"Kuş uçuran" Maonanlar

  2017-05-30 00:14:04  cri
Maonanların yaşadıkları bölgelerde ekili alanın yetersiz olması tarım ekonomisinin gelişimini olumsuz etkiliyor, ancak bu bölgelerde bulunan yemyeşil dağ tepeleri ve gür ormanlar, hayvancılığa elverişli koşullar sağlıyor.

Maonanlarda, hemen hemen her aile bu koşullardan yararlanarak sığır yetiştiriyor. Maonanlar sığırları, tarlada çalıştırmak için değil; yemek için yetiştiriyor. Sığır etleri, Maonan milliyetinin yöresel ürünü olarak Hong Kong ve Macao da dahil ülkenin diğer bölgelerine de satılıyor.

Sığır beslemek ve yetiştirmek Maonanların çok eski bir geleneğidir. Rivayete göre, eski çağlarda "San Jiegong" adlı, çok yoksul bir ailenin çocuğu yaşarmış. San Jiegong, küçük yaştayken köy ağasının sığırlarını otlatarak geçiniyormuş. San Jiegong, sığırları otlatırken otlakta sığırlara bir çember çizermiş. Sığırlar da onun çizdiği çemberden çıkmadan ot yermiş. San Jiegong ise ormana gidip odun kesermiş. Böylece bir taşla iki kuş vurmayı başaran San Jiegong, günlerden bir gün satranç oynamakta olan ölümsüzleri görmüş ve bu oyun San Jiegong'un büyük ilgisini çekmiş. Ölümsüzler, yedikleri şeftalinin bir diliminden ona da vermişler ve onu cenete davet etmişler.

San Jiegong, yolda güzel bir kaynak suyu görmüş ve birden "Ne kadar nefis bir su! Bu suyla sığır etinden hot pot yapmak ne kadar güzel olur" diye bağırmış. Ölümsüzler bunu duyunca, San Jiegong'un dünya hayatını unutmadığını ve cenette yaşama kısmeti olmadığını görmüşler ve onu dünyaya geri göndermişler. Ölümsüzlerin yaşadığı yerde bir gün, dünyada birkaç yıla eşit olduğundan San Jiegong'un çizdiği çemberin içindeki sığırlar, bir hayli çoğalmış ve sürü haline gelmiş. San Jiegong sığırların en sevdikleri birkaç otu tespit etmiş ve köylülere öğretmiş.

Bundan sonra Maonanlar, San Jiegong gibi sığırları ahırda değil en iyi otların bulunduğu yere çember çizerek beslemeye başlamış ve bu gelenek kuşaktan kuşağa devam etmiş.

Maonanların diğer örf ve adetleri arasında Ay Takvimi'ne göre ilk ayın 15. günü "kuş uçurma" adeti oldukça ilgi çeker. Bu adetin rivayetine göre ise, yaşlı bir rahibin çok akıllı ve çok güzel bir kızı varmış. Hamarat kız, bambu ve hintkamışıyla her çeşit kuş örebilirmiş. Dolayısıyla ona "küçük kuş kızı" derlermiş. Kız bir delikanlıya aşık olmuş ve yılbaşında delikanlıyla evlenmek için anlaşmış.

Rahip ise delikanlının yeteneğini sınamak istemiş ve onun bir tepede darı tohumu ekme işini güneş batımından önce bitirmesini istemiş. Ancak delikanlı, darı tohumunun yerine yapışkan pirinç tohumu ekmiş. Rahip, delikanlıdan yanlış ektiği yapışkan pirinç tohumunu topraktan geri toplamasını istemiş. Son derece zor duruma düşen delikanlı çaresiz kalmış. O zaman kız ona yardım etmek istemiş ve yapışkan pirinç tohumlarını toplamak için bambu ve hintkamışından ördüğü sayısız kuşları getirmiş. Kızın üflemesi sonucu uçmaya başlayan kuşlar, tarladan yapışkan pirinç tohumlarının hepsini toplayarak getirmişler. Böylece delikanlı güneş batmadan önce darı tohumlarını ekmiş ve yeni yılın 15. gününde de kızla evlenmiş. Bu olaydan sonra Maonanlarda yılın 15. günü "kuş uçurma günü" olmuş.