Çin ve Doğu Timor dışişleri bakanları görüştü

Çin Devlet Konseyi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi, Doğu Timor Dışişleri Bakanı Adaljiza Albertina Xavier Reis Magno ile bir araya geldi.

Wang Yi, 2022 yılının hem Doğu Timor’un bağımsızlığının hem de iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 20. yıldönümü olduğunu hatırlattı.

Wang Yi, Doğu Timor’un Tek Çin politikasına bağlı kalmasını ve Çin’i temel çıkarlarını ilgilendiren konularda desteklemesini takdirle karşıladıklarına işaret ederek, Doğu Timor’la büyük ve küçük ülkeler arasında karşılıklı saygı, eşitlik ve karşılıklı yarar ve ortak kalkınmaya dayalı ilişki örneği oluşturmaya hazır olduklarını ifade etti.

İki tarafın ortaklaşa inşa ettiği Doğu Timor’daki “Bir Ağ, Bir Yol ve Bir Liman” projesinin somut işbirliğinin önemli bir örneği olarak, ülkenin elektrik sıkıntısını büyük ölçüde azalttığını dile getiren Wang Yi, iki taraf arasındaki ticaret hacminin geçen yıla göre yaklaşık iki kat arttığını ifade etti.

Wang Yi, Çin’in Doğu Timor’a salgınla mücadele için gönderdiği 9 uzman ekibinin 300 binden fazla hastayı tedavi ettiğini dile getirdi.

Doğu Timor Dışişleri Bakanı Adaljiza Albertina Xavier Reis Magno, Çin’e Doğu Timor’un bağımsızlık, devlet inşası ve güvenlik mücadelesine sağladığı büyük yardımlardan dolayı minnettar olduklarını ifade etti.
Adaljiza, ikili ilişkilerin temel taşı olarak Tek Çin politikasını desteklemeye devam edeceklerinin altını çizdi.

İki ülkenin Kuşak ve Yol işbirliği planının ortak inşası için istişarelere başlayacağı ve dışişleri bakan yardımcısı düzeyinde bir istişare mekanizması kuracağı aktarıldı.

İki ülkenin, kalkınma stratejilerinin kenetlenmesini derinleştirmenin yanı sıra, altyapı, enerji, yoksullukla mücadele, eğitim ve sağlık gibi kritik alanlardaki işbirliğini ilerletmeyi arzuladığı belirtildi.

Wang Yi, Doğu Timor’un Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) katılmasını desteklediklerini de ifade etti.

Wang Yi, Doğu Timorlu mevkidaşıyla görüşmesinde, BM Güvenlik Konseyi’ndeki reform kapsamında, gelişmekte olan ülkelerin temsil gücünün artırılmasının, küçük ve orta büyüklükteki ülkelerin BMGK’nin karar alma süreçlerine katılabilmesinin sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.