Yorum: "Salgınla mücadelede en güçlü silah dayanışma ve işbirliğidir"

  2020-04-28 15:44:48  cri

Liang Xinwen-CRI Haber Merkezi

"Çin, bu krizde aktif şekilde uluslararası işbirliğine katılarak, salgınla mücadele deneyimlerini paylaşmayı tercih etti ve sorumlu bir ülke imajı sergiledi. Çin halkının cesaretine ve titizliğine saygı göstermek istiyorum." Fransa eski Başbakanı Jean-Pierre Raffarin, Çin'in COVID-19 salgınıyla mücadeledeki performansı için kurdu bu cümleleri.

COVID-19 salgınının ortaya çıkmasının ardından Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in önderliğindeki 1,4 milyar Çin halkı salgınla dayanışma içinde mücadele ederek, bütün dünya için ilk savunma hattını oluşturdu ve salgının kontrolünde büyük ilerleme kaydetti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Çin halkının virüsün yayılmasını engellemek için yaptığı fedakarlığın bütün insanlığa yapılan yüce bir katkı olduğunu söyledi.

Bu küresel mücadelede Çin hiçbir zaman kendini geri çekmedi. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 20'den fazla yabancı ülke ve uluslararası örgüt lideriyle yaptığı telefon görüşmelerinde insanlığın bir kader ortaklığı bulunduğunu ve dayanışma ile işbirliğinin en güçlü silah olduğunu defalarca vurguladı. Xi'nin 26 Mart'ta düzenlenen COVID-19 salgınıyla mücadele konulu G20 Liderler Olağanüstü Toplantısı'nda ortaya koyduğu öneriler de küresel salgınla mücadele işbirliğine yön verdi ve güven aşıladı.

Öte yandan Çin, açıklık, şeffaflık ve sorumluluk ilkelerinde ısrar ederek, salgınla ilgili bilgileri ilk anda Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) bildirdi, yeni korona virüsünün gen dizilimini ilk anda dünyayla paylaştı ve salgın kontrolü uzmanları arasında ilk anda uluslararası işbirliği gerçekleştirdi.

DSÖ'nün Çin Temsilcisi Gauden Galea, 31 Aralık 2019'da örgütün Çin'den gayri resmi bir bildirim aldığını söylemişti. Galea, Çin'in 3 Ocak'ta DSÖ'nün yanı sıra, ilgili ülkeler ile bölgesel örgütlere salgınla ilgili bilgileri düzenli olarak bildirmeye başladığını belirtmişti. BM 74. Genel Kurulu Başkanı Tijjani Muhammad-Bande, Çin'in salgınla mücadele sürecinde sergilediği liderlik ile şeffaflığın dünya için bir örnek olduğunu kaydetti.

Salgın, Mart itibarıyla küresel boyutta hızlı bir şekilde yayılmaya başladı. 200'den fazla ülke ve bölge salgından etkilendi. Küresel kamu sağlığı güvenliği tarihte eşi görülmemiş bir tehditle karşı karşıya. Çin de sınırları içinde salgını kontrol altına aldığı bir zeminde, dünyaya da elinden gelen yardımı sağlıyor.

Çin 19 Nisan'a kadar, 127 ülke ve dört uluslararası örgüte cerrahi maske, koruyucu kıyafet, nükleik asit test kiti, solunum cihazı gibi yardımlar sağlarken, 15 ülkeye de 17 sağlık uzmanı ekibi gönderdi. Bunun dışında DSÖ'ye 50 milyon dolar tutarında bağış yapan Çin, salgın kontrolüyle ilgili deneyimlerini ve teşhis ile tedavi şemasını uluslararası toplumla paylaştı; 100'ü aşkın ülke ve bölgeyle 40'tan fazla video-konferans gerçekleştirdi; uluslararası toplumla aşı ve ilaç araştırmaları konusunda işbirliği yaptı.

Çin'in candan çabaları dünyadan da takdir gördü. "Çin'e teşekkürler" ifadesi İtalyan ve İspanyol basınında sık sık kullanıldı. Çin'in sağlık ekibi Sırbistan'da bizzat Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic tarafından karşılandı.

Çin'in deneyimlerinden yararlanılarak, Tahran, New York ve Londra gibi birçok yerde kabin hastaneler kurulurken, çok sayıda Avrupa ülkesinde de acil kontrol önlemleri uygulandı. Irak'ta hastalara Çin tıbbı ilaçları verildi. Özellikle 24 Nisan'da Hubei eyaletinin merkezi Wuhan'da durumu ağır olan hastaların sayısının sıfıra inmesi, Wuhan'da salgınla mücadelede kesin zafer kazanıldığını ve Çin'de ileri derecede ağır hastaların tedavisinde başarılı deneyimler elde edildiğini gösterirken, bir yandan da diğer ülkelerin ağır hastaları tedavi etmesi ve hayatlar kurtarması için de bir umut oldu.

Bulaşıcı hastalıklar uzmanı Clifford Lane, Çin'in salgınla mücadelede kazandığı deneyimlerin ve uyguladığı tedbirlerin diğer ülkelere de yarar sağladığını ifade etti.

Bununla birlikte Çin, salgınla mücadelede elzem malzemeleri üretmek ve diğer ülkelere de yardım göndermek için çaba harcıyor. Kanada'da yayın yapan The Globe and Mail'de yer alan bir yorumda, Çin'in rekor bir hızla tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu tıbbi malzemeleri ürettiği ve dünya halklarının bu zorluğun üstesinden gelmesine yardım ettiği kaydedildi. Gates Vakıfı Başkanı Bill Gates de yaptığı bir açıklamada, Çin'in diğer ülkelere yardım eli uzattığını, bazı elzem malzemelerin tedarikine katkı yaptığını, bunun küresel salgınla mücadelede büyük değişiklikler yapacağını kaydetti.

Küresel kamu sağlığı krizi, uluslararası toplumun insanlık için kader ortaklığı düşüncesini daha iyi anlamasını sağlıyor. Ekonomik küreselleşme sürecinin ilerletildiği günümüz dünyasında COVID-19 salgını, böyle aniden ortaya çıkan son büyük olay olmayacak. İnsanlık geleneksel ve geleneksel olmayan güvenlik alanlarında yeni sorunlarla karşı karşıya kalacak. Daha önce rastlanılmayan böylesi sorunlar nasıl çözülebilecek? Salgınla mücadele, bu konuda herkese cevap verdi. DSÖ Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus da yaptığı bir açıklamada "Salgın yalnızca dayanışma içinde bertaraf edilebilir." demişti.

Virüs sınır ve ırk tanımıyor. İnsanlık bu krizi dayanışma, işbirliği ve yardımlaşmayla aşarak ilerlemeye devam edebilir. ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger de Yeni Tip Korona Virüsü Salgını Dünya Düzenini Değiştirecek başlıklı yazısında, "Hiçbir ülke virüsü kendi çabalarıyla yenemez; mevcut ihtiyaçların karşılanması, nihayetinde küresel işbirliği vizyonu ve planıyla birleştirilmelidir." dedi.