Yorum: Hong Kong, ticaret müzakerelerinde pazarlık kozu olamaz

  2019-08-31 19:50:18  cri

Sheng Yuhong, CRI

Bazı Amerikan şahıslar, dün yaptıkları açıklamalarda, Çin ile ticaret müzakereleri sürecindeki ilerlemenin Hong Kong'la bağlantılı olduğunu iddia ettiler. Fakat aynı kişiler yaklaşık bir ay önce "Hong Kong işleri, Çin'in içişleridir. Çin, kendi sorununu kendi çözer. Başkanın önerisine gerek yoktur" diye konuşmuştu.

Hangisi gerçek, hangisi yalan?

Çin ile ABD'nin ticaret heyetleri arasındaki diyalog ne zaman iyi gitse bazı Amerikan şahısların ağzından "Çin'in içişlerine karışmayacakları" ifadesi çıkıyor. Aradaki gerginlik tırmanırsa da aynı kişiler Hong Kong meselesiyle müzakereleri ilişkilendiriyorlar. Bu bir kural olmuş, ABD tarafının hangi sözü gerçek, hangisi yalan ayırt edilemez hale gelmiştir.

Bu çelişki tablosunu net şekilde görmek hiç de zor değildir: ABD, Hong Kong'un durumunun iyi olup olmadığı ile ilgilenmemektedir. Onların gözünde Hong Kong, ticaret müzakerelerinde Çin'e baskı yapmak için kullanılacak bir pazarlık kozudur.

Hong Kong'un işleri, Çin'in içişleridir. Çin Anayasası ve Hong Kong Temel Yasası'na göre Çin'in Hong Kong üzerinde egemenliği mevcuttur ve hiçbir dış gücün müdahale hakkı bulunmamaktadır. Bazı Amerikan şahıslar, Hong Kong'un Çin'in bir parçası olduğunu açıkça ifade ediyorlarsa, sözlerinin arkasında durmaları gerekiyor. Hong Kong'u ticaret müzakerelerine alet edip Çin'in geri adım atmasını sağlamaya çalışmak, ancak bir hayal ürünüdür.

Çin, ticaret müzakerelerinde sadece ticaret konuşmaktan yanadır, başka konuları müzakere gündemine taşıyarak, süreci baltalamaz.

ABD kısa süre önce Çin'den ithal edilen ürünlere ekstra tarife uygulama kararı almıştı. Çin ile ABD arasındaki ticari sürtüşmenin tırmanması hem Çin'e, hem ABD'ye, hem de dünyaya daha fazla olumsuz etki yaratıyor.

ABD Ticaret Bakanlığı önceki gün ikinci çeyrekte ekonomik büyüme hızını yüzde 2'ye kadar düşürdü. Bu rakam, birinci çeyrekteki yüzde 3,1'lik oranın çok gerisinde. ABD-Çin Ulusal Ticaret Komisyonu tarafından açıklanan verilere göre de ek tarifelerin etkisiyle ABD'deki her hane yıllık ortalama 1000 dolardan fazla harcama yapıyor.

ABD Vergi Mükellefleri Birliği, ABD'nin ticaret politikalarının büyük zorluklara yol açtığını, Çin'e ek vergi uygulanmasının olumlu bir sonuç vermekten ziyade ABD ekonomisine zarar getirdiğini kaydediyor.

Öte yandan, son zamanlarda ABD'li mevzubahis şahısların, Çin ile yüz yüze görüşme yapacağı iddiası da sıkça duyuluyor. Çin ise 550 milyar dolar değerindeki ürünlerine uygulanan ekstra verginin kaldırılarak, ticari savaşın frenlenmesine acilen ihtiyaç duyulduğu kanısında. Çin, her zaman olduğu gibi ABD'li müzakere heyetiyle verimli diyaloğunu korumaya çalışıyor.

Ama müzakerelerin olumlu sonuç vermesi iki tarafın çaba göstermesini gerektiriyor. Müzakerelerde eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde sadece ticari konulara odaklanılmalı.

Çin hem kendi içişleriyle ilgilenme, hem de ticari sürtüşmeden doğan etkileri giderme kapasitesine sahiptir. Ticareti ve siyaseti kendi rayına oturtabilir. Bu, Çin ve ABD'nin yüz yüze görüşmesi için atılması gereken en doğru adımdır. Hong Kong'u pazarlık kozu olarak kullanmaya kalkışmak hiçbir sonuç vermeyecektir.