Yorum: Amerikan siyasetçiler Hong Kong konusunda hâlâ rüya görüyor!

  2020-05-26 21:08:07  cri

Ren Jie-CRI Haber Merkezi

Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde ulusal güvenliği korumak amacıyla hukuki sistem ve icra mekanizmasının oluşturulmasına ilişkin kararın, geçen Cuma günü başlayan Çin Ulusal Halk Meclisi (ÇUHM) yıllık toplantısının gündemine dahil edildiği açıklandı. Bunun ardından başlarını ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun çektiği bazı Batılı siyasetçiler, Çin hükümetinin söz konusu girişimiyle Hong Kong'un sahip olduğu yüksek özerkliğin yok olacağını öne sürerek, Çin'i yaptırımlarla tehdit ettiler.

Pompeo gibi Batılı siyasetçilerin söz konusu açıklaması "uykuda konuşmaya" benziyor. 11 Eylül saldırıları ABD'nin ulusal güvenlik konusunda büyük acılar çekmesine neden oldu ve olayın ardından ülkede sıkı bir hukuki sistem oluşturuldu. Pompeo ve destekçileri, artık yaraları sarıldı diye çektikleri acıları unuttular mı? Veya küresel çapta terör faaliyetleriyle mücadele çalışmalarını gevşetmek mi istiyorlar?

Ulusal güvenliğin korunması ülkelerin kilit çıkarlarıyla ilgilidir, bu nedenle bu konuda herhangi bir pazarlık yapılamaz. ABD'de "Ulusal Güvenlik Yasası", "Casusluk Yasası", "Diplomatik Misyonlar Yasası" gibi ulusal güvenliğin korunmasına ilişkin birçok yasa mevcut. Bunun yanı sıra, ABD yönetimi durup dururken ulusal güvenlik sorunundan söz açmayı da çok seviyor. Şimdi sıra Hong Kong'un ulusal güvenliğini korumasına gelince "Pompeolar" neden sanki atalarının mezarları kazılmış kadar huzursuz oluyor?

Hong Kong Çin'e bağlı bir özel idari bölge. Çin merkezi hükümeti, Hong Kong'un anavatana dönmesinden sonra Hong Kong Temel Yasası'nın 23. maddesine göre, Hong Kong Özel İdari Bölgesi'ne ulusal güvenliğin korunmasına ilişkin yasama çalışmalarının yapılması yetkisini verdi. Ancak son 23 yıl içinde ilgili yasama prosedürü bir türlü tamamlanamadı ve bu da Hong Kong'un ulusal güvenlik alanında dünyada nadir görülen bir "savunmasız" bölge haline gelmesine neden oldu.

Özellikle Hong Kong muhalefeti ve kentteki bazı radikal güçler, Haziran 2019'da suçluların iadesine ilişkin yasa tasarısı üzerine başlattıkları kaostan bu yana kentte barışçıl yürüyüş adıyla birçok radikal faaliyet yürüttüler. Bu kişiler, milli bayrağa ve ulusal ambleme zarar verme, polislere ve masum Hong Kong sakinlerine saldırma gibi ürpertici terör ve şiddet eylemlerinde bulundu. Hong Kong yerel kamu güvenliği ile ulusal egemenliğe ciddi tehdit oluşturan bu tür terör ve şiddet eylemlerine hiçbir ülke izin vermez.

ÇUHM'nin Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde ulusal güvenliğin korunmasına ilişkin hukuki sistem ve icra mekanizması oluşturma kararı vermesi, devlet güvenliğinin savunulması alanındaki eksikliği doldurmayı, "Bir Ülke, İki Sistem" ilkesinin temelini sağlamlaştırmayı ve Hong Kong'da kalıcı asayiş kurmayı amaçlıyor. Dolayısıyla bu karar, Hong Kong halkının geniş desteğini kazandı.

Hong Kong'un farklı çevrelerinden pek çok kişi, son günlerde söz konusu yasama kararını destekleyen faaliyetlere aktif şekilde katılıyor. Hong Kong'un ilk Yasama Meclisi Başkanı Rita Fan Hsu Lai Tai dün Çin Medya Grubu'na verdiği röportajda, Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde ulusal güvenliği korumak amacıyla hukuki sistem ve icra mekanizmasının oluşturulmasına ilişkin kararın Hong Kong'un özerkliğini hiç etkilemeyeceğini belirtti.

Hong Kong'un önde gelen şahsiyetlerin de belirttiği gibi, ÇUHM'nin söz konusu kararının hedefinde, devlet güvenliğine ciddi zarar veren çok az sayıda eylem yer alıyor. Karar onaylandıktan sonra yasamayla ilgili prosedür derhal başlatılacak. Böylelikle Hong Kong, daha olgun bir hukuki sisteme, daha istikrarlı bir sosyal düzene, daha iyi bir iş ortamına sahip olacak ve bu durum diğer ülkelerin işletmelerinin Hong Kong'da daha iyi bir şekilde gelişmesine faydalı olacak.

Aslında Hong Kong'da yaşanan kaosa en çok ABD dahil Batılı ülkelerdeki bazı siyasetçiler destek veriyor.

ABD uzun zamandır Hong Kong'u Asya-Pasifik'te politik nüfuz elde etmek için kritik bir merkez olarak görüyor. Çok sayıda istihbarat personeli Hong Kong'da yoğun faaliyette bulunuyor. Hong Kong basınında yer alan haberlere göre, ABD Kongresi tarafından kurulan Ulusal Demokrasi Fonu (NED), 1995-2015 yılları arasında Hong Kong'da Çin hükümeti karşıtı güçlere 3 milyon 950 bin dolar yardım sağladı.

Bazı Amerikan siyasetçilerin Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde ulusal güvenliğin korunmasına ilişkin hukuki sistem ve icra mekanizması oluşturulmasıyla ilgili karar taslağına şiddetle karşı çıkmasının esas nedeni, Hong Kong'da ulusal güvenliğin korunmasındaki boşluğun doldurulmasından sonra Hong Kong işlerine müdahale etme fırsatını kaybedecek olmaları ve Hong Kong meselesini kullanarak Çin'in kalkınmasını engelleme hayallerinin başarısızlığa uğramasından endişe duymaları.

Çin hükümetinin ulusal egemenliği, güvenliği ve kalkınma çıkarlarını koruma, "Bir Ülke, İki Sistem" ilkesini savunma ve dış güçlerin Hong Kong işlerine müdahalesini engelleme konularındaki kararlılığı asla değişmeyecek. ÇUHM yıllık toplantısında Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde ulusal güvenliğin korunmasına ilişkin hukuki sistem ve icra mekanizması oluşturulmasıyla ilgili karar taslağının gündeme alınması, Çin'in Hong Kong'da merkezi hükümet karşıtı olan ve bölgede kaosa yol açan güçlerin Çin karşıtı yabancı güçlerle işbirliği yaparak, Hong Kong'daki toplumsal düzeni bozmasına ve içişlerine müdahale etmesine asla izin vermeyeceğini bir kez daha gösteriyor. Hong Kong, asla ABD yönetiminin hegemonyacı anlayışının kurbanı olmayacak.