Salgın döneminde Çin-Türkiye işbirliğinde durgunluk yok

  2020-06-24 16:25:37  cri

"Avrasya İşbirliği'ne Odaklanalım, Çin ile Türkiye'nin Geleceğini Birlikte Kucaklayalım" adlı forum 17 Haziran'da video konferans yoluyla yapıldı. Foruma katılan Türkiye'nin Beijing Büyükelçisi Abdulkadir Emin Önen, Çin ve Türkiye'nin yeni koronavirüs (COVİD-19) salgınıyla mücadelede kaydettiği ilerlemelerin iki ülke arasındaki işbirliği potansiyeli ve iradesinin göstergesi olduğuna işaret ederek, bunun küresel salgınla mücadele için de örnek teşkil ettiğini vurguladı. Salgına rağmen, Çin ve Türkiye arasındaki işbirliğinin aralıksız devam ettiği gözlemleniyor.

Salgınla mücadele işbirliği aralıksız devam ediyor

COVİD-19 salgınının küresel boyutta hızla yayıldığı bir dönemde Çin ve Türkiye, ortak ve ciddi meydan okumalarla karşı karşıya. Ancak iki ülke başından beri salgınla mücadele alanında yoğun işbirliği halinde. Özellikle iki ülkenin lider kadrosu arasında yoğun temaslar sürüyor. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 8 Nisan'da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Xi Jinping görüşmede, Çin ve Türkiye'nin işbirliğini güçlendirmeleri ve küresel salgınla mücadeleye müşterek katkı sağlamaları çağrısında bulundu. Xi, iki ülkenin el ele vererek, karşılıklı siyasi güveni pekiştirmesi, kalkınma stratejilerini kenetleme sürecini ilerletmesi, çeşitli alanlarda işbirliğini sağlamlaştırması ve böylece işbirliğini yeni düzeye taşıması gerektiğini söyledi. Erdoğan ise salgınla mücadele konusunda sağladığı desteklerden dolayı Çin'e teşekkür etti. Erdoğan ticaret, finans ve sivil havacılık alanlarında Çin ile gerçekçi işbirliğini yoğunlaştırmaya hazır olduğunu kaydetti.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi de Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile 22 Nisan'da bir telefon görüşmesi yaptı. Wang Yi görüşmede, Çin'in Türkiye'ye karşı öteden beri dostluk politikası yürüttüğüne dikkat çekti. Bakan Wang, Türkiye'nin Çin'den tıbbi malzeme tedarikine öncelik vermeye çalıştıklarını ve gerekli yardımı sağlamaya devam edeceklerini belirtti. Wang Yi, iki ülke arasındaki işbirliği potansiyelinin büyük olduğuna işaret ederek, iki ülkenin salgının etkisini en aza indirmek için eş güdüm ve işbirliğini güçlendirmesi gerektiğini söyledi.

Salgın döneminde iki ülkenin lider kadrosu arasındaki etkileşimin yanı sıra akademik boyuttaki işbirliği de aralıksız sürüyor. İki ülkenin sağlık uzmanları, video konferans düzenleyerek salgınla mücadele konusunda görüş alışverişinde bulundu ve deneyimlerini paylaştı. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile Çin Ulusal Doğa Bilimi Fonu (NSFC), COVİD-19 konulu Ar-ge çalışmalarını güçlendirmeyi öngören ortak projeyi kısa süre önce başlattı. Çin ve Türkiye'nin önde gelen bilim insanlarının katıldığı proje, iki ülkenin salgınla mücadele işbirliğine yeni bir örnek niteliği taşıyor.

Finans ve gıda gibi birçok alanda işbirliği ilerliyor

Çin ve Türkiye, salgınla mücadele işbirliğini yürütürken, finans ve gıda gibi birçok alandaki değişim ve etkileşimi de ara vermeden devam ettiriyor. Türkiye Merkez Bankası 19 Haziran'da bir açıklama yaparak, 18 Haziran'da Çin'den ithal edilen ürünler karşılığında ilk kez Renminbi ile ödeme yapıldığını bildirdi. Bu, iki ülkenin 2019 yılında para takas anlaşması imzalamasından bu yana geçen süre içinde Türkiye tarafının ilk defa RMB ile ödeme yaptığı işlem. Türkiye Merkez Bankası, yeni uygulamanın Türkiye ile Çin arasındaki finansal işbirliğini daha da güçlendireceği değerlendirmesinde bulundu. Aynı gün Türk Telekom da Çin'den yapacağı ithalatta RMB kullanacağını açıkladı.

Çin ve Türkiye arasındaki işbirliği gıda sektörüne de yansıdı. Çin Devlet Gümrükler Genel Müdürlüğü, mayıs ayı sonunda Çin'e süt ürünleri ihraç etme onayı alan 54 Türk şirketin listesini resmi internet sitesinde yayımladı. Peynir gibi süt ürünleri üretiminde 40 yılı aşkın deneyime sahip olan Türkiye Kaanlar Şirketi de listede yer alan firmalardan biri.

Türkiye Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan gelişmeyi memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti. Bakan Pekcan sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda "Çin, dünyanın en önemli süt ithalatçılarından biridir. Bu 6 milyar dolarlık pazar, iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerinin gelişmesine yardımcı olacak, Çin'in kapıları Türk ihracatçılara daha geniş açılacak." diye konuştu.

Çin'in Türkiye'deki Ekonomi ve Ticaret Müşavirliği'nden edinilen verilere göre, 2019 yılında Çin ile Türkiye arasındaki ikili ticaret hacmi yüzde 3,4 düşüşle 20,81 milyar ABD Doları oldu. Ticaret yapısı açısından bakıldığında mineral, kimyasal ve elektromekanik ürünler, Türkiye'nin Çin'e en çok ihraç ettiği ilk üç ürün grubunu oluşturuyor. Mineral ürünler Türkiye'nin Çin'e toplam ihracatının yüzde 51,9'unu teşkil ediyor. Ancak Türkiye'nin Çin'e yönelik gıda, hayvansal ve bitkisel ürün ihracatı da önceki yıla göre hızla ve birkaç kat arttı.

Bu yıl salgının olumsuz etkisine rağmen iki ülke arasındaki büyük projelerde işbirliği devam ederken, ikili ticaret de istikrarlı bir şekilde artıyor. Uzmanlar salgın sonrası dönemde Çin ile Türkiye'nin ekonomik ve ticari işbirliğinin büyüyeceği görüşünde. Kuşak ve Yol girişiminin Orta Koridor stratejisiyle entegrasyonunun yoğunlaşmasıyla, iki ülke arasındaki bağlantı ve çeşitli alanlardaki işbirliğinin daha yüksek bir seviyeye taşınacağına inanılmakta.

Salgına rağmen, Çin ve Türkiye arasındaki işbirliğinin veriminin korunması, diğer alanlardaki işbirliği potansiyelinin de muazzam olduğunu kanıtlamakla beraber, iki ülkenin köklü bir geçmişe dayanan geleneksel dostluğunun bir yansımasıdır. Salgın Çin ve Türkiye için beklenmedik bir kriz niteliği taşısa da iki ülkenin liderleri siyasi bilgeliklerini ortaya koyarak, krizleri fırsatlara dönüştürüp işbirliğini daha verimli hale getiriyor. Bu bağlamda Çin ile Türkiye'nin geleceğinin parlak olduğuna kesin gözüyle bakılıyor.