SARS'ta Çin ABD'den öğrendi, şimdi ders alma sırası ABD'de

  2020-03-30 15:47:47  cri

ABD'de The Atlantic dergisinin internet sitesinde önceki gün New York Şehir Üniversitesi'nden basın profesörü Peter Beinart'ın yazdığı, Trump'ın Çin'le İlişkisini Kesmesinin Getirdiği Ölümcül Sonuçlar başlıklı bir makale yayınlandı.

Salgına karşı ABD'deki bazı siyasetçiler ve analistlerin ABD'nin Çin'le bağını koparması gerektiğini savunduğuna işaret edilen makalede, aslında yeni tip koronavirüs kaynaklı salgının (Covid-19) ABD'ye verdiği dersin, Çin'le işbirliğinin durdurulması değil, Trump'ın imha ettiği ABD-Çin kamu sağlığı işbirliğinin yeniden geliştirilmesi olduğuna dikkat çekildi.

Makaleye göre 2003'te SARS, 2009'da H1N1 gribi ve 2014'te Ebola salgınıyla mücadelede ABD ile Çin arasındaki işbirliği büyük rol oynamıştı. Ancak Trump yönetimi, küresel salgını önleme çalışmalarına yönelik yatırımı büyük ölçüde azalttı. 2020 yılına gelince Covid-19'un dünyayı etkilemeye başlamasına rağmen Trump, ABD'nin Dünya Sağlık Örgütü'ne yatırımının yarı yarıya kadar azaltılması önerisinde bulundu. Bu girişimler, ABD sağlık birimlerinin Çin'deki çalışmalarını ciddi şekilde etkiledi.

Makaleye göre, Trump'ın göreve başlamasından sonra ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi ile Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün (NIH) Çin'deki personel sayısı azaltılırken, ABD Ulusal Bilim Vakfı'nın (NSF) Çin ofisi kapatıldı.

ABD ordusunun düşünce kuruluşu Rand Şirketi'nin Asya-Pasifik Politikası Merkezi'nden pandemi uzmanı Jennifer Huang Bouey'e göre, ABD yönetimi Çinli bilim insanlarıyla işbirliği geliştirmenin Çin'in gücünü artırmak anlamını taşıdığını, bunun ABD'ye faydasız olmayacağını, çünkü Çin'in ABD'nin rakibi olduğunu savunuyor.

Profesör Peter Beinart, Covid-19'un tüm ABD'yi sarstığını hatırlatarak, Washington ile Beijing arasındaki işbirliğinin son derece önemli olduğunu vurguladı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nde Bloomberg Kamu Sağlığı Fakültesi'ne bağlı Sağlık ve Güvenlik Merkezi Başkanı Tom Inglesby, salgınla mücadele için ABD-Çin ilişkisinin son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, Çin'de salgının kontrol altına alındığını ve ABD'nin ise Çin'in deneyimini öğrenmesi gerektiğini dile getirdi.

Çin, Avrupa ülkelerine büyük miktarda koruyucu malzeme gönderdi. ABD'li doktor ve hemşirelerin maske, koruyucu gözlük, eldiven, koruyucu giysi ve ısı ölçer gibi malzemelere büyük ihtiyacı var. ABD'nin Çin ürünlerine uyguladığı yüksek gümrük vergisi ise, söz konusu malzemelerin alımını zorlaştırdı. Daha tuhaf olan, Temsilciler Meclisi üyesi Jim Banks'ın söz de "Çin virüsü"ne misilleme yapmak için gümrük vergisinin daha da yükseltilmesini önermesi oldu.

Profesör Peter Beinart, yazdığı makalede Covid-19'un Trump'ın dünya görüşüne tamamen aykırı olan 2 gerçeği gün ışığına çıkardığını kaydetti.

Öncelikle birbirleriyle etkileşim içinde olan bir dünyada, küresel işbirliğini güçlendirmek sıradan ABD'li vatandaşların güvenliğinin daha iyi şekilde korunmasına yararlıdır. ABD ile Çin arasındaki işbirliğinin derinleştirilmesi, ABD halkını da etkileyen büyük tehdide yönelik mantıklı bir cevaptır.

Covid-19'un yansıttığı ikinci gerçek ise, küreselleşen dünyada bilgiler ve güçler dengesi eskiye göre değişti. 2003 yılında SARS patlak verdiğinde ABD, Çin'in hocasıydı. Şimdiki sıra ABD'li doktor ve bilim insanlarının Çinli meslektaşlarından salgınla mücadeleyi öğrenmelerine geldi.

Pandeminin yayıldığı bugünlerde Çin'in fabrikaları, küresel kamu sağlığını koruyan bir "silah deposu" konumunda çalıştı.