Çin'in COVID-19 ile mücadeledeki teknoloji kullanımı bir öğrenme fırsatı

Ussal Şahbaz

Dünya, Çin'in COVID-19'u nasıl ele aldığını izliyor. Yeni korona virüs ile ilgili deneyim, dünyaya Çin hükümetinin ve şirketlerinin gelişen teknolojilerle elde ettiği ustalık seviyesini göstermektedir.

Dünya bir süredir hem Çinli tüketicilerin yeni teknolojileri benimsemesinden, hem Çin şirketlerinin (Alibaba, Tencent, Baidu ve diğer girişimler) bu son teknoloji geliştirme gücünden, hem de Çin hükümetinin teknoloji ekosistemini yönlendirme rolünü oynamasından çok etkilendi. Şimdi, Çin bu teknolojileri insanlığın hizmetine sunuyor.

İlk büyük başarı, potansiyel aşıların üretimini sağlamak için yeni koronavirüsün DNA diziliminin tespitinde yapay zeka ve gelişmiş hesaplama tekniklerinin kullanılması oldu. Çinli bilim insanlarının DNA dizilimini tamamlaması sadece bir ay sürdü. Bu gelişmenin hızı dünyadaki bilim insanları tarafından tanınmakta ve alkışlanmaktadır.

Bu başarı, ancak Çinli teknoloji şirketlerinin kapasitelerini tam ve eşgüdümlü biçimde göstermesiyle elde edilebilir. Örneğin Baidu, RNA tahmin algoritmasını küresel araştırmacılara açtı. Diğer Çinli teknoloji şirketleri ve araştırma laboratuvarları, korona virüse karşı kullanmak için bilgisayar kaynaklarını paylaşıma açtı. Ebola salgını sırasında uluslararası bilim topluluğunun araştırma alanındaki silik ve sınırlı erişim yaklaşımının aksine, koronavirüs üzerindeki bilimsel araştırmaların çoğu internette mevcut.

Mevcut teknoloji altyapısı aynı zamanda korona virüsün sınırlandırılmasında çok yardımcı oldu. Bahar Bayramı sırasında ülke genelinde milyarlarca seyahat gerçekleşti. Çin'in elektronik kimlik sistemiyle virüsün etkili olduğu bölgelerden gelen insanları izlemesini ve temas ettikleri kişileri güvende tutmasını sağlıyor. Dünyadaki çok sınırlı sayıda ülke bu kadar gelişmiş bir elektronik kimlik sistemine sahip. Küresel bir dijital kimlik sistemi olsaydı dünyanın salgınlarla nasıl mücadele edeceğini bir düşünün.

En devrimci etki muhtemelen uzaktan çalışma alanında yaşanıyor. Çin'in ay takviminde belirlenen yeni yıl tatilinden sonra, karantina uygulanmasına rağmen Çin'de birçok insan güçlü internet altyapısı ve mobil erişiminden yararlanarak çalışmalarına uzaktan devam etti. Buna ek olarak, okul dersleri artık çevrimiçi yapılıyor. Gelişmiş çevrimiçi altyapı ve çevrimiçi gıda dağıtımı gibi alanlarda Çin'deki yenilikçi girişimlerin bolluğu, salgın sırasında uzaktan çalışmanın ve eğitimin sürdürülmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Muhtemelen hepimiz, baş rolü oynayan aktörün bir gün hastalandığı tiyatro oyununu duymuşuzdur. Ve tiyatro oyununu ezberleyen kostüm tasarımcısı, ihtiyaç halinde sahneye çıkıp bir anda daha iyi bir performans göstererek oyuncu kadrosunda kalıyor. Korona virüsün ardından sular durulduktan sonra, birçok insanın ofisleri ve okulları aşırı kullandıklarını keşfetmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Ve aslında birçok işi uzaktan yaparak zamandan ve karbon ayak izinden tasarruf edebiliriz. Çin bu alanda trend belirleyici olabilir.

Türkçe'de popüler bir deyim: "Her şeyde bir hayır vardır."

Dünya, Çin'in korona virüs ile nasıl başa çıktığını takdir ederken, Çin'in gösterdiği teknolojinin pratik kullanımından da öğrenilecek çok şey var. İşbirliğine dayalı araştırma düzeyi, altyapı teknolojilerindeki yenilik düzeyi ve en önemlisi, acil durumlarda bu teknolojileri uygulama esnekliği, uyarlanabilirliği ve çevikliği, Çin'in korona virüs salgınına tepkisinin temel direkleridir.

Yeni teknoloji geliştirme ve benimseme yönündeki tarihsel heves, toplumun dayanışması ve güçlü liderlik sayesinde, Çin etkin biçimde yanıt verebildi.

Ussal Şahbaz, İstanbul merkezli bir düşünce kuruluşu olan Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi'nin (EDAM) CEO'sudur. Makale, Çin Medya Grubu'nun görüşlerini değil, yazarın görüşlerini yansıtmaktad