ABD'nin Çin karşıtı Dünya Uygur Kurultayı'na desteğinin gerçek yüzü

  2020-03-17 12:46:21  cri

ABD'de yayın yapan haber sitesi Grayzone'de kısa süre önce "Dünya Uygur Kurultayı'nın gerçek yüzü: Amerikan destekli sağcı rejim değiştirme şebekesi Çin'i çökertme peşinde" başlıklı bir yazı yayımladı. Yazıda, insan hakları bahanesiyle kurulan Dünya Uygur Kurultayı'nın (DUK) aslında kurulduğundan beri Amerikan Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) tarafından desteklenerek, Çin'i bölmeyi amaçlayan faaliyetlerde bulunduğu kaydedildi.

Yazıya göre, Münih merkezli olan ve dünyanın 18 ülke ve bölgesinde 33 şubesi bulunan DUK, Washington'un Çin'e karşı yürüttüğü "Yeni Soğuk Savaş"ta kilit role sahip bir kuruluş.

NED, her yıl vergi mükellefinden edindiği milyonlarca dolarlık sermayeyle, Washington'un hedef olarak belirlediği bir ülkenin rejimini yıkmaya çalışan sivil toplum örgütlerine ve medya kuruluşlarına destek veriyor. Vakıf, sadece 2016 yılından bu yana DUK'a 1 milyon 284 bin dolarlık sermaye sağladı ve örgüte bağlı kuruluşlara milyonlarca dolarlık ek sermaye sundu.

Grayzone'de yer alan yazıda, Batılı medya kuruluşlarındaki Xinjiang gerçeklerini çarpıtan haberlerin hemen hemen hepsinin ABD yönetiminin destek verdiği komünizm karşıtı, sağcı ayrılıkçılar tarafından hazırlandığı kaydedildi. Çünkü, DUK'un birçok üyesi, Free Asia gibi sözde medya kuruluşlarında üst düzey görevler üstleniyor. Örneğin DUK İcra Komitesi Başkanı Ömer Kanat, 1999-2009 yılları arasında Free Asia radyosunda üst düzey editör olarak görev aldı. Uygur İnsan Hakları Projesi'nin başında yer alan Rushan Abbas da Free Asia'nın ilk Uygur muhabiri. 1989 yılında genetik mühendisliği okumak için ABD'ye giden Abbas, mezun olduktan sonra bir Türk kökenli Amerikan ile evlendi ve ABD'de kaldı, daha sonra CIA tarafından işe alındı.

Çin Sosyal Bilimler Akademisi Hukuk Enstitüsü'nden terörle mücadele uzmanı Wang Jiang, yurt dışındaki Çin karşıtı güçlerin 2018'den bu yana Xinjiang'daki mesleki beceri eğitim merkezlerine ilişkin olarak Çin'in Xinjiang'da yürüttüğü terör ve aşırıcılıkla mücadele çalışmalarını karalamaya ve yalan haberler yaymaya çalıştığını vurguladı. Wang, bununla birlikte Dünya Uygur Kurultayı'nın küresel çapta lobicilik faaliyetlerinin de arttığını kaydetti. Wang, Dünya Uygur Kurultayı'nın Uygurların insan hakları ve gelişimiyle ilgilenmediğini, sadece bu konuları bahane ederek ABD'nin Soğuk Savaşı'na alet olmaya devam ettiğini dile getirdi.