Çin ithal şarap pazarında rekabet kızışıyor |
2019-03-26 16:04:39 cri
|
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in İtalya gezisi, gözleri Çin-İtalya ilişkilerine çevirdi. İtalya'nın Kuşak ve Yol girişimine katılımı büyük dikkat çekti. İtalyanlar bu kararı alırken, beklentileri Çin'in dev iç pazarında paylarını artırmak. Ekonomi bakanlığı müsteşarı Michele Geraci, Çin'e yaptıkları ihracatın Almanya ve Fransa'nın yanında sönük kaldığını belirterek, Çin'de "Made in Italy" ürünleri artıracaklarını söyledi. Çinli tüketici için İtalya, moda ve dizayn demek; ancak İtalyanların gözü, Çin'in yaklaşık 3 milyar dolarlık ithalat yaptığı, hızla büyüyen dev şarap pazarında. Şarap alanında danışmanlık hizmeti veren Francesca Filippone'ye göre, Çin dünyanın en 'iştah açıcı' yükselen şarap piyasasına sahip ve İtalya bu pazarda kaybettiği zamanı telafi etme gayretinde. Geraci "Fransa Çin'e bizden 7 kat fazla şarap satıyor" derken, neye yöneleceklerini de işaret etmiş oluyor. İtalya'nın Çin'deki tanıtım faaliyetlerinde şarap önemli yer tutuyor. Pekin'deki ticaret ajansı, marka elçileri, ihracatçıları, bizzat Pekin büyükelçisi, şarap pazarında Fransa, Avustralya ve Şili'yi yakalamak için büyük emek veriyor. Pekin büyükelçisi Ettore Sequi işin bizzat arkasında, büyükelçi ülkesinin 400 farklı üzüm türüne ve 800 farklı şarap türüne sahip olduğunu ve Çin'de paylarını artırmak istediklerini söylüyor. Çin'de İtalyan şaraplarının görünürlüğünü arttırmak için, İtalyan şarabı sözlüğü adlı bir kitap yakında Çince olarak yayınlanacak. Nisan ayında satışa sunulacak kitap, üzüm isimlerinin Çinceye çevrilmesindeki belirsizliği de gidermeyi hedefliyor. Sözlüğün yazarlarından Milan Üniversitesi'nden Çin dili ve kültürü profesörü Bettina Mottura, Xinhua haber ajansına yaptığı açıklamada, İtalyan şaraplarının Çin'de hak ettiği yeri almasına yardımcı olmak istediklerini söylüyor ve ekliyor: "Çin'de bir süpermarkete girdiğinizde Fransız şaraplarına beş raf ayrıldığını, 'Yeni Dünya' ülkelerinin şaraplarına 5 veya 6 raf ayrıldığını görürsünüz. İtalyan şaraplarıysa bir rafın ancak yarısında yer bulur." (Henüz Çin'de bir marketin rafında Türk şarabı görmedim.) 2017'de Çin'in en büyük 5. şarap ihracatçısı İtalya, 2018'in ilk çeyreğinde İspanya'yı geçerek dördüncü sıraya yükseldi. İtalya 2018'de Çin'e 780 milyon dolarlık şarap ihracatı gerçekleştirdi. İtalya'nın Pekin'deki Ticaret Ajansı Direktörü Amedeo Scarpa'nın mesaisinin büyük kısmını bu konu alıyor. Ticaret ajansı 2018'de Çin'de "İtalyan şaraplarını seviyorum" kampanyası başlattı. Şarap endüstrisinde ticari danışmanlık yapan Lorenzo Tersi'ye göre, İtalya birbirleriyle rekabet eden farklı İtalyan bölgeleri yerine, şaraplarını genel anlamda tanıtmaya çalışmalı, şimdiye kadar tek bir üretici veya bölgesel konsorsiyum tarafından tanıtım çalışmaları yürütülmüş. Lorenzo Tersi ayrıca, İtalya'da Çinli turistler için "şarap turizminin" özendirilmesini de öneriyor, Çinli turistlerin, İtalyan şaraplarının nerede ve nasıl yapıldığını gördüklerinde, İtalyan şaraplarını daha fazla tercih edebilecekleri savunuluyor. (Xinhua) 2018'de Çin'in kümülatif şarap ithalatında belli bir azalma görülse de, Çin halihazırda –ABD, İngiltere ve Almanya'nın ardından- dünyanın dördüncü şarap ithalatçısı. 2018'de ikinci ve üçüncü kademe şehirlerde şarap tüketiminin artarak birinci kademe şehirlerden hızlı büyümesi, sektörün geleceğine dair ümitleri tazeledi. 2018'de şarap ithalatı 2,9 milyar doları buldu. Ülkede 5 binden fazla şarap ithalatçısı ve distribütörü pastadan pay kapmaya çalışıyor. Brezilya, Fas gibi yeni aktörler pazardan pay almaya çalışıyor. Çin pazarında 18. sıradan 9. sıraya kadar yükselmeyi başaran Gürcistan şaraplarının yıldızı parlamaya devam ediyor. Çinli ithalatçılar arka arkaya Gürcistan'a geziler düzenliyor, burası Çin'in şarap eksperleri için güzide destinasyonlardan birine dönüşmüş durumda. Gürcistan 2018'de Çin'e 4 milyon şişeden fazla şarap sattı. Gürcü şarap üreticileri, gelecekte Gürcistan şarap ihracatının hızlı artması için Çin'in artan şarap ithalatından beklentilerinin yüksek olduğunu belirtiyor. Çin'in yakın gelecekte Gürcistan'ın en büyük şarap ihracatı hedefi haline gelmesi öngörülüyor. Çin'in yerel şarap tüketimi de oldukça yüksek seviyede: Bu alanda dünyada beşinci sırada olan Çin, kendi ürettiği tüm şarapları içebileceği gibi, kendisine şarap satan ilk 10 ülkeye ciddi paralar kazandıracak kadar da şaraba susayabilir! Şarap üreten ülkelerin Çin'de girdikleri rekabetin nedeni bu. Diğer yandan şarap hala Çin toplumuna gerçekten entegre olmuş değil. İthal şaraplar yıllarca bir statü göstergesi ve gösterişli bir hediye olarak talep gördü. Son yıllarda zevkleri iyice çeşitlenen orta sınıf, daha az bilinen şarap bölgelerine de yöneliyor. Çinliler artık sadece üzerinde 'Bordeaux' yazdığı için şarap seçmiyor! Çin'in büyük şehirlerinde şarap barlarının sayısı artıyor. Birinci nesil Çinli somelyeler, düzenledikleri tadım etkinlikleriyle azımsanmayacak bir 'şarap topluluğu' yaratıyor. (Özellikle Ningxia bölgesi merkezli Çinli butik şarap üreticilerinin son yıllarda gerçekleştirdikleri atılım da ayrı bir yazı konusu olacak türden.) 'Pekin'de İtalyan şarapları satan akılsız diyorlar!' Pekin'de 3 yıldır Buona Bocca adlı şarap barını işleten Xu Xiaoye (Flue), şarap konseptli bir mekan işletmenin ticari açıdan riskli bir karar olduğunu, Pekin'in zorlu yiyecek içecek sektöründe bu tarz pek çok girişimin uzun ömürlü olamadığını söylüyor. Xu'ye göre bunun temel sebebi, dışarıdan gelen bir alışkanlık olarak şarabın, Çin'in geleneksel kültür ürünleri arasında yer almaması. Xu, akşam yemeğinde bir kadeh içmenin ötesinde, belki bir çeşit kokteyl olarak Çinli tüketiciyle şarap içiminin farklı biçimlerinin öğretilmesi gerektiği kanaatinde. Xu Xiaoye, kendisi için bir diğer riskin, sadece İtalyan şarapları satmak olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Başlarken kim beni bu konuda cesaretlendirdi bilmiyorum! Ama tam da bu benim dikkat çekmemi sağlıyor, 'Pekin'de sadece İtalyan şarapları satan akılsız' diyorlar!" Bu 'akılsız' girişim, 3. yılını geride bıraktı. Müşterilerinin %60'ı Çinliyken, %40'ı bu şehirde yaşayan yabancılar. Modacılar, sanatçılar, avukatlar, basın mensupları, mühendisler, geniş bir yelpazede şarap tutkunları, Buona Bocca'nın eski Pekin sokaklarını şarap konseptiyle birleştiren mütevazı ölçekli mekanında bir araya geliyor. Çin'e Türk şarabı satmak... Türkiye dünyanın en büyük altıncı üzüm üreticisi, bu alanda Şili ve Arjantin'in önünde yer alıyoruz; ancak bu üzümlerin sadece %3'ü şarap yapımında kullanılıyor. Dünyanın beşinci en büyük bağ alanına sahip Türkiye, şarapçılık endüstrisinde ancak 45. sırada yer bulabiliyor. Türkiye'nin Çin'e gıda ürünleri ihracatının %100 artışla 2014'teki 72 milyon dolardan 2017'de 144 milyon dolara çıktığı belirtiliyor. Çin'in yıllık 50 milyar dolar ithalat yaptığı gıda pazarında Türk üreticiler payını artırmak isterken, şarap üreticisinin bu trende nasıl eşlik edeceği merak konusu. Bloomberg'de çıkan haberde, Türk lirasının değer kaybetmesinin, şarap endüstrisine fayda sağlayabileceğine dikkat çekilmiş; Liranın geçen yıla göre ABD doları karşısında neredeyse %40'lık düşüş yaşamasının, Türk şarabını ihracatta uygun bir seçenek haline getirdiği belirtiliyor. Ancak mevcut durumda Türkiye'nin toplam şarap ihracatı yılda yaklaşık 10 milyon dolar gibi mütevazı bir seviyede. (Fransa'nınki 10 milyar dolar) Türk üreticiler içerideki kayıplarını telafi etmek için yurt dışı pazarlarda paylarını artırmaya çalışıyor. Örneğin önde gelen şarap üreticilerinden Vinkara, 2013'teki kısıtlamalardan bu yana yurtdışı dağıtımını üç kattan fazla artırarak 13 bin litreden 46 bin litreye çıkarmış. Şirketin en büyük pazarları İngiltere, Almanya ve Avustralya. Diğer aktörler pazarda sörf yaparken, Çin şu aşamada Türk üreticinin 'suya sadece ayaklarını soktuğu' bir deniz gibi. 2018'de Türkiye'nin Çin'e şarap ithalatı 399 bin dolar. (Kaynak: Trademap) Türk üreticiler Çin'de bazı şarap fuarlarına katılıp yakından tanımadıkları bu pazarda çekingen adımlar atsalar da, somut bir ilerleme söz konusu değil. Pekin, Şanghay, Guangzhou gibi metropollerde iyi restoranların şarap menülerinde Türk şarapları görmek zor. Çinliler için "Türk şarabı" halen kulağa tuhaf gelen bir mefhum, zira zihinlerindeki Türkiye imgesinden dolayı, Türk ve şarap kelimesini yan yana düşünmekte zorluk çekiyorlar. Ancak farklılıklara açıklar. Yiyecek içecek sektöründe çalışanlar, Türkiye'nin çok eski bir şarap coğrafyası olduğunu biliyor. 2018 yılında Pekin'de bir otelde düzenlenen 'antik dünya' şarapları tadımında, Türk şaraplarının büyük ilgi çektiğini hatırlıyorum. Tadıma katılan Çinli bir yiyecek içecek müdürü bana sormuştu: "Bu kadar kendine has karakteri olan özel şaraplar üretiyorsunuz, neden dünyanın önüne koymuyorsunuz?" Türk şarabını Çinlilerin önüne koymak isteyen yerli üreticinin uğraması gereken adreslerden biri Çin Yiyecek İçecek Fuarı (China Food and Drinks Fair CFDF). 1955 yılından bu yana organize edilen CFDF, ülkenin en büyük ve en eski fuarıdır, Çin'de şarap endüstrisi için en önemli iletişim platformu olarak kabul edilir. Fuar senede iki kez düzenlenir, ilkbahar fuarı Chengdu kentinde, sonbahar fuarıysa belirlenen başka bir şehirde gerçekleşir. 2019 sonbahar fuarının, kuzey Çin'in sahil metropolü Tianjin'de düzenleneceği açıklandı. Fuar sırasında her yıl yaklaşık 3 bin katılımcı, 300 bin alıcıyla buluşuyor. Tarihi ipek yollarına ipek kumaşının adını vermiş olması, o ticaret yollarında sadece ipek taşındığı anlamına gelmiyor; ipek eşsiz ve göz alıcı bir kumaş olarak antik ticaretin simgesi olmuştu. Bugün altyapı tesisleri inşası ve siber teknolojilere dayanan yeni ipek yolunun bir diğer yüzü de yiyecek içecek pazarı. İngilizcede One Belt-One Road olarak söylenen Kuşak ve Yok girişimi, Fransa, İtalya ve sektörün diğer devleri için bir yönüyle 'Wine Belt-Wine Road'a dönüşmüş durumda. Çin'le yaptığı ticarette büyük miktarda açık vermekten yakınan, Çin'e ihracatında aylık 250 milyon dolar seviyesinde tıkanıp kalan Türkiye'nin de, Çin pazarında varlık gösterebileceği alanlardan biri şarap. Şarap aynı zamanda madencilik, tekstil gibi alanlardaki ürünlerin sunamayacağı bir tanıtım ve imaj değeri de taşıyor. Fransa, İtalya ve İspanya'nın tanıtımlarında şarabı bu kadar öne çıkarmaları, sadece ticari bir iş değil; bir ülke imajı inşa ediyorlar. Her şey bir yana, Çinlinin sofrasına, damağına ulaşmayı başarıyorlar. Çinli bir ailenin bahar bayramı yemeğinde, geleneksel Çin mantılarının yanında Pinot Noir, Montepulciano şarapları gördüğümüz gibi, Öküzgözü, Kalecik Karası yazan şişeler de gördüğümüz zaman, sadece İzmir'in değil, tüm Türkiye'nin 'yerli ve milli' şaraplarını 'uluslararası marka' yaptığımız zaman , -hadi o bilindik metaforla söyleyeyim- "Çin seddini aşmış" olacağız. Emre Demir |