ÇİN ULUSLARARASI RADYOSU
China Radio International
Çin Haberleri
Türkiye Haberleri
Dış Haberler

Çince Öğreniyoruz

Çin'de azınlık milliyetler

Türklerin gözüyle Çin

Spor

Bilim ve Sağlık
(GMT+08:00) 2007-07-05 11:05:37    
Çince öğrenmek, şimdi biraz daha kolay!

cri

    Çin'in ekonomik büyümesinin dünya çapındaki etkisini her geçen gün daha da fazla göstermesi, piyasalarını dışa açması, uluslararası politikadaki bilinen önemi, binlerce yıla dayanan derin kültürü ve tarihi. nedeniyle, Çince öğrenmek isteyen yabancıların sayısı da giderek artıyor. Şu an dünya genelinde, değişik ülkelerde 30 milyondan fazla kişinin Çince kurslarına gitmekte olduğu, Çince'nin başta ABD olmak üzere pek çok ülkenin okullarında seçmeli ders olarak müfredata konduğu biliniyor. Elbette ki Türkiye de bu rüzgardan etkileniyor, İstanbul ve Ankara'da iki Konfüçyus Sınıfı'nın açılması gündeme giriyor, özel Çince kursları düzenleniyor. Bir de yıllardır piyasada olan "Çince Pratik Konuşma Kılavuzları" var... Benim bildiğim kadarıyla değişik yayınevlerinden çıkmış dört ayrı kitap vardır, Çin'e yolu düşecek Türklere basit düzeyde yardımcı olmayı amaçlayan. Söz açılmışken bir de kişisel not düşeyim: Üç yıl önce Çin'e gelmeye karar verdiğimde İstanbul-Beyazıt'taki ünlü Sahaflar Çarşısı'nda bu kılavuzları karıştırmış ve ayaküstü ilk olarak "Acıktım!" (Wo e le) demeyi öğrenmiştim...

    Başta Çin'de yaşayan Türkler olmak üzere Türkiye'de sinoloji eğitimi gören, Çince kurslarına giden öğrencilerin, Çin'e gelip giden işadamı ve turistlerin eksikliğini hissettiği "Çince-Türkçe Sözlük"ün kısa süre önce yayımlanması ise kuşkusuz ki bu alandaki önemli bir boşluğu doldurmuş oldu.

    Sözlüğü hazırlayan iki uzmandan biri olan Salih Tınmaz, yıllardır Çin'de yaşayan, üniversite eğitimini bu ülkede tamamlamış, mükemmel Çince'ye sahip ve en önemlisi dünyanın en zor dilinin sözcük ve kavramlarını Türkçe'ye aktarmak gibi meşakkatli bir işin üstesinden gelebilmek için gerekli sabır ve heyecana sahip birisi. Çin ile başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri arasında öğrenci değişimi programları yapan bir şirkette çalışan 27 yaşındaki Tınmaz, ofisinde gerçekleştirdiğimiz görüşmede bir Trakya köyünde geçen çocukluğunu, İstanbul'daki öğrencilik yaşamını ve Çin serüveninin nasıl başladığını, nasıl geliştiğini anlatıyor. Sohbetin ana konusu ise sözlük... 678 sayfalık, yaklaşık 23 bin Çince sözcüğün Türkçe karşılıklarını ve Çince'nin Latin harflerine transkripsiyonu demek olan "pinyin" yazılışlarını içeren bu çalışma, uzun bir hazırlık sürecinden sonra birbuçuk yılda tamamlanmış. Bu sürede neredeyse dünyadan elini eteğini çeken, kitaplara ve bilgisayarına gömülen Tınmaz, "Günde yaklaşık 11 saat çalışıyordum, sürekli masa başında oturmaktan yaklaşık 10 kilo aldım sözlüğü hazırlarken" diyor espriyle.

    Sözlüğün tanıtım broşüründe, "Çince öğrenmek aslında çok kolay!" denirken Tınmaz'a, Çince'nin gerçekten dünyada öğrenmesi en zor dil olup olmadığını soruyorum. Çinli çocukların da kendi ana dillerini okuyup yazmayı, Batılı akranlarından iki yıl kadar geç öğrendiklerini duymuştum bir yerlerden. "Özellikle Batılılar için dünyanın en zor dili denebilir Çince için. Koreliler, Japonlar, kendi kültürlerinin de Çin kültüründen çok etkilenmesi nedeniyle belki daha kolay öğrenebiliyorlar Çince'yi ama bir Batılı, özellikle de Türkler için gerçekten zor bir dil" diyor Tınmaz.

    Sırada, "onu hazırlamak çok daha zor olacak" dediği Türkçe-Çince Sözlük var. Bunun yanında örneğin Çin Hukuk Terimleri Sözlüğü ya da Ekonomi Terimleri Sözlüğü'nün hazırlanmasının da gün gittikçe daha büyük bir zorunluluk haline geldiğini vurguluyor genç araştırmacı.

    "Türkiye'den gelen siyasi ya da ticari heyetlerin görüşmelerinde hep Çinli tercümanlar kullanılıyor. En büyük arzum bu temaslarda Çince bilen Türk tercümanların da olması. Devletimiz bu konuya ciddi biçimde el atar, Çince eğitimine, başvuru kitaplarının, sözlüklerin hazırlanmasına destek olursa, dünyanın gelişen gücü Çin'le ilişkilerimizde çekilen pek çok sıkıntı ortadan kalkar" diyen Salih Tınmaz, yeni çalışmaları için bilgisayarının başına dönerken, ben de "Çince öğrenmek çok kolay değil, ama şimdi biraz daha kolay!" diyerek ve teşekkür ederek ayrılıyorum yanından.

TUNCA ARSLAN (5 Temmuz 2007)