AB parlamentosunda Mayıs'ta yapılan oylamada ezici çoğunlukla Çin'e piyasa ekonomisi statüsü vermeyi reddetmeyi öngören karar kabul edildi.
Kararda, AB'nin Çin'e anti-damping uygulamasını gevşetebilecek herhangi bir sebep bulamadığına vurgu yapıldı. Bu gelişmeden 2 ay sonra Avrupa Komisyonu bir açıklama yaparak, yıl sonu itibariyle Çin'e piyasa ekonomisi statüsü veremeyeceklerini açıkladı.
Aslında, Çin'e piyasa ekonomisi statüsü verip vermeyeceği konusunda AB'de geçen son iki yıl içinde büyük görüş anlaşmazlığı yaşanmakta. AB'de bazı imalât birlikleri, AB'ye baskı yaparak, AB'nin Çin'e piyasa ekonomisi statüsü vermemesini istedi.
AB'deki sanayi sektöründe bazı şirketler, özellikle demir çelik şirketleri, Çin menşeli demir çelik ürünlerini tehdit olarak görmekte. Dünyada ün salan anti-damping avukatı Jean François Bellis, bu konuda şunları kaydetti:
"Gerçi AB'nin, herhangi bir ülkenin piyasa ekonomisi statüsünü tanıması zor bir işlem değil. Mesela AB, Rusya ve Ukrayna'ya piyasa ekonomisi statüsü verdi. Ancak bu iki ülkenin, AB ile yaptığı ticaret hacmi büyük değil ve AB sanayisine tehdit oluşturmuyor. Çin'e gelince bu durum çok farklı. AB'nin en önemli ticari ortaklarından biri olan Çin'e piyasa ekonomisi statüsü verilmesinin, AB için büyük bir tehdit olacağı savunuluyor. Çin için Emsal Ülke Sistemi ortadan kaldırılırsa, Çin menşeli ürünlerin su gibi AB piyasasına sızmasından, dolayısıyla AB ekonomisinin mevcut zor durumunun daha kötüleşmesinden endişe ediliyor. "
Avrupa Komisyonu Kasım ayında Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'ne birer karar taslağı sundu. Buna göre AB, önümüzdeki günlerde piyasa ekonomisi konsepti yerine "piyasa angulasyonu" konseptine göre yeni anti-damping vergisi hesaplama yöntemini kullanacak. Belçikalı avukat Edwin Vermulst, yeni anti-damping vergisi hesaplama yönteminin sadece Emsal Ülke Sistemi'nin bir devamı olduğuna işaret ederek, bu yöntemin yine de Çin'i hedef aldığını vurguladı. Vermulst bu konuda şunları kaydetti:
"Bana kalırsa, yeni anti-damping vergisi hesaplama yöntemi, sadece Emsal Ülke Sistemi'nin bir devamı. AB, bu yeni uygulamasının sadece Çin'e karşı değil, tüm devletleri kapsadığını vurguladı. Buna rağmen, bu yeni uygulama hakkında detaylı bir araştırma yaparsanız, bunun yine de sadece Çin'i hedef alan bir karar olduğu sonucunu çıkarabilirsiniz. Bu tür kararlarla uygulamaların yürürlüğe girmesi halinde, Çin menşeli ürünlere daha yüksek vergi uygulanabilecek, durum şu andan daha kötü olacaktır. "
Avukat Bellis, DTÖ'nün resmi bir üyesi olan Çin'in diğer üyelerinin örgüt çerçevesi altında verilen taahhütlerine uymasını istemesinin rasyonel olduğunu vurguladı. Bellis, Çin'in bu konuda AB'ye karşı DTÖ'ye dava açabileceğini söyledi. Bellis bu konuda şöyle konuştu:
"11 Aralık tarihinden sonra, AB, DTÖ'nün sözleşmesini ihlal edecek bir durumda kalacak. Çin bu konuda AB'ye karşı DTÖ'ye dava açabilecek. AB'nin davayı kaybedebileceğine inanıyorum. Çin'in davası, DTÖ'nün ilgili kurallarına uyuyor hem de. Bu durumda, DTÖ, Çin'in AB menşeli ürünlere cezai vergi uygulamasını onaylayabilecek."