ABD halkı salgın kontrolündeki ihmallerinden dolayı hükümete tepkili

  2020-04-18 16:22:45  cri

 

ABD federal hükümetinin COVID-19 salgını kontrolündeki kötü performansını örtbas etmek amacıyla çeşitli bahaneler bulmaya çalışması ülke halkının tepkisini çekti.

Bahane bir: ABD salgın hakkındaki bilgileri ilk anda öğrenemedi

ABD'de tespit edilen vaka sayısında Mart başında büyük artış yaşandı. ABD federal hükümeti ise, ilk dönemdeki gecikmesinin ve verimsiz tedbirlerinin üstünü örtmek amacıyla defalarca Çin'e saldırarak, salgının ABD'de parlak vermesinin nedeninin Çin'in diğer ülkelere ve Dünya Sağlık Örgütü'ne salgınla ilgili bilgileri zamanında bildirmemesi olduğunu iddia etti.

Aslında, Çin 3 Ocak'ta ABD'ye COVID-19 hakkında bilgi vererek, virüsün tehlikesini vurgulamıştı. New York Times, The Washington Post ve CNN gibi birçok ABD'li medya kuruluşunda da söz konusu haberi kanıtlayan yazılar yayımlandı. ABD federal hükümeti hem dışarıdan, hem de içeriden yeterli bilgiye ulaşmıştı. Sözde "bilgilendirilmedik" iddiası, sadece salgın kontrolündeki kötü performansın sorumluluğundan kaçınmak için bulunan bahane.

Bahane iki: Diğer ülkeler sorumlu

CNN, ABD Başkanı Donald Trump'ın 19 Mart'ta Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısındaki konuşma metninin gazeteciler tarafından görüntülendiğini ortaya koymuştu. Resim, metindeki COVID-19 ifadesinin üstünün çizilerek "Çin virüsü" olarak değiştirildiğini göstermişti. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 4 Mart'ta, COVID-19'a yönelik damgalama girişimlerini boykot etme çağrısında bulunmuştu.

CNBC tarafından 24 Mart'ta yayınlanan bir haberde ise, COVID-19 salgınının Çin'de yayılmaya başlamasından sonra Trump sorumluluğu defalarca eski Başkan Barack Obama'ya atarak, kendisinin salgının patlak vermesinden hiç sorumlu olmadığı iddiasında bulunmuştu.

Trump, 14 Nisan'da ABD'nin DSÖ'ye verdiği fonu keseceğini ilan etmişti. Trump, aynı zamanda DSÖ'yü gerekli yükümlülükleri yerine getirmemekle suçlamıştı. The Washington Post tarafından yayımlanan bir yorumda, Trump'ın bu girişiminin salgın kontrolündeki başarısızlığı için bir günah keçisi bulmayı amaçladığına işaret edildi.

Buna karşılık olarak, DSÖ 15 Nisan'da, daha önce dünya ülkelerine COVID-19 alarmı hakkında yaptığı bildirimleri detaylı bir şekilde açıkladı. Bu da Trump'ın söz konusu suçlamasının asılsız, DSÖ'ye verdiği fonu kesme kararının da çok mantıksız olduğunu bir kez daha kanıtladı.

ABD federal hükümetinin salgını önleme ve kontrol etmede ihmalleri mevcut

Trump yönetimi sorumlulukları başkalarına atmakla meşgul olurken, ABD'nin salgını kontrol etmek için aldığı tedbirler ülkedeki talepleri karşılamıyor. Harekete geçmenin defalarca ertelenmesinden dolayı, ABD en fazla vakaya sahip ülke haline geldi ve şu an tespit edilen vaka ve ölü sayıları hızla artıyor.

Bunun yanı sıra, ABD'deki ırkçılık da iyice ciddi bir hal aldı. Salgının patlak vermesinden bu yana ABD'de Asya kökenlilere yönelik ayrımcı girişimler belirgin şekilde çoğaldı.

ABD San Francisco Üniversitesi'nden açıklanan verilere göre, Asya kökenlilere yönelik ayrımcılıkla ilgili haberler 9 Şubat ila 7 Mart arasında yüzde 50 arttı.

ABD'de politikacılar salgınla mücadele sürecine engel oldu 

Rutgers Üniversitesi Kamu Sağlığı Fakültesi'nden epidemiyolojist doçent Henry F. Raymond, ABD'nin salgınla mücadeleyi erteleme sebepleriyle ilgili değerlendirmede bulundu.

Raymond, "SARS ve MERS ile diğer kamu sağlığı krizlerini bertaraf ettiğimizi göz önünde bulundurunca, ABD'nin bu sefer hızlı tepki göstereceğini zannetmiştim. Ancak SARS ve MERS gibi salgınların nispeten yavaş yayılması ve çoğu yerde kontrol altına alınması, insanların kendilerine fazla güvenmesine ve önlemleri ihmal etmesine neden oldu." dedi.

CNN'de yayımlanan bir yazıda, "Bu fazla özgüven duygusu ve ekonomiyi korumak için her türlü bedelin ödeneceğine dair sesler, bazı ABD'li yetkililerin ileride onları neler beklediğini görmeyi veya gittikçe daha da ümitsizleşen bilim danışmanlarının haykırışlarına kulak vermeyi reddetmesine yol açtı." ifadesine yer verildi.