Beijing'de halka açık alanlara girişte negatif nükleik asit testi zorunluluğu kaldırıldı
Beijing’de süpermarket, ticari yapılar ve yerleşim alanlarına girişte artık negatif nükleik asit test sonucunun gerekli olmadığı bildirildi.
Beijing’deki yerel otoriteler tarafından bugün yapılan bildiriye göre, sadece internet kafeler, karaoke barlar dahil tüm eğlence mekanlarıyla kapalı spor salonları, ilk ve ortaokullar, hastanelerin yataklı tedavi bölümleri gibi yerlere girişlerde 48 saat içinde alınmış negatif COVID-19 testi sonucu gösterilmesi gerekiyor.
Dünden itibaren kentte toplu taşıma araçlarına binmek için negatif test sonucu gerekliliği kaldırıldı.
Bildiride, büyük işletmeler ve büyük ölçekli etkinliklerin organizatörlerinin COVID-19 testleri için kendi gereksinimlerini belirleyebileceği belirtildi.
Bildiride, halkın taleplerini karşılamak için ücretsiz PCR testleri uygulanmaya devam edilecek.
Beijing’deki en son düzenlemeler, ülke çapındaki birçok eyalet ve şehirde salgın tedbirlerinin insanların yaşam akışı üzerindeki etkisini en aza indirmek amacıyla COVID-19 testleri, ilaç alımı ve seyahatle ilgili politikaların ayarlanması, COVID-19 salgın tedbirlerinin optimize edilmesi ve iyileştirilmesinin ardından geldi.
Uzmanlar: Omicron alt varyantları daha az öldürücü
Uzmanlara göre, şu anda Çin’de yayılan Omicron alt varyantları daha bulaşıcı, ancak daha az ciddi hastalıklara neden oluyor.
Guangzhou Tıp Üniversitesi Rektörü Tang Xiaoping, Guangzhou’daki enfekte vakaların yüzde 90’ından fazlasının semptom göstermediğini veya yalnızca hafif hastalık gösterdiğini ve bunlardan çok azının zatürre veya şiddetli zatürre geliştirdiğini ifade etti.
Tang Xiaoping, şimdiye kadar, bu dalgada şehirde 160 binden fazla enfekte hastanın bulunduğunu ve COVID-19’un neden olduğu herhangi bir ölümün görülmediğini belirtti. Tang, altta yatan hastalıklar nedeniyle yalnızca dört vakanın durumunun ciddi olduğunu sözlerine ekledi.
Tang Xiaoping, bu nedenle Omicron alt varyantının etkisinin açıkça zayıfladığını, bunun da mevsimsel gribe çok yakın olduğunu ve artık önlenebilen, kontrol edilebilen ve tedavi edilebilen bir hastalık haline geldiğini kaydetti.
