Çin'in yerli aşısı ilk kez kamuoyunun önünde

Başkent Beijing'de düzenlenen Çin Uluslararası Hizmet Ticareti Fuarı'nda (CIFTIS) Çinli iki şirket tarafından geliştirilen COVID-19 aşıları ilk kez kamuoyunun önüne çıktı.

Çinli iki şirketin geliştirdikleri aşı adaylarını başkent Beijing'de düzenlenen Çin Uluslararası Hizmet Ticareti Fuarı'nda (CIFTIS) tanıtması, Çin halkının yerli COVID-19 aşısının geliştirilmesine dair güvenini de artırdı. Uzmanlar, bu gelişmenin, Çin'in ölümcül COVID-19 pandemisi karşısında yürütülen farmasötik araştırmalardaki öncü rolünü gösterdiği gibi, yerli COVID-19 aşısının uluslararası piyasalarda tanıtılmasına da yardımcı olacağı kanısında.

China National Biotec Group (CNBG) ve Sinovac Biotech'in, CIFTIS'nin ana sergi salonunda yer alan stantları, cuma gününden bu yana fuarın en çok ilgi çeken noktaları hâline geldi. İki şirket, fuarın açılışında aşı adaylarını tanıttı.

Stantların etrafında toplanan ziyaretçiler, COVID-19 aşı adaylarının fotoğraflarını çektiler, personelin araştırma ve geliştirme çalışmaları ile klinik deneylerde ortaya koyulan muazzam çabalar hakkındaki açıklamalarına kulak verdiler.

Beijing'de çalışan Ma soyadlı kadın, fuarda COVID-19 aşısını gördükten sonra, Çin'in virüsü kontrol altına aldığına artık daha da ikna olduğunu söyledi.

Aşıların üçüncü aşama deneylerde de güvenli ve etkili şekilde ilerleme göstermesini temenni ettiğini belirten Ma, ''Aşıların en kısa sürede piyasaya sunulmasını ve aşı olabilmeyi umuyorum'' dedi.

Aşı uzmanı Tao Lina, biri kamuya ait diğeri ise özel teşebbüs olan söz konusu iki şirketin, Çin'in COVID-19 aşısının geliştirilmesindeki başarısının yanında, ülkenin ürünlerin güvenliği ve etkinliği hususlarındaki güvenini gösterdiğini kaydetti.

Çin'in zatürre ve H1N1 gibi başlıca bulaşıcı hastalıklara karşı kendi geliştirdiği aşıları piyasaya sürdüğünü hatırlatan Tao, daha önce ithalata bağımlı büyük bir aşı tüketicisi olan Çin'in dünyanın önde gelen aşı araştırma ve geliştirme güçlerinden birine dönüştüğüne işaret etti.

NASDAQ'da da işlem gören Sinovac şirketinin sözcüsü Pearson Liu da yaptığı açıklamada, aşı geliştiricilerin, fuarın COVID-19 aşılarının kitlelere en hızlı ve güvenli şekilde ulaştırılabilmesi konusundaki küresel işbirliğinin hızlandırılması için bir platform olmasını umduklarını dile getirdi.

Sinovac, üçüncü aşama klinik deneyleri Brezilya ve Endonezya'da başlattıklarını açıklamış, buna ilave olarak, iki ülkeden de üçüncü aşama deneylerle ilgili onay aldıklarını duyurmuştu.

Liu, ayrıca şirketin yıl sonuna dek kullanım lisansını almasını beklediklerini ifade etti.

Basında yer alan haberlerde, Sinovac'ın yıllık aşı üretim kapasitesinin 300 milyon doz olduğu, bir dozun üretilmesinin ise 40 gün aldığı kaydedildi.

Çin'de kamuya ait Çin Ulusal Farmasötik Grubu Sinopharm (Sinopharm) çatısı altındaki üretici firma CNBG'nin başkan yardımcısı Zhang Yuntao da Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Arjantin, Peru ve Fas dâhil çok sayıda ülkede klinik deneyler başlattıklarını açıkladı. Zhang, şirketin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile yakın temasını sürdürdüğünü ve DSÖ öncülüğündeki COVID-19 tedavisi dayanışma denemesi programına katıldığını kaydetti.

Basında çıkan haberlerde, şirketin uluslararası deney planının 115 ülkede 50 binden fazla deneği kapsayacağı belirtilmişti.

CNBG'nin 200 milyon dozluk COVID-19 aşısı üretim kapasitesini 300 milyon doza çıkarabilmek için üretim tekniklerini geliştirdiği bilgisini veren Zhang, yıllık kapasitenin 1 milyar doza çıkarılması için de planlarının bulunduğunu açıkladı.

Sinopharm Başkanı Liu Jingzhen de daha önce yaptığı açıklamada, COVID-19 aşılarının aralık ayının sonundan önce piyasaya sunulmasını umduğunu, iki doz aşının fiyatının 1000 yuanın (144 dolar) altında olmasının beklendiğini kaydetmişti.

Liderlik

DSÖ'nün internet sitesinde verilen bilgilere göre, 3 Eylül itibarıyla sekiz aşı adayı üçüncü aşama klinik deneylere başlarken, bunlardan yarısını Sinopharm, Sinovac ve CanSino Biologics dâhil olmak üzere Çinli şirketler oluşturuyor.

Çin, COVID-19 aşı adayını 3'üncü aşama klinik deneylere taşıyan ve bir aşı adayının klinik deneyleriyle ilgili verileri paylaşan ilk ülke.

11 Ağustos'ta Çinli birimler, CanSino ve Çin ordusundan hastalık uzmanı Chen Wei'nin öncülüğündeki ekip tarafından geliştirilen Ad5-nCoV isimli rekombinant adenovirüs aşısı için icat patentini yayımlamıştı. Ad5-nCoV'a haziranda bir yıllık askerî ilaç onayı verilmişti.

Çinli şirketler, bununla birlikte, çalışanlarına aşı yaptırma konusunda da dünyada önde gidiyor. Özellikle yurt dışında faaliyet gösteren bazı havacılık ve inşaat şirketleri çalışanlarına ücretsiz aşı sunuyor.

Çin dışına çıkacak kamu şirketi personeline haziran ayından bu yana yerli olarak geliştirilen iki inaktif aşıdan birini seçme imkânı sunulduğu öğrenildi.

Sinopharm da temmuz itibarıyla bazı kamu hastanelerinde 'ön cephede' görev alan sağlık çalışanlarına ücretsiz olarak aşı yapma teklifinde bulunmuştu.

Sivil havacılık sektörü çalışanlarının da COVID-19 aşısı sağlanacak bir sonraki grup olacağı belirtiliyor.

Diğer yandan, CNBG, Hong Kong merkezli Phoenix TV ile de kanalın dünya genelinde görevli 60 muhabirine aşı yapılması konusunda bir anlaşma imzaladı.

Batı medyası ise Çin'in COVID-19 aşısı geliştirme sürecine destek sağlamak için ABD'den veri çaldığı yönünde iddialar ortaya atıyor.

New York Times'te geçtiğimiz cumartesi günü çıkan haberde, Çin, Rusya ve İran'ın ABD'deki aşı araştırmalarından bilgi çalmak için çabalarını artırdıkları savunuldu.

Tao, ''Aşılarımız 3. aşama deneyleri sürdürürken, neden ABD'nin aşı ile bilgileri çaldığımızı söylediğini anlayamıyorum. Şu an sadece sonuçları bekliyoruz'' değerlendirmesinde bulundu ve ekledi: ''Bu arada, inaktif aşı teknikleri çalmaya değer karmaşık teknikler değil; bu yüzden, insanları suçlarken bir zahmet kanıt da sunun''

Küresel kamu sağlığı ürünü

Aşı geliştirmedeki ilerlemenin yanı sıra, küresel aşı yarışı da artarken, Çinli uzmanlar, 'aşı milliyetçiliği'ne karşı uyarıda bulunuyor ve pandemiye karşı uluslararası işbirliği çağrısı yapıyor.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, geçtiğimiz cuma günkü açıklamasında, aşı milliyetçiliğinin sorunun daha da uzamasına yol açacağını yineledi.

Tedros, aşıları dünya genelinde etkili şekilde kullanmanın, tüm ülkelerin ulusal çıkarlarına da uyduğunu söyledi.

Çin, mayıs ayı gibi erken bir tarihte, ülkede geliştirilecek COVID-19 aşısının küresel kamu ürünü olacağını, Çin'in gelişmekte olan ülkelerin aşıya erişimlerine ve aşının maliyetini karşılayabilmelerine katkı sağlayacağını duyurmuştu.

Çin, aynı zamanda, COVID-19 aşılarının jeopolitik sınırlara bakılmaksızın adil şekilde dağıtılmasını temin etmek için uluslararası işbirliğinden de istifade ediyor. ABD ise DSÖ'nün aşı üreticileriyle birlikte tüm ülkelerin güvenli ve etkili aşılara adil şekilde erişebilmelerini sağlayabilmek için yürüttüğü COVAX girişimine katılmayı da reddetti.

Çin dâhil 172 ekonomi, COVAX'a katılma konusunu görüşürken, girişimle idari onay ve DSÖ'nün önyeterlilik onayını alan güvenli ve etkili iki milyar adet aşı sağlanması hedefleniyor. COVAX'a şu an dokuz aşı adayının dâhil edildiği, bunlar arasında Çin ile ABD'den ikişer, Güney Kore ile İngiltere'den birer ve bir küresel ortaklığın imal ettiği aşının bulunduğu aktarıldı.

Kaynak: Global Times

http://www.globaltimes.cn/content/1200082.shtml