Kaplanı dağlardan çekip çıkarmak

  2017-10-23 19:08:59  cri

Çinliler kaplanların dağlarda iken daha güçlü olduğuna inanıyorlar. Kaplanın kendi doğal yaşam alanında kolayca saklanıp ansızın saldırabileceği avcılar tarafından eski zamanlardan beri biliniyor. Ayrıca kaplan ile dağlarla ilgili birçok Çin deyişi var. "Kaplanı dağlardan çekip çıkarmak" atasözü de onlardan biri.

Aynı zamanda bir savaş hilesi olan Çin atasözü, kalesine yerleşmiş bir düşmana doğrudan saldırmamayı size salık veriyor.

Günümüzde bu strateji iş hayatında da uygulanan disiplinler arasında bulunuyor. Örneğin kendi yerel pazarında güçlü olan bir firma ile rekabet etmenin, daha fazla emek ve para harcamak gerektiği için, yerine başka alternatif yöntemlerin bulunmasını anlatmak için de bu söz kullanılıyor.

Yine savaş hilesi çerçevesinden baktığımızda Çin atasözünün tavsiyesi şöyle: Kendi kalesinde güçlü olan rakibi topraklarından ayırmak için cezbetmeniz gerekir; böylece onu coğrafi avantajdan mahrum bırakırsınız ve onu güç kaynaklarından ayırırsınız.

Sonuç olarak elinden en büyük avantajı alınan rakip sizinle eşit seviyeye gelecektir. Kaplanın dağlardan çekip çıkarılması savaş hilesini konu alan yaşanmış bir hikaye de vardır.

MS 199'da, Güney Çin'de 17 yaşındaki bir savaş ağası olan Sun Ce, bu savaş hilesini ustalıkla uygulayarak kuzeyde başarıyla savunulan bir kasabayı ele geçirdi.

Sun Ce, Çin'in doğusunda yer alan Wu devleti hükümdarı Sun Jian'ın oğluydu. (222-280 MS) Babasından sonra Sun Ce egemenliğini pekiştirdi ve oldukça güçlendi. Ardından ülkenin kuzeyindeki zengin bir bölgede bulunan stratejik bir kasaba olan Lujiang'ı ele geçirmeye karar verdi.

Bununla birlikte, kasabanın General Liu Xun'un liderliğinde güçlü bir ordu tarafından korunduğunu öğrenen Sun, iki büyük nehir tarafından çevrili olduğu için kasabayı ele geçirmenin çok zor olacağını anladı.

Sun Ce, danışmanlarıyla görüştükten sonra, Liu Xun'u yenilgiye uğratmanın ve kasabayı ele geçirmenin tek yolunun, zaptedilmez görünen kaleyi Liu Xun'un terk etmesini sağlamak için onu cezbetmek olduğuna karar verdi.

Liu'nun çok açgözlü bir adam olduğunu öğrenen Sun Ce, ona bir mektup yazdı. Sun Ce, mektupta generale övgülerde bulundu ve Liu'ya son derece pahalı bir hediye yolladı.

Sun mektubunun sonuna geldiğinde Liu'ya, Yukarı Liao birliklerinin kendi topraklarını yağmalamakla suçladı. Yukarı Liao birliklerinin sürülmesinde Liu'nun yardım etmesi için yalvardı.

Sun'un mektubu "Onları savuşturmak için benim ordum zayıf kalıyor. Majesteleri bize yardım edip Yukarı Liao birliklerini ülkemizden kovarsa, büyük bir memnuniyet duyacağız." satırlarıyla son buldu.

General Liu, Sun'un mektubu ve üslubu karşısında gururlandı. Ayrıca, Yukarı Liao'ya saldırmak için sunduğu öneriyi beğendi çünkü bu zengin toprakları ele geçirmek için uzun zamandır fırsat kolluyordu.

General Liu ordusunun başına geçerek şahsen birliklerini Yukarı Liao'nun başkentine doğru sefere çıkardı.

Sun, General Liu'nun Lujiang'dan ayrıldığını öğrendiğinde, sürpriz bir saldırı başlattı ve stratejik kasabayı kolayca ele geçirdi.

General Liu'nun seferinde ise işler yolunda gitmedi. Üstelik kendi kasabasının Sun Ce tarafından alındığı haberi üzerine harekete geçmek için de çok geç kalmış oldu. Böylece General Liu başka bir ülkeye sığınmaya çalıştı.

Çinli strateji uzmanı Liù Tāo'nun (六韬 MÖ 11. yüzyıl) "Altı gizli öğreti"sinde belirttiği gibi; "Gereğinden fazla güçlü olan sonunda kırılır, gereğinden fazla genişleyen şeyde mutlaka gedikler oluşur." Kapsamlı bir analizden sonra alınacak kararların önemine değinen Çin'in tarihten gelen 36 Savaş Taktiği bugün hala güncelliğini korurken, hayatın her alanında yeniden yorumlanabiliyor.