Yorum: Çin'in salgınla mücadelesi şeffaftır, ABD'li siyasetçiler çenesini kapatmalı!

CRI Haber Merkezi

Çin Devlet Konseyi Basın Ofisi tarafından dün yayınlanan "Covid-19'la Mücadele: Çin Harekette" başlıklı bir beyaz kitapta, beş aşamada 27 Aralık 2019'dan 2020 yılında "İki Toplantı"nın bitimine kadar Çin'in salgınla mücadelesiyle ilgili zaman tablosu ve gerçek rakamlar sıralandı. Bu ramaklar, Çin'in salgın önleme ve kontrolündeki şeffaflığı ve küresel kamu güvenliğine gösterdiği yüksek seviyedeki sorumluluğu yansıttı.

COVID-19 salgınının patlak vermesinden bu yana, Çin her zaman açık, şeffaf ve sorumlu bir salgınla mücadele ilkesine bağlı kalmıştır. Çin hükümeti kendi vatandaşlarına ve dünya halklarına salgın durumu hakkında zamanında bilgi vererek, tüm tarafların endişelerine aktif olarak yanıt verdiğini ve uluslararası toplumla işbirliğini güçlendirdiğini defalarca vurguladı. Çin, salgın durumu, salgın önleme ve kontrol, tıbbi tedavi ve bilimsel araştırma gibi sıcak sorunlara hızlı bir şekilde yanıt vermek için çeşitli düzeylerde basın toplantıları sistemi kurdu. Bu basın toplantıları, uluslararası toplumun zamanında bilgi alması için hızlı bir platform sağladı. Açıkçası, Çin'in salgınla mücadele süreci dünya çapında halka açıktır, hatta dünyaya yönelik bir "canlı yayın" olarak değerlendirilmiştir.

Çin'in bu sorumlu davranışı uluslararası toplumca takdirle değerlendirildi. Tıpkı Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulu Başkanı Tijjani Muhammed-Bande'in dile getirdiği gibi, Çin'in salgın önleme ve kontrol sürecinde gösterdiği liderlik ve şeffaflık dünyaya bir örnek oluşturdu.

Pakistan'ın eski Beijing büyükelçisi Zamir Avan, beyaz kitabın dünyadaki diğer ülke ve bölgelerdeki salgınla mücadele için en iyi rehberlerden biri olduğunu kaydetti.

ABD'nin Columbia Üniversitesi'nde mikrobiyoloji ve immünoloji profesörü olan Vincent Racaniello, Çin'in salgın önleme ve kontrolünün çok etkili olduğunu dile getirdi.

Ancak bazı ABD'li siyasetçiler, Çin'in salgının başlangıcında uluslararası topluma net bir şekilde verdiği bilgileri inkâr edip salgınla mücadelede değerli zaman kaybını örtbas etmek için sorumluluklarını Çin'e yükleyip Çin'i karalayan söylentileri uydurmayı sürdürmektedir.

Bu ABD'li politikacılar sadece salgın hakkındaki bilgileri kasıtlı olarak gizlemekle kalmayıp, aynı zamanda kendi vatandaşlarının öfkesini kanalize etmek için kasten suçu başkalarına attılar. Çünkü kapsamlı salgın önleme ve kontrolünün ekonomik büyümeyi yavaşlatacağından ve kendi özel çıkarlarını etkileyeceğinden korkuyorlardı. Dahası, iş ve üretimin yeniden başlatılmasını teşvik etmek için, bazı ABD'li politikacılar, tespit edilen vaka sayısının sürekli arttığı bir dönemde ölümlerin sayısını kasten gerçek sayıdan daha az bir şekilde bildirdiler.

Son zamanlarda, ABD'deki salgınla ilgili resmi zaman tablosu defalarca karıştırıldı, sürekli tespit edilen ve açıklanan erken vakalar, ABD Hastalık Kontrol Merkez Direktörü Robert Redfield'ın daha önceki açıklamasındaki "Eylül 2019'daki grip mevsimi boyunca, gripten kaynaklanan ölümlerin bir kısmının yeni koronavirüs salgınından kaynaklandığı" ifadesinin doğruladı.

ABD'de salgın ne zaman başladı? ABD yönetimi, yurt içindeki salgın durumuna dair gerçeği aktaran uzmanlar, akademisyenler ve kamu görevlilerine engel olmakla kalmayıp, aynı zamanda sıkça gazetecileri tehdit etti. Bu, dış dünyanın ABD'deki salgınla gerçek bilgiler edinmesini neredeyse imkânsız hale getirdi. Sonuç olarak, hata düzeltme mekanizmasından yoksun olan ABD'de virüsün yol açtığı felaket artık bir çığ gibi gittikçe büyümektedir.

"Çin, virüsten etkilenen bir ülke ve küresel salgınla mücadeleye katkıda bulunan bir ülkedir. Suçlamak yerine adil bir şekilde davranılmalıdır."

Beyaz kitapta denildiği gibi, insanlığın ortak düşmanı olan virüs karşısında uluslararası toplum daha birleşik olmalı, önyargı ve küstahlıktan vazgeçmelidir. Bencilliğe ve hatalarını başkalarına yüklemeye, salgını siyasallaştırmaya karşı çıkılmalıdır. ABD'de yalan uyduran politikacılar, kendi halkının acısını hafifletmek için daha fazlasını yapmalıdır!