中国国际广播电台
İngilizce’de “China”
hem “Çin”, hem de
“porselen” anlamına
geliyor. Çin çok uzun yıllar
önce “porselen ülkesi”
olarak da adlandırılıyordu.
Peki, Çin ve porselen arasında
nasıl bir bağlantı söz
konusudur...
Arkeolojik bilgilere
göre, porselenin ilk
malzemesi ilkel mavi
porselendi. Bu porselen türü,
seramik eşyadan porselen eşyaya
geçiş aşamasında kullanıldı.
Hem porselen, hem de seramik eşya
niteliklerini taşıyordu. Çin’de
yaklaşık 4200 yıllık geçmişi
olan ilk ilkel mavi porselen,
Çin’in Shanxi eyaletinin
Xia ilçesinin Longshan kültürünün
kalıntılarından çıkarıldı.
Çin’de gerçek
porselen Doğu Han hanedanı döneminde
( M.S 23-220 yılları ) keşfedildi.
Porselen eşyalar ilk olarak
Çin’in güneyindeki
Zhejiang eyaletinde kullanıldı.
Ondan sonra porselen üretim
tekniği Çin’in güneyinden
kuzeyine yayıldı ve büyük
ölçüde gelişme sağladığı
gibi beyaz porselen ürünü
de ortaya çıktı. Beyaz
porselen mavi porselenden
kaynaklandı. İkisinin farklılığı,
kullanılan toprak ve renk
malzemesinin içindeki demir
oranının değişmesinden
kaynaklanır. Porselen toprağında
demir oranı az olursa beyaz
renk, demir oranı çok olursa
açık ya da koyu gri renkler
elde edilir. Üretim tarihine
bakıldığında porselenin
tek renkten çok renkliliğe
doğru dönüştüğü görülebilir.
Renkli porselenlerin çoğunluğu
beyaz rengi zemin rengi olarak
kullanarak değişik renklerin
kullanılmasından oluşturulur.
Dolayısıyla porselenin gelişme
tarihinde beyazın derin bir
etkisi söz konusudur.
10. ve 13. yüzyıllarının
başları arasındaki Tang ve
Song hanedanları dönemlerinde
Çin’in porselen üretim
teknikleri devamlı olarak
gelişti. Tang hanedanı döneminde
üç renkli porselen sanatında
büyük hamleler kaydedildi.
Bu sanat eserleri esas olarak
seramik malzeme üstüne renk
verilmesiyle oluşturuldu. Ana
malzeme fırında pişirilirken
kimyasal değişiklikler
meydana gelir. Tang hanedanı
döneminde üç renkli
porselen, Çin’in geleneksel
resim ve heykel gibi sanat özelliklerinin
bir araya getirilmesi, yapıştırma
ve çizgileme gibi tekniklerin
ve aynı anda kırmızı, yeşil
ve beyaz renklerin kullanılmasıyla
yeni bir boyut kazandı. Çok
yüksek derecede üç rengin
birbirlerine karışması ve
çok farklı renklere dönüşmesiyle,
göz kamaştırıcı bir
nitelik elde edilir.
Ming hanedanı (1368-1644)ve
Qing hanedanı (1644 1911) dönemlerinde
Çin’in porselen üretimi
canlılığa kavuştuğu gibi
üretim miktarı ve kalitesi
de en yüksek noktaya çıktı.
Çin’in güneyindeki,
“porselen başkenti”
olarak kabul edilen Jingde
kasabası, Ming ve Qing
hanedanı dönemlerinde yüzlerce
yıl üretim faaliyeti gösterdi.
Çin’in en kaliteli
porselenlerinin üretim
faaliyeti halen burada sürüyor.
Çin’den yurtdışına
porselen gönderilmesi 8. yüzyılda
başladı. Bundan önce dünyaca
ünlü İpek Yolu Çin ve
yabancı ülkeler arasında
ticaret ve kültür bağlantıları
kurmuştu. O zaman Çin’e
“ipek ülkesi” deniliyordu.
İpek ihracı sürmekle
birlikte, bunun yanında
porselen de çok önemli bir
yer tutmaya başladı.
Çin ilk olarak
porseleni Asya ülkelerine
ihraç etti. 17. yüzyılda
Avrupa saraylarında Çin
porseleni saklama alışkanlığı
vardı. Portekiz kendisine
yeni deniz yolları açtıktan
sonra porselen de Avrupa
toplumunda en sevilen eşya
haline geldi. O zamanlarda
Avrupa’da moda olan ve canlılığı,
hoş ve doğal nitelikleri
yansıtan Rococo sanat tarzı,
Çin sanat tarzından çok
etkilendi. Dolayısıyla Çin
sanat tarzını temsil eden
porselen de hızla Avrupa kıtasına
yayıldı. Kesin olmayan
verilere göre, 17. yüzyıl
boyunca Çin’den her yıl
yaklaşık 200 bin porselen eşya
satıldı. 18. yüzyılın en
fazla porselen satılan döneminde
bu sayı 1 milyona çıktı.
Çin porseleninin bütün dünyada
satışı gerçekleştirilirken
“China” sözcüğü de İngiltere
ve Avrupa kıtasında da hızla
yayıldı ve porselenle eş
anlamda kullanılmaya başlandı.
Çin porselen üretiminin başarıları
ve Çin porselenlerinin güzelliği,
dünyadaki her insanda hayranlık
uyandırıyor ve dünya döndükçe
“Çin” ve “porselen”in
birlikte anılacağından hiç
kuşku duyulmuyor.
|