Yorum: "İnsan hakları havarisi" ABD'de insani trajedi... |
2020-11-11 20:16:14 cri
|
210 dakika süren toplantıda ABD'nin müttefikleri dahil 110'den fazla ülke sırayla ABD'deki insan hakları siciline sorular yöneltti, eleştiriler ve önerilerde bulundu. Bu, 9 Kasım'da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin ABD'nin insan hakları sicilini inceleme toplantısıydı. Aynı gün ABD'deki yeni koronavirüs vaka sayısı 10 milyonu aştı ve vefat sayısı 240 bine yaklaştı. Ağır salgın durumu ve dünya ülkelerinin toplu eleştirileri, kendisini "insan haklarının savunucusu" olarak gören ABD'deki insan hakları durumunun ne kadar kötü olduğuna işaret ediyor. Özellikle bu yılın başından beri dünyada yayılan Covid-19 pandemisi tıpkı bir büyüteç gibi, ABD'nin kötü insan hakları sicilini gün ışığına çıkardı. Ekonomi ve teknoloji gücü ve tıbbi kaynaklar bakımından dünyanın en güçlü ülkesi olan ABD'de vaka ve vefat sayıları neden dünyada ilk sırada yer alıyor? ABD halkının temel insan hakları görülen yaşama ve kendini geliştirme hakkı neden bu kadar zulme uğradı? Bunlar aslında, ABD'li siyasetçilerin seçim siyasetini ve sermayenin menfaatlerini halkın hayatının üstüne koymasının sonucudur. Bilimsel uyarılara önem vermeyerek salgınla mücadeleyi ertelediler, salgını siyasallaştırıp kendi beceriksizliklerini başka ülkelere yüklediler, uzmanların görüşlerine önem vermeyip ekonomik çıkarlar için salgını önleme tedbirlerini gevşettiler... Bu siyasetçilerin sorumsuz davranışları, Washington Post gazetesi tarafından "devletin onayıyla başlatılan bir katliama" benzeltildi. Yaşlılar ve azınlıklar bu insani trajedide en büyük zarar gören kitleler oldu. Ancak ABD'deki bir grup siyasetçi, kendi ülkelerindeki ciddi insan hakları sorunlarını görmezden gelerek, dünyaya meydana okuyor, insani felaketler yaratıyor. ABD yaptırımları nedeniyle İran'da şeker hastalığına yakalananlar için bir doz insülini aşılamak bile kolay değil. Covid-19 salgını İran halkının günlük yaşamını daha da zorlaştırdı. Zorluklarla karşı karşıya bulunan İran halkına ABD'li siyasetçiler yardım eli uzatmak yerine salgın bahanesiyle yaptırımları artırdı. Dünyadan gelen tepkilere rağmen, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, "Biz sadece insan haklarını ele almıyoruz, aynı zamanda insan haklarına değer veriyoruz ve savunuyoruz" ifadesiyle yetindi. Dünya, ABD'nin gerçek yüzünü çoktan tanıdı: ABD insan haklarına değer veren ve savunan değil, insan haklarını çiğneyen bir güçtür. Masum insanların yaşamını kaybetmesi ve dünyanın toplucal eleştirilerine karşı, insan hakları üzerinden kendi menfaatlerini gözeten ABD'li siyasetçilerin artık kendilerini inceleme zamanı geldi! |