Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Harekât sonrası seçenekler

(GMT+08:00) 2008-03-03 21:56:19 cri

Sami Kohen 29.02.2008 Milliyet

    BAŞARILI bir şekilde devam etmekte olan Güneş Harekâtı -doğal olarak yetkililer bir tarih açıklamamakla beraber- yakında sona erecek... Peki, sonra ne olacak?

    Mehmetçiğin üssüne dönmesiyle ilgili gelişmeleri askeri otoritelerin şimdiden planladığına kuşku yok. Bunun nasıl olacağını bilemiyoruz, ama operasyonun tamamlanmasından sonra Kuzey Irak'taki bazı stratejik noktalarda bir askeri varlığın bulundurulması söz konusu olabilir...

    Ama esas olan, bu harekâtta elde edilen askeri kazanımların korunabilmesi ve siyasal alanda da olumlu etkilerinin görülmesidir.

    Kabul etmeli ki, geçmişte girişilen birçok sınır ötesi operasyondaki başarılar, kalıcı bir etki yapmamış, bir süre sonra PKK varlığını yeniden gösterebilmiştir.

    Bu kez -alınabilecek askeri önlemler dışında- bunun nasıl önlenebileceğini düşünmek ve tartışmak gerek.

Siyasi kararlılık gerek

    Kuzey Irak'ta PKK teröristlerinin yeniden üslenmesini önlemenin çeşitli askeri yolları akla gelebilir. Ama bunun yanı sıra siyasal bazı yeni yaklaşımlar da düşünmekte yarar vardır.

    En pratik ve etkili yollardan biri, bölgenin PKK'dan arındırılmasında, Bölgesel Kürt Yönetimi'nin de aktif katılımını sağlamaktır.

    Daha geçenlerde Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, bölgesel yönetimin başındaki Mesud Barzani ile yaptığı bir görüşmeden sonra PKK'lıların ülkeyi terk etmelerini ve Irak halkını rahat bırakmalarını istemişti.

    İşte şimdi merkezi Irak ve bölgesel Kürt yöneticilerine bu istemlerini gerçekleştirmek kalıyor.

    Bu kez böyle bir siyasi kararlılık gösterebilecekler mi?

    Türkiye'nin giriştiği harekât, onların dikkate alması gereken mesajlar ve derslerle doludur. Bunlardan biri, kuşkusuz Türkiye'nin kendi güvenliğini korumak için, askeri seçeneğe başvurmaktan çekinmediğidir.

    Ama diğer önemli bir mesaj da, böyle bir askeri müdahalenin sadece PKK'yı hedeflediği, bölge halkına ve Irak'ın bütünlüğüne yönelik herhangi bir niyet taşımadığıdır.

Mantıklı yol

    Güneş Harekâtı'nın böyle bir anlayış içinde tamamlanması, -yani bölge halkından kimsenin burnunun kanamaması ve teröristler dışında kimseyle bir çatışmaya girilmemesi- bundan sonra Kuzey Irak'ta güvenlik sorununun Irak ve yerel makamların katılımıyla ele alınması fırsatını yaratacaktır.

    Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi lazım.

    Esas sorumluluk açıkçası Barzani yönetimine düşüyor. Geçmişte PKK'ya buralarda kümelenmek ve faaliyette bulunmak olanağını veren Barzani artık seçimini yapmak durumundadır. Bu kendisi için zor bir seçim olabilir; ama PKK'nın bölgede tasfiye edilmemesi halinde, neler olabileceğini artık biliyordur.

    En mantıklı yol, harekâttan sonra Türkiye ile Irak merkezi hükümeti ve bölgesel yönetimiyle ortak stratejiler üzerinde anlaşmak, güvenliği birlikte sağlayacak pratik önlemler almaktır.

    Ancak bunun için her şeyden önce, Irak-Kürt tarafının şimdiye kadar olduğu gibi PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığını Türkiye ile PKK arasında bir mesele olarak görmekten ve sözde "tarafsızlığını" ilan etmekten vazgeçmesi şart. Güneş Harekâtı meselenin o kadar basit olmadığını ve eski tavırlarla çözülemeyeceğini açıkça göstermiştir.

Harekât çabuk bitti!

Taha Akyol 01.03.2008 Milliyet

    TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'tan çekilmesi çok ani oldu. Hükümet için de ani olduğu anlaşılıyor, çünkü Başbakan Erdoğan dün yapacağı "Ulusa Sesleniş" konuşmasını bu yönde değiştirdi.

    "Bir an önce çıkın" diyen ABD Savunma Bakanı Gates'le görüştükten sonra Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt'ın yaptığı açıklama da Gates'e cevap niteliğindeydi; ABD'nin yıllardır Afganistan'da olduğunu hatırlatan Büyükanıt Paşa, harekâtın bir süre daha devam edeceği izlenimini yaratıyordu.

    Bu ani çekilişte akıllara gelen ilk sebep, ABD Cumhurbaşkanı Bush'un ve Savunma Bakanı Gates'in "En kısa sürede çekilin" şeklindeki açıklamalarıdır.

    Muhalefet, ABD'nin etkisiyle harekâtın erken sona erdirilmesini eleştiriyor.

Perşembe günü başladı

    Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'le görüşüyorum, ABD'nin isteğiyle harekâtın sonlandırıldığı görüşüne itiraz ediyor:

    - Gates'le perşembe günü Ankara'da görüşmeler sürerken birliklerimizin geri çekilmesi başlamıştı bile. Bu tamamen Türkiye'nin kararı.

    Çekilme güvenliği bakımından "Çekilmeye başladık" diye açıklama yapılmamış.

    KYB'nin Ankara temsilcisi Bahroz Galali, çekilme kararının perşembe günü Irak Cumhurbaşkanı Talabani'ye bildirildiğini söylüyor.

    Genelkurmay açıklamasında, çekilme kararında "İçeriden ve dışarıdan herhangi bir etki söz konusu değildir" deniliyor. Bununla ABD etkisinin reddedildiği açıktır. Genelkurmay'a göre, "harekâtın başlangıçtaki hedeflerine ulaşıldığı için" yurda dönülmüştür.

    Harekâtın siyasi yönü de çok önemli olduğu için, çekilmenin askeri ve siyasi sebeplerinin olması tabiidir. Amerika'nın etkisinin olmadığını düşünmek de gerçekçi değildir.

    Harekâtın bir haftada bitirildiğini, halbuki 1990'lardaki harekâtlarda "uzun müddet orada kaldığımızı, şuraları da vurduğumuzu" söylemek, demagojiktir. Her olayı kendi şartlarında değerlendirmek gerekir.

Siyasetin önceliği

    Eminim ki, Genelkurmay hem askeri hem siyasi bakımdan 'optimal' noktada harekâtı bitirip dönüş kararı almıştır. Daha uzun süre orada kalmak, büyük siyasi sakıncalara yol açabilir, hatta PKK'nın ekmeğine yağ sürebilirdi.

    Siyasi şartlar harekâtın tamamlanmasını gerektirmişse, birkaç terör hedefini daha vurmak için diretmek, Türkiye'nin bundan sonra kara harekâtı yapmakta büyük zorluklarla karşılaşması gibi siyasi sorunlar yaratabilirdi.

    Bu noktada Lozan görüşmeleri sırasında barış umudu belirdiğinde, Kuzey Irak'ta Özdemir Bey liderliğindeki Kuvay-ı Milliye gerillalarına Ankara'nın desteğini kesmiş olması, "siyasi faktörün önceliği"ne bir örnektir.

    Elbette Gates gelmeden önce çekilmenin başladığını açıklamak veya bir iki gün daha kalmak kendi irademizi göstermek bakımından daha iyi olurdu. Ama, harekât 8. gününde kesildi diye komplekse gerek yok.

    Önemli olan, Türkiye'nin bundan sonra harekât yapabilme imkânını siyaseten muhafaza etmesidir. Genelkurmay'ın da belirttiği gibi, "Bir operasyonla terör örgütünün tamamen etkisiz hale getirilmesi söz konusu değildir" ve harekâtın amacı "Irak'ın kuzeyinin terör örgütü için emniyetli bir bölge olmadığını göstermek"ti. Bu sağlanmıştır. Gerektiğinde yine harekât yapılabilecektir.

    En önemli husus şudur: PKK'nın eleman devşirdiği büyük vatandaş kitlesinin gönlünü nasıl kazanacağız?

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040