Çin'in en üst yasama organı Çin Ulusal Halk Meclisi'nin (ÇUHM) yıllık toplantısı yarın başkent Beijing'de başlayacak.
Ülkenin dört bir yanından başkente gelen iki binden fazla ÇUHM temsilcisi, toplantı sırasında fikir ve önerilerini paylaşacak.
12. ÇUHM 3. Toplantısı kapsamındaki ilk basın toplantısı bugün Beijing'de düzenlendi. Toplantı sözcüsü Fu Ying, Yasama Kanunu'nda değişikliklere gidilmesi, yolsuzlukla mücadele, çevre koruma, savunma bütçesi ve reformun derinleştirilmesi gibi konulara ilişkin soruları cevapladı.
Sözcü Fu, reformun derinleştirilmesi açısından kritik bir yıl olarak değerlendirilen 2015'te bütün önemli reformların hukuki dayanağının bulunması ve tüm yasaların halkın taleplerini karşılaması gerektiğini vurguladı.
"Yasalar, toplumun adımlarına uymalı"
Çin'in en üst yasama organı ÇUHM, 2015 yılında reformun derinleştirilmesi sürecinde önemli bir sorumluluk üstleniyor. Sözcü Fu Ying, hukukun üstünlüğünün kapsamlı şekilde uygulanması için yasama çalışmaları ile reformlar arasında bağlantı sağlanacağını, reformların hukuki dayanaklar doğrultusunda yürütüleceğine işaret etti. Sözcü, bu konuda şunları söyledi:
"Çin'de reformlar yapılırken büyük hataların ortaya çıkmasını önlemek için önce denemeler yapmalıyız. Bu denemelerle uygulanabilir ve yaygınlaştırılabilir deneyimler arayışında bulunulacak. Bu deneyimler temelinde hukuki düzenlemelere gidiyoruz. Böylece, reformlar düzenli bir şekilde sürdürülebilecek. Hukuk, toplumun ortak görüşünü yansıtıyor. Dolayısıyla düzenlenen her yasa, halkın talebini ve çıkarını yansıtmalı, toplumun ilerleme adımlarına uymalı."
"Yasama Kanunu" taslağı dikkat çekiyor
ÇUHM'nin yıllık toplantısında tartışılacak gündem maddeleri arasındaki "yasaların yasası" olarak adlandırılan Yasama Kanunu'na ilişkin değişiklik tasarısı, kamuoyunun büyük ilgisini çekiyor.
Sözcü Fu, 2015 yılının hukukun üstünlüğünün kapsamlı şekilde uygulanacağı ilk yıl olduğundan, söz konusu tasarının büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
Yasama Kanunu'na ilişkin değişikliklerle merkezi hükümet ile yerel yönetimlerin yasama yetkilerinin daha net bir şekilde belirlendiğini ve insan haklarının korunmasına dair maddelerin güçlendirildiğini hatırlatan sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:
"Eskiden merkezi hükümete ait olan kent yönetimi, kent inşası ve çevre koruma gibi konulardaki yetkiler, değişiklikler doğrultusunda yerel yönetimlere verilecek. Bunun dışında, insan haklarının korunması amacıyla Devlet Konseyi ile yerel yönetimlerin düzenledikleri yönetmeliklerde vatandaşların hakları kolaylıkla azaltılamayacak, sorumlulukları da kolaylıkla artırılamayacak."
Çevre kirliliği sorununa büyük önem
Basın toplantısında yeni çevre koruma yasası üzerinde de duran sözcü, bu yasanın hava kirliliğine yol açan eylemlere hoşgörü gösterilmeyeceğini, bunun için ciddi cezaların yer aldığını dile getirdi.
Yeni çevre koruma yasasında, hükümet birimleri ile işletmelerden ilgili bilgileri paylaşarak hem vatandaşın hem de ilgili örgütlerin denetimlerine kolaylık sağlamaları istendiğini belirten sözcü, bu konuda şunları söyledi:
"Çevre kirliliği sorunu kolayca çözülebilecek bir mesele değil. Ancak bu konuda çok kararlıyız. Partimiz, hükümetimiz ve halkımız çevre koruma konusunda aynı görüşte. Birey olarak, bir işletme olarak ve bir devlet olarak herkes elinden gelen çabayı göstermesiyle mavi gökyüzüne ve bembeyaz bulutlara yeniden kavuşmayı arzuluyoruz."