Gazeteci Misket Dikmen'den "Xinjiang" değerlendirmesi

  2019-08-20 20:29:03  cri

Çin Devlet Konseyi Basın Ofisi tarafından yayımlanan "Xinjiang'daki Mesleki Beceri Eğitim Çalışmaları" başlıklı beyaz kitap, gerçekleri tekrar gözler önüne serdi.

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) önderliğinde başlatılan karalama çabaları Çin Halk Cumhuriyeti'nin şeffaf tutumu ile başarısız bir girişimden öteye gidemedi. Son yayımlanan beyaz kitap uluslararası toplumca olumlu değerlendirme alırken, batı medyası gerçekler karşısında sessizliğe bürünmüş durumda.

Ocak ayında uluslararası gazeteci heyeti ile birlikle Xinjiang'daki eğitim merkezlerini ziyaret eden İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, CRI Türk Türkiye için konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ziyaret ardından bölgedeki gelişmeleri daha yakından takip ettiğini ifade eden Dikmen, "Bölgeye gidip dokunmuş olmam, bölgedeki refah ve kalkınma çalışmalarını görmem bazı şeyleri daha iyi anlamama yardımcı oldu." dedi.

"GÖRÜŞLERİMDEN DOLAYI SOSYAL MEDYADA TEPKİYE UĞRADIM"

Bölge ziyaretinde tarafsız bir şekilde demokratik çerçeveden gözlemleme yaptığının altını çizen Misket Dikmen, "Gördüklerimi tarafız olarak kaleme aldım. Bölgede kültürel ve ekonomik açıdan büyük bir kalkınma girişimi söz konusu. Ziyaret ettiğim mesleki eğitim merkezlerinde olumsuz hiçbir olaya rastlamadım. Tüm bu yaşadıklarımı bir haber altında sosyal medyada paylaştıktan sonra bazı kesimler tarafından yoğun tepkiye maruz kaldım. Fakat yalnız değildim. Benimle birlikte bölgeyi ziyaret eden gazeteci arkadaşlarım yayımda oldu." diye konuştu.

BBC, "EĞİTİM MERKEZLERİNİ" FARKLI YORUMLADI

Batı medyasının eğitim merkezleri üzerinden Çin'e karşı propaganda başlatması özellikle bölgeyi ziyaret eden tarafsız gazeteciler ve akademisyenler tarafından tepki ile karşılanıyor. Geçen aylarda İngiltere merkezli "BBC" yayın kuruluşunun Xinjiang'daki bir eğitim merkezine ait yayımladığı görüntüleri izlediğini söyleyen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen şunları kaydetti:

"BBC'nin 'kamp' diye tabir ettiği yerin bir mesleki eğitim merkezi olduğunu biliyorum ve orayı ziyaret ettim. Orada görüntülerde verildiği gibi herhangi bir gizlilik söz konusu değildi. Daha önceki haberlerimde orada görüştüğüm kursiyerlerin beyanlarını hiçbir değişikliğe uğratmadan sadece çeviri redaksiyonu yaparak yayımladım. BBC'deki gazeteci arkadaşlarım olayları çok farklı yorumlamış. Benim içinde bulunduğum ziyaret heyetinin çoğunluğu Müslüman ülkelerin gazetecileriydi. Doğal olarak ortada bir dini kısıtlama varsa en çok bu insanların tepki vermesi gerecekti. Ancak ortada böyle bir durum yoktu."

Eğitim merkezlerinde heyetlere özel bir tutum sergilenmediği belirten Dikmen sözlerine şöyle sürdürdü:

"İnsanlardan rol yapmasını isteyebilirsiniz ama görüştüğüm konuştuğum insanların yüzlerinden ve beden dillerinden bu anlaşılabilirdi. Oysa, insanların doğallığı birbirleri ile şakalaşmaları ve gülümsemeleri son derece olağandı ve kimse rol yapmıyordu. İnsanlarda bağımsız şekilde görüştüm hiç kimse bana 'sen şu üç kişiyle görüş' demedi. Özgürce sorular sordum ve özgür cevaplar aldım."

"BATI, STRATEJİK BÖLGELERDE ETNİSİTE VE DİNİ KOZ OLARAK KULLANIYOR"

Xinjiang'ın Çin Halk Cumhuriyeti'nin öncülük ettiği "Kuşak Yol İnisiyatifi" için önemli bir stratejik konuma sahip olduğunu vurgulayan Misket Dikmen, "Batı, bazı ülkelerde birtakım stratejileri uygulayabilmek için etnisite ve din kozunu sürekli kullanıyor. 12 yıl öncede Çin'de bulunmuş biri olarak bölgedeki istikrar için Çin'in biraz geç adım attığını söyleyebilirim. Ancak, son yayımlanan beyaz kitap ile bölgede huzur ile barışın sağlanmasının, eğitimle, kültürel değerleri korumakla ve bölgenin ekonomik kalkınması konusunda atılım yapmakla çözülebileceği tespit edilmiş durumda.

"TÜRKİYE TERÖRLE MÜCADELEDE ÇİN'İ EN İYİ ANLAYABİLECEK ÜLKE"

Çin'de bulunduğu süre zarfında eğitim merkezleri ile insanların terör pençesinden kurtulabileceğinin kanıtlandığına değinen Dikmen sözlerini şöyle tamamladı:

"Daha önceki yazılarımda, Türkiye'nin Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşananları en iyi anlayacak ülkelerden biri olduğunu söylemiştim. Bölgede eğitim ve refaha ulaşılması kan ile beslenen terörün sonunu getiren en önemli faktörler arasında. İnsanların aldıkları eğitim ve üretime teşvik edilmesi ekonomik kalkınmayı tetiklemiş durumda. Bölge tarımında devletin sera teşviki beni çok etkiledi. Son raporlarda da göründüğü gibi bölge ekonomisinin yanı sıra huzur ve refahta büyük ölçüde artış var."

Haber: Mehmet Emre Öztürk