Çin-ABD ilişkileri yeniden rayına oturtulmalı

2021-01-22 10:51:58

Çin-ABD ilişkileri yeniden rayına oturtulmalı_fororder_CINABBDLER

ABD başkanlığına seçilen Joe Biden dün ant içerek görevine resmen başladı. Kamuoyunda Biden yönetiminin iç ve dış politikalarda belli çapta ayarlama yapacağı görüşü hakim. ABD’nin yeni dönem hükümetinin Çin’e objektif ve soğukkanlı bir tavırla yaklaşıp yaklaşmayacağı, rasyonel ve gerçekçi bir Çin politikası izleyip izlemeyeceği, uluslararası toplumun merak konusu.

Geçen 4 yıl Çin-ABD ikili ilişkileri için son derece zor bir dönem oldu. Bunun başlıca nedenleri, Washington’daki bazı siyasetçilerin Soğuk Savaş düşüncesi ve ideolojik ön yargılara dayanarak Çin’i ABD’nin karşısındaki en büyük tehdit olarak görüp Çin’in siyasi sistemini karalaması, Çinli işletmelere baskı yapması ve Çin’in temel çıkarlarını ilgilendiren konularda sıkça çılgın girişimlerde bulunmasıdır. Netice olarak iki ülke arasındaki karşılıklı stratejik güven zedelenmiş, dünya barışı ve istikrarı da bundan büyük zarar görmüştür.

Çin-ABD arasında mevcut sıkıntılar nasıl ortadan kaldırılabilir? Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping geçen yılın kasım ayının sonunda başkan seçilen Joe Biden’a gönderdiği kutlama mesajında, iki tarafın birbirine direnmeme, karşılıklı saygı, işbirliği ve çifte kazanç ilkeleri doğrultusunda işbirliğine odaklanması ve anlaşmazlıkları makul yollarla kontrol altına alması, böylece ikili ilişkilerin sağlıklı ve istikrarlı geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Xi’nin mesajının, Çin-ABD ilişkilerindeki sıkıntıların özünü açıkça ortaya koyarak çözüm yönüne ışık tuttuğunu söyleyebiliriz.  

Büyük devletler arasındaki değişimin kritik bir noktası karşılıklı saygıdır. Son 4 yılda sahnelenen çılgınca girişimlerin aksine, Çin’in temel çıkarlarını ilgilendiren “kırmızı” çizgileri aşmamak, Biden yönetiminin  ikili ilişkileri yeniden rayına oturtabilmesi için bir ön şart niteliğindedir. Mevcut durumda iki tarafın uygun temas kanalları ve mekanizmaları kurmak suretiyle dünyaya ilişkileri normalleştirme mesajı vermesi, ikili ilişkileri iyileştirmek için alınması gereken gerçekçi bir tedbirdir. Singapur Başbakanı Lee Hsien Loong geçen yılın kasım ayında, Biden yönetiminin yeni başlangıç noktasından hareket etmesi, Çin ile etkili etkileşim mekanizması kurması ve anlaşmazlıkları çözerek Çin ile ortak çıkar geliştirmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Tarihi deneyimler, Çin ve ABD arasında siyasi sistem, kalkınma aşaması, kültür ve gelenekler açılarından farklılıklar bulunmasına rağmen, pek çok ortak çıkarın mevcut olduğunu gösteriyor. İşbirliği, iki ülke için tek doğru seçenek. Çin ve ABD salgınla mücadele, ekonomik canlanma ve iklim değişikliği alanlarında dev işbirliği potansiyeline sahip. Bu unsurlar, iki taraf arasında karşılıklı güvenin yeniden teşkil edilmesi için etkili bir araç olacaktır.

Salgınla mücadeleyi örnek olarak ele alırsak, Biden’ın göreve başlamasının hemen ardından, Dünya Sağlık Örgütü’nden çekilme sürecini durdurma gibi çok sayıda salgınla mücadele tedbiri ilân edildi. Dünyada salgını kontrol altına alan ilk ülke olarak Çin, salgınla mücadele konusunda bilgi ve deneyimlerini ABD ile paylaşmaya hazır. Dahası Beijing, ABD’nin küresel sorumluluklarını yerine getirmesini ve Çin ile el ele uluslararası işbirliğini ilerletmesini ümit ediyor.  

İklim değişikliğine gelince, Çin uluslararası topluma 2060 yılına kadar ise karbon nötr seviyesine ulaşacağını taahhüt etti. Joe Biden de ABD’nin Paris İklim Değişikliği Antlaşması’na yeniden katılmasını öngören kararnameye imza attı. Bu, iki ülke arasında iklim değişikliği gibi küresel meydan okumaların üstesinden gelinmesi adına işbirliği fırsatı anlamına geliyor.

ABD’deki Virginia Üniversitesi’nden Profesör Melvyn Leffler, Çin ve ABD arasındaki ilişkilerin sıfır toplamlı oyuna dayanmadığına dikkat çekerek, iki ülkenin önemli güvenlik ve ekonomi çıkarlarını ilerletmek adına işbirliği kurmak için yeterli gerekçeye sahip olduğunu savundu.

Sayısız gerçek, Çin ve ABD’nin aynı yönde adım atmasının dünya için büyük yarar anlamına geldiğini, iki tarafın birbirine düşmanca yaklaşmasının ise dünya halklarının çıkarlarına zarar vereceğini kanıtlıyor. Ciddi oranda zedelenen Çin-ABD ilişkilerinin yeniden rayına oturması için iki ülkenin aynı yönde adım atması kritik önem taşıyor.

ABD’nin Çin politikası, bir avuç Çin karşıtı ABD’li siyasetçinin kötü niyeti ve çılgın faaliyetleri nedeniyle hüsrana sebebiyet vermemeli ve Biden yönetimi önceki dönem hükümetinin kasten kurduğu tuzaklara düşmemelidir. Çin hükümeti kısa süre önce Çin’in egemenliğini ağır şekilde zedeleyen faaliyetlerin baş sorumluları Mike Pompeo ve Peter Navarro gibi 28 ABD’li siyasetçiye yaptırım ilân etti. Bu karar, bir anlamda Çin-ABD ilişkilerini “dezenfekte” ediyor. ABD’nin yeni yönetimi siyasi cesaret göstererek, ideolojik ön yargıların “kölesi” olmamalı, ilişkileri rasyonel geliştirme yoluna girmelidir.

Günümüzde Çin-ABD ilişkileri yeni bir kavşak noktasında bulunuyor. Bu kritik noktada anlaşmazlıklar düşmanlığa yol açmamalıdır, yalnızca işbirliği çıkmazları ortadan kaldırabilir. Çin tarafı tüm diyalog kanallarının artık açılması, değişim listesinin istişare edilmesi ve salgınla işbirliğine odaklanılması önerisinde bulundu. ABD’nin yeni dönem hükümetinin Çin ile aynı yönde ilerlemesini ve ikili ilişilerde yeni bir sayfa açılmasını ümit ediyoruz. Bu, iki ülkenin halklarının temel çıkarlarına uyacağı gibi, sorumlu büyük devletlerin göstermesi gereken bir tavırdır.        

刘文俊