Çin ekonomisi 70 yılda 170 kattan fazla büyüdü

  2019-09-21 18:37:00  cri

70 yıl insanoğlunun tarihinde sadece kısa bir dönem sayılır. Ancak Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana geçen 70 yılda ülke inanılmaz bir değişim geçirdi.

2018 yılında ülkede gayri safi yurt içi hasıla 1952 yılına oranla 174 kat arttı. Yoksul bir ülkeden dünyanın ikinci büyük ekonomisi haline gelen Çin, göz alıcı bir mucizeye imza attı.

Çin, gayri safi yurt içi hasıla bakımından 1952 yılında 67 milyar 900 milyon yuan seviyesindeyken, 2010 yılına gelindiğinde Japonya'yı geçerek dünyanın ikinci ekonomisi oldu. Bu rakam, 2018 yılında 90 trilyon yuanı aştı.

70 yıl boyunca Çin'in dışa açılması da kesintisiz olarak sürdü. 1950 yılında Çin'in dış ticaret hacmi sadece 1 milyar 130 milyon ABD Dolarıyken, 2019 yılında mal ihracat ve ithalat hacmi 4,6 trilyon dolara ulaşarak 4 bin kat arttı. Pirinç satmadan hızlı tren satmaya kadar, Çin ekonomisinde sadece kuantum sıçraması elde edilmekle kalmadı, aynı zamanda niteliksel bir gelişme de sağlandı. Çin'in çektiği yabancı sermaye 2,1 trilyon ABD Dolarını aştı. Dış yatırım sıfırdan 100 milyar ABD Dolarına ulaştı.

1952 yılında, tarımdaki katma değerin gayri safi yurt içi hasıladaki oranı yüzde 50,5'i buluyordu. 2018 yılında tarımda katma değer oranı yüzde 7,2'ye düştü. Hizmet sektörü büyük bir pay oluşturmakta. Böylece tarımın başlıca rol oynadığı ekonomik modelden, tarım, sanayi ve hizmet olmak üzere üç sektörün eşgüdümlü geliştiği bir modele geçildi.

70 yılda Çin'in ekonomik gücü bir hayli yükseldi. Çin'in gayri safi yurt içi hasılasının dünyadaki payı 1978 yılında yüzde 1,8'den 2018 yılında yüzde 16'ya yükseldi. 2006 yılından beri, Çin'in dünya ekonomisine katkı oranı dünyanın birinciliğini korumaktadır.

Günümüzdeki Çin, dünyanın en büyük sanayi ülkesi ve mal ticareti ülkesi, aynı zamanda en büyük döviz rezervine sahip olan ve en çok yabancı sermaye çeken ülke konumundadır.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Başkanı Tijani Mohamed Bandi, 70 yılda Çin'in son derece fakir bir ülkeden küresel yönetişime günden güne büyük katkılarda bulunan, özellikle gelişmekte olan ülkelere motivasyon sağlayan bir ülke haline geldiğine işaret etti. Bandi, insanlığın gelişmesine dev katkılarda bulunan Çin toplumunun canlılıkla dolu olduğunu, Çin'in önünde parlak bir gelişme ufku bulunduğunu söyledi.