Salgın, işsizlik, ırkçılık: ABD'nin krizi tırmanıyor

  2020-06-02 11:26:46  cri

25 Mayıs'ta ABD'nin Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde George Floyd adlı Afrika kökenli Amerikalının polisler tarafından boğularak öldürülmesinin ardından çıkan ırk ayrımcılığı karşıtı protestolar gittikçe şiddetleniyor. Öfke ateşi ABD genelinde ve hatta tüm dünyada yayılmaktadır.

ABD'nin 75 şehrinde kaos yayılıyor

Kaos ABD'nin 75 şehrine yayılıyor, protestocular sıklıkla şiddet uygulayan kolluk kuvvetleriyle karşılaşıyor.

Floyd'un ölümü ABD'de her zaman mevcut olan ırksal eşitsizliği bir kez daha ortaya çıkardı ve öfkeye neden oldu.

New York Times'a göre, ABD'de 75'i aşkın şehir polisin şiddet kullanmasına ve ırk ayrımcılığına karşı protestolara tanıklık etti. İronik olarak, şiddeti protesto eden insanlar şimdi polisin şiddetine maruz kalmaktadır.

ABD yönetimi göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerden su toplarına ve atış mühimmatlarına kadar göstericilere en ufak bir merhamet göstermedi, hatta protestoları bastırmak için askeri zırhlı araçlar konuşlandırdı.

30 Mayıs'ta New York polisinin 2 aracı, protestocuların engeline karşı kalabalığın arasına daldı. Videolar protestocuların 2 polis aracının önüne geçerek engellemeye çalıştıklarını, bazı insanların bu 2 araca çeşitli parçalar attığını gösteriyor. Aniden, iki polis aracı neredeyse aynı anda zorla kalabalığa girip büyük bir kaosa neden oldu.

New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, polis araçlarının kalabalığa dalması hakkında soruşturma başlatacağını söyledi.

Aslında ABD'deki polislerin şiddet uygulaması yeni bir şey değil. Polis Şiddetinin Haritalandırılması adlı internet sitesinden edinilen verilere göre, ABD polisi 2013-2019 yılları arasında 7 bin 666 kişiyi öldürdü, bu da her yıl binden fazla kişinin polis şiddetinden öldüğü anlamına geliyor. Kurbanların çoğu Afrika kökenli Amerikalılar ve Hispaniklerdi (Latin Amerika kökenliler).

Trump saklanıyor, Washington'daki gösteriler tırmanıyor

Öfke ABD genelinde yayıldığında, başkent Washington da bundan korunmadı.

29 Mayıs'ta halk Beyaz Saray'ın dışında protestolara başladı. O gece, ABD Gizli Servisi Beyaz Saray'a acil bir abluka emretti. CNN'e göre, Beyaz Saray ablukası sırasında, Başkan Trump kısa bir süre yeraltı sığınağına alındı ve sonra tekrar geri getirildi.

Washington D.C.'deki protestolar tırmanıyor, şehirdeki sayısız popüler simge grafiti ile tahrif edildi.

Kanada, İngiltere ve Almanya'da gösteriler

ABD'de protestolar devam ederken, dünyanın dört bir yanındaki insanlar Amerikalı göstericileri desteklemeye başladı. Siyah tenli insanların yaşamlarına önem vermek, ırk ayrımcılığına karşı mücadele etmek ve şiddet içeren polis kolluk kuvvetlerini reddetmek göstericilerin ortak sesi haline geldi.

Kanada'da 29 yaşındaki Afrika kökenli Amerikalı kadın Regis Korchinski-Paquet, 29 Mayıs'ta balkonundan düştükten sonra öldü. Ailesi, Regis'in polis tarafından itilerek düştüğünü iddia etti. Olay derhal bölgede bir kargaşaya neden oldu ve insanlar sokaklara çıkıp gösteri yapmaya başladı. Ellerinde "Regis için Adalet" yazan pankartlar taşıyan protestocular Kanada, ABD ve dünyada ırk ayrımcılığına son verilmesi çağrısında bulundu.

İngiltere'de yüzlerce insan COVID-19 tedvirlerini göz ardı ederek Londra'da Floyd'un ölümünü protesto etmek için yürüyüşe geçti. İnsanlar "Floyd için Adalet" ve "Siyahların yaşamı da önemlidir" gibi sloganlar attı. Londra'daki Amerikan Büyükelçiliği yakınında yürüyen insanlar "Adalet olmadan barış olamaz" diye bağırdı.

Almanya'da protestocular ABD büyükelçiliği yakınında toplanarak "Siyahların canı da önemli" sloganları attı. Bazıları Floyd'un portresini duvarlara asarak "Nefes alamıyorum" diye yazdı.

ABD COVID-19 salgını, işsizlik ve ırk ayrımcılığının artması gibi sorunların kuşatması altında eşi görülmemiş bir krize düştü. Amerika'yı "yeniden muhteşem" hale getireceğini söyleyen Trump kamuoyu desteğini her geçen gün kaybediyor.

ABC ve Washington Post tarafından 31 Mayıs'ta açıklanan anket sonuçları, görüşülen yaklaşık 1000 kayıtlı seçmenden yüzde 53'ünün Biden'e ve sadece 43'ünün Trump'a oy verme eğiliminde olduğunu gösteriyor.

31 Mayıs'ta Floyd'un ölümü hakkında konuşan "Basketbol İlahı" Michael Jordan, "artık bıktık. Liderlerin yasaları değiştirmeleri için baskı yapmalıyız. Eğer işe yaramazsa, oylama yoluyla sistemde bir değişiklik arayacağız" dedi.