Yerli animasyonun yeniden canlanması |
2020-10-19 21:17:53 cri
|
Salgın olmasaydı, bu yerli animasyonu dokuz ay önce izleyebilirdik. 2020 Bahar Festivali için planlanan "Jiang Ziya" (İngilizce: Master Jiang and The Six Kingdoms ) salgın nedeniyle ertelenmişti. Tüm halkın aralıksız çabalarının ardından salgın nihayet kontrol altına alındı ve Jiang Ziya nihayet izleyiciyle buluştu. "Ne Zha" geçen yıl 5 milyar gişe hasılatı yaptı ve Douban'da 8.5 gibi yüksek bir puana ulaştı. Bu nedenle, birçok kişi "Jiang Ziya"yı dört gözle beklemişti. Çin'de yerli animasyonun nihayet yeniden canlanmaya başlaması da umut verici. Yerli animasyon türü Çin'de hep ilgi gören bir alan olmuştu. Gelin bu türün ülkedeki geçmişine bir göz atalım.
1. "Princess Iron Fan " yerli animasyonun dünyada lider konuma gelmesini sağladı 1941'de Japon Saldırganlara Karşı Direniş Savaşı çıkmaza girdi. Bu sırada Shanghai kentinin üç tiyatrosunda "Princess Iron Fan " (Çince: Tie Shan Gong Zhu) adlı bir animasyon filmi gösterime girdi. Bu 72 dakikalık animasyon filmi Çin halkının alışık olduğu "Batıya Yolculuk" (Çince: Xi You Ji, İngilize: Journey To The West) adlı romandaki Yanan Dağ'ın (Huoyan Dağı) hikayesini anlatıyor. Film büyük bir başarıydı ve Güneydoğu Asya ve Japonya'ya ihraç edildi. Japonya'da 15 yaşındaki bir çocuk bu filmi izledikten sonra başarılı bir manga sanatçısı olmaya kararlıydı. Bu çocuk "Astro Boy"un babası olarak bilinen Japonya'nın manga sanatı ve animasyonun yaratıcısı Osamu Tezuka'dır. "Astro Boy", "Jungle Emperor" ve "Three Eyed One" gibi Çinli izleyicilerin çok bildikleri animasyon karakterlerinin hepsi Osamu Tezuka tarafından yaratıldı. Osamu Tezuka, daha sonra "Princess Iron Fan"ı anımsayınca şöyle dedi: "Bir bakışta bunun direniş ruhunu yansıtan bir eser olduğu anlaşılıyor. Çin'i vahşice işgal eden Japon ordusu, Çin halkının dayanışma içindeki darbesine uğradı. Filmin amacı çok açıktır, filmdeki Maymun Kral'ın insanları ayaklanmaya çağırması aslında Japonların Çin'i işgal etmesine ilişkin bir tür ironidir." Çin ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının ardından Osamu Tezuka şahsen "Princess Iron Fan"in yönetmeni Wan Laiming'i ziyaret etmek için Çin'e geldi. O zamanlar, dünya film endüstrisi henüz emekleme aşamasındaydı. Yalnızca Çin ve ABD uzun metrajlı animasyon filmler yapabiliyordu. "Princess Iron Fan", Hollywood'un "Pamuk Prenses ve Yedi Cüce" (Snow White and the Seven Dwarfs), "Küçük Adam Ülkesi", "Pinokyo Masalı"ndan( Pinocchio)sonra, dünyanın dördüncü animasyon filmidir. O dönemdeki yerli animasyonun dünyada lider konumda olduğu söylenebilir. 2. "Maymun Kralı" Hayao Miyazaki'nin animasyonu hayat boyu bir cariyer olarak seçmesini sağladı Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra, Wan Laiming, Wan Guchan, Wan Chaochen, Wan Dihuan gibi "Princess İron Fan" filminin çekimine katılan sinemacılar Yeni Çin'in inşasına katılmak için Hong Kong'dan Shanghai'e döndü. O zamanlar Çin çok fakir ve geri kalmıştı, ancak hükümet animasyon dahil çeşitli kültürel alanları ihmal etmedi. 1950'de Changchun Film Stüdyosu bir sanat ekibi oluşturdu. Yedi yıl sonra, ölçek genişlemeye devam ederken, tek bir ekip artık ilgili talebi karşılayamıyordu. Böylece, tüm Çin halkının çocukluk anısı olan Shanghai Güzel Sanatlar Film Stüdyosu kuruldu. O zamanki uluslararası durum nedeniyle, zamanın edebi eserleri kaçınılmaz olarak "politik olarak yönetiliyordu" ve çizgi filmlerin ana rolü, yabancı ülkelerle iletişim kurmak ve Çin'in ulusal özelliklerini sergilemekti. Bu nedenle, Shanghai Güzel Sanatlar Film Stüdyosu'nun ilk animasyon çalışmalarına baktığımızda, çok Çin tarzı olduğunu göreceğiz. Mürekkep resimleri tarzı alan "Küçük Kurbağa Yavruları Anneyi Buluyor" (Çince:Xia Ke Dou Zhao Ma Ma) ve kağıt kesme animasyonu "Zhu Bajie Karpuz Yiyor" (Çince: Zhu Ba Jie Chi Xi Gua) gibi animasyon filmlerinin hepsi çok Çin havası taşıyordu. Bu tarz aynı zamanda Batı dünyasının dikkatini çekti. "Küçük Kurbağa Yavruları Anneyi Arıyor", Annecy Uluslararası Animasyon Film Festivali'nde Özel Kısa Film Ödülü ve Cannes Uluslararası Film Festivali'nde Onur Ödülü kazandı. Kısa animasyon filmleri Çin animasyonunun gücünü gösterememiş olsa da, 1960'ların uzun metrajlı filmi "Maymun Kral" (Çince: Da Nao Tian Gong, İngilizce: The Monkey King) dünyayı şok etti. "Maymun Kral"ın yönetmeni "Princess Iron Fan"ın yönetmeni Wan Laiming'di. Film o zaman 1 milyon RMB'ye mal oldu. Bu büyük bir prodüksiyondu. Çin'in animasyon camiasındaki seçkin isimlerin hepsi bu kadroya katıldı. O zamanlar bilgisayar ve çizimle ilgili bilgisayar yazılımı yoktu ve tüm filmdeki 70.000'den fazla resim, sanatçılar tarafından tek tek çizildi. Neyse ki, "Maymun Kral" beklentileri karşıladı. 1961'de ilk bölüm yayınlandığında, övgüler aldı. Üç yıl sonra, Wan Laiming, yapımcılığını yaptığı bir sonraki bölümü yayınladığında, bir darbeye uğradı. İçindeki bazı içeriklerden dolayı eserin ikinci bölümü yayınlanmadı. Çinli izleyiciler bundan tam 14 yıldan sonra ikinci bölümü izleme fırsatına kavuştu. "Maymun Kral", Londra Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü'nü kazandı; American Variety Magazine, "Maymun Kral"ın en iyi animasyon filmi olduğu iddiasında bulundu. AP'de yer alan yorumda bu filmin Disney'in animasyonundan daha heyecan verici olduğu ve bunu yalnızca Çinlilerin çekebileceği dile getirildi. O sıralarda Japonya'da "Maymun Kral"ı izledikten sonra animasyonu bunu hayat boyu kariyerine dönüştürmeye karar veren genç bir adam vardı, adı Hayao Miyazaki. 1979 yılında Shanghai Güzel Sanatlar Film Stüdyosu, "Prens Nezha'nın Ejderha Krala Karşı Zaferi " (Çince: Ne Zha Nao Hai, İngilizce:Prince Nezha's Triumph Against Dragon King)piyasaya sürdü. Bu eser de elle boyanmıştır ve filmin tamamında 50.000 resim kullanılmıştır.
Reform ve dışa açılmanın başlangıcında, ülkedeki en popüler edebi eserler arasında "Prens Nezha'nın Ejderha Krala Karşı Zaferi " ve Liu Lanfang'ın öykü anlatımı "Yue Fei Biyografisi" (Yue Fei Chuan) vardı. Bu iki yapıt, o dönemki ana akım sosyal kavramına uygundur. Ancak o zamanlarda ilgi odağı olan Çin animasyonu bir krizin gelmekte olduğunu fark etmemişti. 3. Çin animasyonunun gerileme dönemi Yerli animasyon ne zaman gerilemeye başladı? Bazıları 1990'larda olduğunu söylerken, bazıları 2000'den sonra olduğunu söylüyor. Ama aslında 1980'lerden beri Çin animasyonu Japonya ve ABD tarafından geçilmeye başlandı. Çin'in dışa açılmasından sonra, olgunlaşan ve endüstriyel sistemleri oluşturan Japon ve Amerikan animasyonları büyük çapta tanıtılmaya başlandı. Diğerlerinin olgun endüstriyel sistemleri önünde, on yıldan fazla süredir durgun olan Çin animasyonu düşüş belirtileri göstermeye başladı. TV kullanıcılarının sayısının artmasıyla birlikte filmi izlemek için büyük ekrandan küçük ekrana geçiş yapanların sayısı gün geçtikçe artıyordu ve "Kedi ve Fare", "Transformers", "Saint Seiya" ve "Astro Boy"un Çin'e getirilmesi, seyircilerin gözlerini kamaştırdı ve düzinelerce veya yüzlerce bölümün ölçeği de Çinli seyircinin ilgisini çekti. "Transformers" tarafından sergilenen teknoloji ve mekanik estetik duygusu o dönemde Çinli izleyiciler üzerinde büyük bir etkiye sahipti. Geçmişte, Çin animasyonu yalnızca bir hikaye anlatan türdendi ve bittiğinde, seri bir dizi olmadan sona erdi. Yabancı animasyonun etkisiyle Shanghai Güzel Sanatlar Film Stüdyosu, art arda ""Özensiz Kral'ın Macerası" (Çince: La Ta Da Wang, İngilizce: Sloppy King's Adventure), " Kara Kedi Şerif" (Çince: Hei Mao Jing Zhang, İngilizce: Black Cat Sheriff), "Kabak Kardeşler" (Çince: Hu Lu Xiong Di, İngilizce: Gourd Brothers), "Küp Yapı" (Cube Building) ve diğer başyapıtları ortaya getirdi. Ne yazık ki, Shanghai Güzel Sanatlar Film Stüdyosu'nun "kendi kendini kurtarma" çabası biraz geç kaldı. Bunların arasında 1987'de "Kara Kedi Şerif"in beşinci bölümünün yayınlanmasının ardından "lütfen bir sonraki bölüme bakın" kelimeleri yazıldı ama bir sonraki bölümü hiç görmedik. Bu Shanghai Güzel Sanatlar Film Stüdyosu'nun kötü bir mali durumuna düşmesinden kaynaklandı. Bundan önce, Shanghai Güzel Sanatlar Film Stüyosu'nun iş modeli her zaman devlet ödenekleri ve yapım kotalarına bağlıydı ve stüdyonun belli bir yapıtı tamamladıktan bu yapıt sonra devlete ait film şirketi tarafından satın alındı. Stüdyonun pazar rekabeti ile yüzleşmesi gerekmiyordu. Ancak piyasa ekonomisi altında, bu yöntem sürdürülemez hale geldi. O zamanlar, Guangdong eyaletinde ABD ve Japonya için orijinal ekipman üreticisi olan bir dizi özel animasyon şirketi kurulmuştu. Gelişmiş ülkeler Çinli animatörlere reddedilmesi zor yüksek maaşlar veriyordu. Shanghai Güzel Sanatlar Film Stüdyosu'ndan bir animator, stüdyoda bir yıl boyunca sadece 800 yuanı kazandığını, diğer şirketlerin ise ona bir ayda 5.000 yuan ödeme yaptığını hatırlattı. Sadece animasyon endüstrisi değil, o dönemde neredeyse tüm kalifiye elemanlar ülkenin gelişmiş bölgelerine taşındı. 1990'ların başlarında, Shanghai Güzel Sanatlar Film Stüdyosu hayatta kalmak için büyük zorlukla karşılaştı. 4. Yerli animasyon yeniden canlandırılıyor 1990'lı yıllar boyunca, yabancı eserlerin darbesiyle Çin animasyonu düşüşteydi. O çağa dönüp baktığımızda, Çin animasyonunun her yönden geride kaldığını göreceksiniz. Japonya'da "Slam Dunk" ve "Dragon Ball" gibi uzun süredir satılan klasiklerin yanı sıra Hayao Miyazaki tarafından üretilen sanatsal animasyonlar ve gelecekte bir grup Avrupalı ve Güney Amerikalı basketbol yıldızlarını etkileyecek olan dönemin klasiği "Kaptan Tsubasa" var. Disney'in "Oyuncak Hikayesi'ne (Toy Story) gelince, film içindeki hayal gücü, hikayelerin iniş çıkışları, eğlenceli ve dokunaklı etkileşim izleyicilerde derin izlenim bıraktı. Filmi izleyenler, bunun 1995 yılındaki bir yapım olduğuna şaşırdılar. Çin ise kaliteli animasyon filmlerini ortaya getiremedi. 1999'daki " Lotus Feneri"nin (Çince: Bao Lian Deng, İngilizce:Lotus Lantern) büyük ölçüde tanıtılmasına rağmen, genel kalitesi hala Disney'in yapıtlarından çok daha düşük seviyeydi. O zamanlar bir sürü insan animasyonun sadece çocukça olduğuna inanıyordu. Neyse ki, en karanlık anlarda Çinli animatörler her zaman ideallerine bağlı kaldılar ve hiç vazgeçmediler. Animasyonu gerçekten sevenler her zaman çok çaba gösteriyorlar. İnternet platformu da onların kendi yeteneklerini göstermeleri için elverişli bir kanal haline geldi. Birçok animatör çevrimiçi platformda başladığında, tek başına çalışabilirdi, belki de sadece üç veya beş kişilik küçük bir atölyeyi oluşturabilirdi. Ancak coşkuları, ısrarları ve yetenekleriyle, onlar Çin'in animasyon endüstrisinin en kıymetli tohum haline geldiler. Son yıllar içinde sinemalarda yayınlanan yerli yapım animasyon filmlerine bakıldığında, ana yaratıcıların çoğu İnternet platformundan kariyerlerine başladı. "Ne Zha" nın yapımcılığını üstlenen yönetmen Jiao Zi, 2008 yılında bir web animasyonu ile ünlendi. "Büyük Balık ve Begonya"nın(Çince: Da Yu Hai Tang, İngilizce: Big Fish & Begonia ) yönetmeni Liang Chun da internetteki örnek film yoluyla devamlı yatırımı çekti. Aynı zamanda sinema sayısı arttıkça Çin'deki sinema ekranlarının sayısı da artıyor. 2011 yılında ülkede sadece 9.286 ekran vardı ve 2019'da bu sayı 69.787'ye yükseldi. Sürekli ortaya çıkan bu büyük ekranlar, yerli animasyon filmlerinin güçlü bir şekilde yeniden canlandırılması için en gerçekçi temeli sağlıyor. 2015 yıllındaki "Maymun Kral Kahraman Geri Döndü" (Çince: Da Sheng Gui Lai, İngilizce: Monkey King: Hero Is Back) , yerli animasyon için önemli bir dönüm noktası haline geldi. Peş peşe ortaya çıkan "Maymun Kral Kahraman Geri Döndü", "Büyük Balık ve Begonya" ve "Da Hu Fa" gibi yapıtların hepsi elverişli gişe başarısını elde etti. 2019 yılında, önceki animasyon filmlerinden daha olgun eserler olan "Beyaz Yılan: Kökeni" (Çince: Bai She, Yuan Qi İngilizce: White Snake ) ve "Ne Zha" arka arkaya ortaya çıktı. Özellikle 5 milyar gişe rekoru kıran "Ne Zha", yerli animasyonun yükselişini simgeledi. "Ne Zha"nın hikayesinde aile eğitimi, sosyal önyargı ve kişisel gelişim dahil modern insanların endişeleri tartışılıyor ve laf olsun diye konulan eğitici unsurlara yer verilmez. |