Çin'de yaşayan Türk yazar Arıcan: Çin'de huzurlu bir yaşamım var

  2019-08-23 14:36:40  cri

Ali Rıza Arıcan, Çin'in Jiangsu eyaletinin Changzhou kentinde yaşayan genç bir Türk yazar. 2013 yılında Çin'e gelen Ali Rıza Arıcan, burada 6 yılı geride bıraktı.

Edebiyat aracılığıyla Çin'e ilgi duymaya başlayan Arıcan, CRI'nın Ankara muhabirine verdiği röportajda, Çin'e gelirken belli endişeler taşıdığını, ancak şu an Çin'de eşiyle birlikte huzurlu bir yaşam sürdüğünü söylüyor.

Changzhou kentindeki bir lisede matematik ve istatistik öğretmenliği yapan Arıcan, okuldan arta kalan vaktini edebiyata ve yazmaya ayırıyor.

"Çin'e ilgim edebiyatla başladı"

Daha Çin'de yaşamaya başlamadan evvel, Lu Xun, Zhang Ailing, Yu Hua, Mo Yan gibi Çin edebiyatının büyük yazarlarının eserlerine ilgi duyan Arıcan, Çin'le ilgili ilk izlenimlerini bu eserlerin şekillendirdiğini belirtiyor.

"Çin'e gelmeden önce açıkçası endişelerim vardı. Endişelerimin nedeni, acaba medyaya yansıdığı gibi katı bir yer mi? Zor bir yer mi? Orada yaşamak zor mu? diye düşünüyordum."

Ancak Çin'de yaşamaya başladıktan sonra uyum sürecini kısa sürede atlattı. Artık yepyeni, modern bir Çin algısı da onu bekliyordu. Edebiyatla tanıdığı bir halkın şimdi arasına karışmış, onlarla sohbet etme, komşuluk yapma, arkadaşlık kurma imkânı olmuştu.

Arıcan'a göre dünyanın büyük kısmı Çin'i doğru ve güncel haliyle tanıyamıyor. Büyük çoğunluk halen Çin'in geri kalmış, kapalı, baskı altında bir toplum olduğunu düşünüyor. Arıcan'a göre bunu bir sebebi, modern Çin toplumunu yansıtan etkili edebi eserlerin az olması, bir diğer mesele de dünyaya gerçek bir Çin görüntüsü göstermek istemeyen Batılı ülkelerin enformasyon akışını sıkıca kontrol etmeleri.

Bu sıkıntıyı fark eden Arıcan kolları sıvamış ve titizlikle gözlemlediği toplumla ilgili "malzemelerini" biriktirerek, bunları yazının konusu yapmış.

Bu çabanın ürünü olarak Arıcan 6 yıl içinde Çin'le alakalı iki Türkçe öykü seçkisine imza attı. Bir de roman yazdı. Öykü seçkilerinden birisi 2016'da yayımlandı. Diğer öykü seçkisi ve roman yayımlanmayı bekliyor.

Okumak ve yazmak onun için sadece bir hobi değil, aynı zamanda sosyalleşme aracı. Changzhou'da bir okuma kulübü açan Arıcan edebiyat tutkunu arkadaşlarıyla bu vesileyle bir araya geliyor. Aynı zamanda Shanghai'da ayda bir düzenledikleri toplantılarda Çin'de yaşayan Türklerle bir araya gelip, Türk edebiyatının seçkin isimlerini tartışıyorlar.

Çin'de yaşam hızlı ve pratik

Çin'den önce Tayland ve Vietnam'da yaşayan Arıcan, Çin'in son derece hızlı ve pratik bir yaşam sunduğunu belirtiyor. Hızlı tren ve internet teknolojilerinin günlük yaşamı kolaylaştırdığının altını çiziyor.

Okula paylaşım bisikleti kullanarak giden Arıcan, Türkiye'de bu sistemin gelişmemiş olmasından yakınıyor.

Yaşadığı kent olan Changzhou belediyesinin çalışmalarını öven Arıcan, kentte herhangi bir noktaya 2 km mesafede yeşil alan veya park inşa edildiğini, Changzhou'nun eğlence ve spora imkân ve alan tanıdığını kaydediyor.

Ali Rıza Arıcan 6 yıl içinde büyük Çin coğrafyasını köşe bucak gezdi. Ülkenin kuzeyindeki Harbin'de, güneyde Hong Kong'da, batıda Kaşgar'da, doğuda Shaghai'da bulundu. Gezdiği yerler arasında kendisinde derin izlenim bırakan Hangzhou'nun Xihu Gölünü (Batı Gölü) unutamıyor.

Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Kaşgar'da Uygur dili, kültürü ve geleneklerinin iyi korunup geliştirildiğine şahit olduğuna dikkat çeken Ali Rıza Arıcan, Kaşgar'da bir kitapevinde Çalıkuşu'nun Uygurca baskısını gördüğünde çok heyecanlandığını söylüyor: (ses fonu4)

"Çalıkuşu romanının Uygurcasını gördüm. Çalıkuşu, Türkiye'de çok iyi bilinen bir romandır. Çünkü o romanın konusu biraz da Türkiye'nin aydınlanmasının hikâyesidir. O kitabı orada görmüştüm ben."

Her şeye sorgulayıcı bir gözle bakmayı tercih eden Arıcan, internet teknolojisinin Çin'de hızla gelişmesi ve geniş kapsamlı bir şekilde uygulanmasının toplumun verimliğini yükselterek sıradan halkın yaşamına büyük kolaylıklar sağladığına işaret etti.

"Çin'in sistemi çok daha etkili"

Ali Rıza Arıcan, Çin'deki verimli ve hızlı karar verme mekanizmasının çok sayıda Batılı demokratik ülkeden avantajlı yönlerinin olduğunu savunuyor. Ayrıca ABD başta olmak üzere bazı batılı ülkelerin, Çin'in hızla gelişmesinden endişe duydukları için bunu engellemeye ve Çin'e baskı yapmaya çalıştıklarını belirtiyor.

Çin ve ABD arasındaki rekabetin bir norm haline geleceğini, ticaret savaşının sadece bir başlangıç olduğuna değinen Arıcan şunları ekliyor: (ses fonu5)

"Çin'in Amerikan hegemonyasını kırmak için bir mücadele vermesi gerekiyor. Çok uzun vadeli bir iş. Çin'in kendisini dünyaya tanıtması, kendi gerçek yüzünü göstermesi gerekiyor."