gundem0811.m4a
|
Qi Xi günü kutlandı
Çin'in geleneksel Ay takvimine göre yılın 7. ayının 7. günü Çin'in Sevgililer Günü olarak adlandırılan Qi Xi Günü'dür, bu özel gün 2 Ağustos'ta kutlandı.
Qi Xi'yle ilgili kayıtlar, 2 bin yıl önce Han Hanedanı dönemine uzanıyor.
Rivayete göre, cennette Zhinü adlı bir peri kız vardır ve en büyük becerisi bez dokumaktır. Zhinü, dünyadaki sıradan insanlardan biri olan Niulang'a aşık olur ve onunla evlenir. Biri erkek, biri kız iki bebek doğurur. Cennetin kuralına göre, periler ölümlü insanlarla evlenmez. Bu nedenle Zhinü ve Niulang'ın birlikte kurdukları yuva parçalanır. Tüm aile sadece yılın 7. ayının 7. gününde buluşabilir. O günün gecesinde saksağanlar bir araya gelip Samanyolu üzerinde bir köprü oluşturur. Zhinü ve Niulang da çocuklarıyla beraber bu köprüde aile hasretini gidermeye çalışır…
Başlangıçta efsane Zhinü ve Niulang'ın birbirinden ayrılmalarının acısını anlatıyordu. Ancak daha sonraki insanlar Tanrı'dan mutluluk, uzun ömür, bebek ve el becerileri diledi. Tang ve Song Hanedanları'na gelindiğinde insanlar Zhinü ve Niulang'ın ayrılık acısını anlatmak yerine, aşk arayışını övmeye başladı.
Batılı kültürün geçen yüzyılda Çin'de yayılmasıyla Qi Xi Günü gibi geleneksel bayramlara ve onlarla ilgili geleneklere ilgi çok azalmıştı. Ancak 21. yüzyıla girildikten sonra hükümet ve halk giderek geleneksel kültüre daha çok önem verdi, geleneksel bayramlar gençlerin gittikçe daha çok ilgisini çekmeye başladı. Bu yılın Qi Xi Günü'nde de çok sayıda genç bayramı sevgilisiyle beraber geçirmeyi seçti.
Qi Xi Günü, 2006 yılında Devlet Konseyi tarafından, devlet düzeyinde maddi olmayan kültür mirasları listesine dahil edildi.
Gansu'da İpek Yolu etkinliği
Çin Uluslararası Radyosu (CRI), Gansu Eyaleti Radyo, Film ve Televizyon Müdürlüğü, www.China.com internet sitesi tarafından organize edilen "Renkli Gansu'da İpek Yolu Boyunca Rüyaların İzinde" konulu uluslararası kültür etkinliğinin açılış töreni 5 Ağustos günü Gansu eyaletinin merkezi Lanzhou kentinde düzenlendi.
Açılış törenine CRI Başkanı Wang Gengnian, Gansu Valiliği'nden yetkililer, Türkiye'nin Beijing Büyükelçiliği'nin Siyasi Müsteşarı Tolga Uçak, Çinli ve yabancı gazeteciler katıldı.
Eski İpek Yolu'nun önemli merkezlerinden Gansu eyaletinde, Çin ve Batı medeniyetleri kaynaşmıştı. 17 gün sürecek bin 200 kilometrelik yolculuk ve etkinlikle, İpek Yolu'nun Gansu bölümündeki kentlerin zengin kültürü dünyaya tanıtılacak.
CRI Başkanı Wang Gengnian, açılış töreninde yaptığı konuşmada, CRI'nın İpek Yolu üzerindeki bölgeler ve ülkelerin medya kuruluşlarıyla işbirliğini güçlendirip, "İpek Yolu Medya Kuşağı" oluşturacağını söyledi.
Türkiye Büyükelçiliği'nden Siyasi Müsteşar Tolga Uçak, İpek Yolu'nun hem Çin hem de Türkiye için büyük önem taşıdığını, bu nedenle tarihi İpek Yolu'nu yeniden inşa etmenin Türkiye hükümetinin de önemli hedeflerinden biri olduğunu hatırlattı. Tolga Uçak, iki hükümetin çok sayıda işbirliği projesi gerçekleştirdiğini ve devamı olacağına inandıklarını kaydetti.
"Renkli Gansu'da İpek Yolu Boyunca Rüyaların İzinde" etkinliğine, CRI, Rusya'dan Tass ajansı, Singapur'dan Lian He Zao Bao, Kore'den JoongAng İlbo gibi yerli ve yabancı medya kuruluşlarından muhabirler katıldı.
Yabancı sanatçılar Xinjiang'da buluşacak
4. Çin-Avrasya Fuarı Eylül ayının başında Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de düzenlenecek.
Fuar kapsamında 31 Ağustos-7 Eylül günlerinde Çin ve Yabancı Kültürler Haftası adlı etkinlik yapılacak. Etkinlikte Rusya, Mısır ve Hindistan dahil birçok ülkeden sanat eserleri sergilenecek, gösteriler düzenlenecek.
Rusya'dan güzel sanatlar eserleri sergisi, deniz İpek Yolu'nda arkeolojik keşif olan Hua Guang Jiao-1 gemisi sergisi, Xinjiang'daki animasyon sektörü sergisi dahil 3 sergi açılacak; Ebedi İpek Yolu, Mısır Bale Topluluğu'nun klasik programı Kahire Gecesi, Alamahan'ın Hikayesi, Hindistan'ın Bollywood topluluğunun şarkı ve dans gösterisi dahil 4 müzikal gösteri sunulacak.
Çin ve Yabancı Kültürler Haftası, Çin-Avrasya Fuarı kapsamında düzenlenen önemli etkinliklerden biri.
Çin sinemasında gişe beklentisi büyük
3 Ağustos itibariyle Çin kentlerindeki sinemalarda gerçekleşen gişe geliri 17 milyar 648 milyon yuanı buldu. Bu yılın toplam gişe gelirinin 27 milyar yuan, yani yaklaşık 4.4 milyar ABD Doları'na ulaşması bekleniyor.
Çin Devlet Basın Yayın Radyo Film ve Televizyon Genel Müdürlüğü'ne bağlı Sinema Müdürü Luan Guozhi, Changchun Film Festivali'nin organize komitesi toplantısında konuştu. Luan, Çin sinemasının devamlı, sağlıklı ve hızlı gelişme aşamasına girdiğini söyledi.
Çin genelinde 4 bin 677 sinema bulunuyor, perde sayısı 20 bini aşmış durumda. 2013 yılında Çin yapımı filmlerin sayısı 638'e ulaşarak ABD ve Hindistan'dan sonra dünyada 3. sırada yer aldı. Bu yılın ilk yarısında gişe geliri 100 milyon yuanı aşan 39 filmden 22'si Çin yapımı filmler. Yılın sonuna kadar gişe geliri toplamının 27 milyar yuana ulaşması bekleniyor. Böylece yüzde 30'luk artış gerçekleşecek.
12. Changchun Uluslararası Film Festivali 24-31 Ağustos günlerinde düzenlenecek. Festivalde verilecek ödülleri için 120 film yarışacak.
"Soyadı devrimi"ne farklı tepkiler
Anhui eyaletinin Changfeng ilçesi, devlet tarafından belirlenen pilot ilçe olarak, cinsiyet eşitliğini hedefleyen "soyadı devrimi"ni başlattı.
Changfeng ilçesinde bir çocuk annesinin soyadını kullanırsa, bu aileye bin yuan ödül verilecek. Binlerce yıllık geleneklere meydan okuyan bu uygulama, ilçede hatta ülke genelinde tartışmaya neden oldu.
İnternet kullanıcıları arasında yapılan bir araştırmaya göre, internet kullanıcılarının yüzde 95.2'si babasının soyadını kullanıyor.
Changfeng, Çin-Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Cinsiyet Eşitliği Projesi'nin uygulandığı bir ilçe. Proje, halklar arasında cinsiyet eşitliği kavramını yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Çin geleneğine göre, sadece erkek çocuk soyadı aktarabilir, bu nedenle yeni doğan bebek genellikle babasının soyadını kullanır. Bu gelenek binlerce yıldır sürüyor.
Changfeng ilçesindeki deneme ise geleneğe meydan okuyor. Yeni doğan bebeğe annesinin soyadını veren aileye bin yuan ödül takdim ediliyor. Bu uygulamayla köylüler arasında yaygın olan erkek çocuğa önem verme yaklaşımının hafiflemesi bekleniyor.
Ancak bazı insanlar, geleneksel yaklaşımın bugünün toplumunda hala önemli yeri olduğunu, soyadıyla ailenin bütünlüğü arasında sıkı bağ olduğunu, bu nedenle "soyadı devrimi"ne karşı çıktığını söylüyor. Bazıları ise uygulamayı toplumsal ilerleme olarak nitelendiriyor.
Yerel yönetim ise bebeğin soyadının anne ve babanın fikir birliğiyle, cinsiyet ayrımcılığı yapılmadan kararlaştırılmasının yeterli olduğu görüşünde.