Yorum: Batı Xinjiang'da terörle mücadele deneyiminden haberdar olmalı

  2019-07-16 19:52:30  cri

FOTO: Kaşgar kentinde kadınlar

Rusya, Suudi Arabistan ve Pakistan'ın aralarında bulunduğu 37 ülkenin büyükelçileri BM İnsan Hakları Konseyi Başkanı ve İnsan Hakları Yüksek Komiserine gönderdikleri ortak mektupta, Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde terörle mücadele ve insan haklarının geliştirilmesi alanında elde edilen başarılardan övgüyle söz etti.

Bu, uluslararası toplumun Xinjiang'ın gelişmesini adil bir şekilde değerlendirdiğini gösteriyor. Bazı Batılı ülkeler, "insan hakları" adı altında Xinjiang'ı karalama girişimlerinde ve Çin'i baskı altına almada başarılı olamayacaklar. Bu Batılı ülkeler Xinjiang'ın terörle mücadele deneyiminden ders alarak kendi sorunlarını çözmeye yönelmeli.

Pek çok İslam ülkesinden diplomatlar bölgeyi gezdi

Mektuba imza atan 37 ülkenin çoğunun Müslüman ülkeler olduğunu, bu ülkelerden bazı diplomatların bu yıl Haziran ayında Xinjiang'ı ziyaret ederek, hızlı ekonomik gelişme, sosyal uyum ve istikrar alanında somut gerçekleri gözleriyle gördüklerini de belirtmek gerekir.

Bu diplomatların Xinjiang konusuna ilişkin değerlendirmeleri ikna edici. Bu, kısa bir süre önce çoğunluğu Avrupa ülkesi olan 22 ülke tarafından Xinjiang'daki din ve insan hakları politikalarına yöneltilen iftira ve suçlamaları tamamen asılsız kılıyor. Bu ülkeler, insan hakları bahanesiyle terör konusunda çifte standart uygulayarak Çin'in iç işlerine karışmaya çalışıyor.

Aslında Batı, Xinjiang konusuyla "ilgilenmeye" yeni başlamadı. Geçmişte Batı'daki bazı siyasi güçler ve medya, çeşitli söylentiler uydurmaya devam etmiş, Xinjiang'daki aşırıcılığı giderme amaçlı mesleki eğitim ve öğretim merkezlerini "eğitim kamplarına" benzeterek, siyahı beyaz yapmış, meşru bir şekilde terörle mücadele eden Çin hükümetine saldırmıştır.

Bu son derece saçma ithamlar, Xinjiang'ın tarihini ve bugünkü durumunu tamamen görmezden geliyor. 1990'lardan bu yana, Xinjiang'daki "üç kötü güç" sık sık ciddi terör saldırıları düzenleyerek, çok sayıda masum insanın ölmesine, sosyal ve ekonomik kalkınmanın zarar görmesine neden oldu. Bu bağlamda Çin hükümeti, Xinjiang'daki sosyal istikrarı korumak, terörle mücadele etmek ve caydırmak için çeşitli önlemler aldı; bu önlemler Xinjiang'da insan haklarının en büyük teminatıdır.

Mesleki eğitim merkezlerini kurarak, küçük suç işlemiş olanlara eğitim vermek ve onları kurtarmak, Xinjiang'daki güvenlik sorununun kökten çözülmesi için faydalı bir yoldur. Bu eğitim merkezlerinde ülkenin ulusal dili, hukuk bilgisi ve mesleki beceriler öğretilir. Buralarda "yoğun eğitim, yatılı öğrenim, pratik yetiştirme" gibi çeşitli biçimlerde ücretsiz eğitim kursları verilir. Bu okullar terörizmi doğuran sebepleri ve dini aşırıcılığa sebep olan ortamı ortadan kaldırmayı amaçlamakta, aynı zamanda bu sayede terör eylemleri gerçekleşmeden durdurmayı hedeflemektedir. Aşırıcı düşüncelerden etkilenen birçok bölge insanı, buralarda edindikleri tecrübeyle, yanlış yönlendirilmiş bir yaşamdan kurtulduklarını söylüyor.

Uygulama, terörle mücadeleyi önleyici bir girişim olan eğitim merkezleri kurulmasının kayda değer sonuçlar doğurduğunu kanıtlamıştır. Şu an itibariyle Xinjiang'da yaklaşık üç yıldır terör olayı yaşanmadı. 2018'de özerk bölgenin GSYİH'sı önceki yıla göre yüzde 6,1 artarken, toplam turist sayısı yüzde 40'ın üzerinde bir büyüme ile 150 milyonu aştı. Çin'in batı kesiminin dışa açılma noktası olan Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, daha geniş bir gelişme fırsatı bulmak için Kuşak ve Yol girişimi (BRI) kullanıyor.

Terörizmle ve aşırıcılıkla mücadele küresel ölçekte zor bir sorundur. Çin'in bölgede uyguladığı eğitim merkezlerinin kurulması gibi uluslararası toplum tarafından kabul edilen önleyici terörle mücadele tedbirleri, insan haklarının korunmasını ve halkın yaşam şartlarının iyileştirilmesini, terörizm ve aşırıcılıkla mücadele yöntemleriyle birleştirdi.

Laos, Sırbistan, Burundi, Somali, Nepal ve diğer ülkeler, Batı'nın eğitim merkezlerini "eğitim kampı" olarak adlandırmasını tamamen bir karalama girişimi olarak niteleyerek, Xinjiang'daki terörle mücadele ve aşırıcılık deneyiminin uluslararası toplum tarafından öğrenmeye değer olduğunu belirtti.

Birleşmiş Milletler'in terörle mücadeleden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Vladimir Ivanovich Voronkov, Haziran ayında Xinjiang'ı ziyaret etti ve uluslararası terörle mücadele durumu ve terörle mücadele işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda Çin tarafıyla derinlemesine görüş alışverişinde bulundu.

Tek söz bölge halkında

Terörizm ve aşırıcılık, dünyanın karşı karşıya kaldığı ortak zorluklardır, Batılı ülkeler de bundan eşit derecede etkilenmektedir. Terörle mücadele konusuna çifte standartla yaklaşanlar, bundan sadece kendileri zarar görürler.

Xinjiang'ın iyi ya da kötü bir memleket olup olmadığı konusunda tek söz hakkı bölge halkınındır. Batılı ülkelerin bu konuda dikte etmeye hakları yoktur.