CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
"Çin'e duyarlı bir entelektüel çevre oluşturulmalı"
  2012-04-24 22:06:57  cri
    Ortak Gündem'de bu hafta Çin-Türkiye ilişkileri üzerine Türk medyasında çıkan bir değerlendirmeyi sizlerle paylaşacağız.

    17 nisan 2012 tarihinde timeturk.com adlı haber sitesinde çıkan yazının başılığı: "Çin-Türkiye ilişkilerinde Diplomasi Baharı"

    Yazı, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çin ziyaretinden hareketle, iki ülke arasında değişen diplomasi dilini analiz ediyor.

    Yazıdan bir bölüm paylaşalım…

    "Başbakan'ın Çin gezisi ile ilgili olarak Türkiye medyasında yazılıp çizilenleri iki farklı grupta toplayabiliriz. İlk gruptaki yazılar Çin'i neredeyse ilk defa gündemlerine almış gibi "yeni" bir keşfin heyecanını okuyucularla paylaşan ve "gelişmiş" Çin'in Pekin ve Şanghay gibi büyük metropollerini Türkiye'nin ekonomik hedefleriyle örtüştürmeye çalışan yazılardı. Bu ilk grubun önemsediği konu tabi ki ekonomik ilişkilerdi ve bunun ötesinde siyasi ve güvenlik gibi çetrefilli konulara girmek bu "yüce" ilişki ağlarına zarar verebilirdi. İkinci grup yazılar ise siyasi tarih ve diplomatik ilişkilerin önemini vurgulamaya çalışan, birçoğu eski istatistiklere ve sorunlara ayrılan yazılardı. Konu Çin olduğunda bu iki çizginin dışına çıkmak gerçekten zor oluyor. Bunun coğrafi uzaklıktan başlayıp Çin ile doğrudan siyasi bir ilişkinin var olmayışı gibi sebepleri var. Diğer yandan Çin akla gelince biraz da küresel medyanın diline mahkûm kalan Türkiye medyasının da bu konudaki eksikliğini vurgulamalıyız. Aslında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son Çin gezisinde en azından medyanın ıskalamaması gereken ve Çin ile ilişkilerde önemli bir eşiğe gelindiğini gösteren yeni bir diplomasi dilinin oluşturulmaya çalışıldığını gözlemledik. Tabi ki bu dil sadece Türkiye'de değil Çin'de de benzer bir çaba ile oluşturulmaya çalışılıyor. Hala eski diplomasi dilinin hâkim olduğu konular tabi ki mevcut ama yeni dilin ağırlığını koyduğu konular da gün geçtikçe daha fazla gündeme geliyor."

    Yazıyı yayınlayan haber sitesine göre, iki ülke arasında geliştirilen bu yeni diplomasi dili, sadece son birkaç yılın çabası değil; Çin'in yüzünü batıya dönmesi ve Türkiye'nin de doğuya daha fazla ilgi göstermesi, iki ülke arasındaki mesafeyi de kaçınılmaz olarak azalttı.

    "İlk olarak şunu vurgulamakta yarar var ki bu diplomasi dilinin geliştirilme çabası çok yeni bir durum değil. Belki Çin'in 1978'deki açılım politikalarına kadar geri götürülebilecek bir değişim yaşanıyor. Örneğin, son on yılda Jiang Zemin ile başlayan ve sonrasında gittikçe artan karşılıklı ziyaretler askeri işbirliğine kadar ilerlemişti. Konya'da İsrail'in davet edilmediği tatbikatın Çin ile yapılması gündemin en sıcak konuları arasındaydı. Daha sonra Çin Başbakanı Wen Jiabao'nun ziyareti sonrasında çeşitli ekonomik anlaşmalar imzalanmış ve son Xi Jinping gezisinde ise Çin siyasetinin yeni ekibi ile tanışma imkânı doğmuştu. Çin'in yüzünü batıya döndüğü bir dönemde Türkiye'nin doğuya dönmüş olması meselesinin oldukça siyasi bir içeriğe hizmet ettiği bilinen bir gerçek. Kanaatimce, bu konuda Türkiye'nin küresel hedeflerinin vurgulanması doğu-batı tartışmasını gündeme getirmekten daha anlamlıdır."

    Timeturk.com adlı haber sitesinde yer alan değerlendirmeye göre, Başbakan Erdoğan'ın gezisinin en önemli ayağı kuşkusuz ekonomik önceliklerdi.

    "Çin gezisinin diplomasi ayağı hızlı bir şekilde gelişirken ekonomik anlaşmalar da bu yeni ilişki tarzının meyvesi anlamına geliyordu. Tam içeriği açıklanmasa da enerji, inşaat, otomotiv, bankacılık, teknoloji ve telekomünikasyon gibi alanlarda toplam 4 milyar dolar hacminde ticari anlaşmalar imzalandı. Bu rakam çok önemli bir rakam çünkü hâlihazırda Türkiye'nin Çin'e yaptığı ihracat 3 milyar doların altında. Tabi bu anlaşmalar Şanghay'a 300 işadamı ile gelen Başbakan Erdoğan için 1/9'luk dış ticaret dengesizliğini kısmi de olsa azaltılması anlamına geliyordu. Gezinin ekonomik yönünden ayrı olmasa da ciddi bir şekilde gündeme gelen nükleer santral inşası ikili ilişkileri geliştirmede ciddi bir öneme sahip. Tabi ki bu stratejik tercihin siyasi ve ekonomik maliyetlerini ayrıca hesap etmek gerekir ancak şimdilik Çinlilerin Rus ve Koreli rakiplerinin önünde olduğu anlaşılıyor. Aslında Türkiye de bir bakıma Çinlilerden teklif alarak rekabeti arttırmış oldu. Nükleer santral ile ilgili olarak kamuoyu ile iki anlaşma paylaşıldı. Birinci anlaşma karşılıklı iyi niyet anlaşması ki bu anlaşma ile Çin tarafı böyle bir anlaşmanın tarafı olabileceğini kabul etti. İkinci anlaşma ise nükleer silahların barışçıl kullanımı ile ilgiliydi."

    İki ülke arasındaki ilişkileri değerlendiren haber sitesi, tespitlerini, Türkiye'nin Çin'i sadece ekonomik bir güç olarak değerlendirmemesi gerektiğini söyleyerek bitiriyor. Yazıya göre, Türkiye'de, Çin'deki sosyal gelişmelere duyarlı bir entelektüel çevre oluşturmalı. Yazının son bölümünü aktaralım:

    "Yukarıda sayılan Türkiye-Çin ilişkilerinin yeni boyutu bazı yönleriyle avantajlar bazı yönleriyle de dezavantajlar içeriyor. Eğer bu yeni diplomasi dili Çin özelinde uygulanmaya devam edecekse bunun altyapı çalışmalarının hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor. Türkiye'de Çin'in iç ve dış siyaseti ile sosyal değişimine daha duyarlı bir entelektüel çevre oluşturulması gerekiyor. Eğer Çin'i sadece ekonomik açıdan gündemimize alacaksak o zaman Dünya Ticaret Örgütü ve Dünya Bankası verileri işimizi görecektir. Ancak böyle bir bakış açısı ne Çin'de önümüzdeki on yılı etkileyecek siyasi ve sosyal ilişkileri ne de diğer kültürel gelişmeleri (Konfüçyanizm'in yeni yorumları) okuyabilme imkânı sağlayacaktır. Böylece de Türkiye'nin yeni diplomasi dili ve konumu hem Çinliler hem de bizim için bir muamma olarak kalmaya devam edecektir."

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China