Yorum: Avrupa'da liderlik değişimi Çin'le ilişkileri nasıl etkiler?

  2019-07-09 17:03:38  cri

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping Avrupa Konseyi Başkanlığına yeni seçilen Belçikalı Charles Michel'e tebrik mesajı gönderdi.

Çin'in AB'nin uluslararası işlerde daha önemli rol oynamasını desteklediğine dikkat çeken Xi Jinping, Avrupa'yla birlikte barış, büyüme, reform ve medeniyet olmak üzere dört alanda işbirliğini ilerletmeye hazır olduklarını vurguladı.

Bu yıl Avrupa siyasetinde liderlik değişimi oldu. Mayıs ayında Avrupa Parlamentosu seçiminden sonra, AB'nin yeni lider kadrosunu belirlemek için yoğun müzakereler gerçekleştirildi.

Özelikle AB Komisyonu başkanlığı için uzun görüşmeler yaşandı. Belçika Başbakanı Charles Michel'in Avrupa Konseyi Başkanlığı'nı üstleneceği, Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen'in yeni dönemde AB Komisyonu Başkanlığı'na getirileceği, Fransız IMF Başkanı Christine Lagarde'in Avrupa Merkez Bankası Başkanlığı'nı devralacağı ve İspanya Dışişleri Bakanı Josep Borrell Fontelles'in AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilciliği'ni üstleneceği açıklandı.

Son üç görev belirli bir onay süreci gerektirse de AB Komisyonu'nun gelecek 5 yıldaki liderlik kadrosu artık belirlenmiş sayılır.

AB'nin yeni lider kadrosunun belirlenmesi, tarafların menfaatleri arasındaki dengenin sonuncu sayılır. İki kadın ismin AB liderlik kadrosuna girmesi, Avrupa siyasetinde yeni bir hava yaratacak. Almanya ve Fransa, sürecin başlıca galipleri olarak görülmektedir. Almanya 50 yılı aşkın bir aradan sonra AB'nin liderlik kadrosuna girerken, Fransa ise AB personel düzenlenmesinde büyük etkiye sahip. Tüm bunlar Almanya ve Fransa'nın AB'nin bütünleşmesinde öncül rol oynama pozisyonlarının sürdüğünü gösteriyor.

Avrupa'nın önünde büyük zorluklar bulunuyor. Mülteci krizi sürüyor. Popülizm yükselmeye devam ediyor. Brexit halen tartışma konusu. Avrupa ekonomisi geriliyor. Kıtanın teknolojik inovasyon ve endüstriyel rekabet gücü azalıyor. Avrupa ile ABD arasındaki ticari sürtüşme çıkmaza girmiş durumda.

Bu bağlamda Çin'le işbirliğini güçlendirmek, AB'nin en önemli diplomatik seçeneklerinden biri.

Çin-Avrupa ilişkilerinin geleceğine uluslararası toplum olumlu bakıyor.

Çin-Avrupa ilişkilerine ilişkin iyimser vizyon, iki tarafın ortak çıkarlarının artırılmasına dayanıyor.

2019 yılının bahar günlerinde Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve Başbakanı Li Keqiang arka arkaya Avrupa'yı ziyaret etti. Çin-Avrupa ilişkileri parlak bir istikamete sokuldu.

Nisan ayında düzenlenen 21. Çin-AB Liderler Zirvesinde Çin ile AB arasında barış, büyüme, reform ve medeniyet olmak üzere dört alanda ilerleme kaydedilmesi için ortak çaba gösterileceği ve 2020 yılından sonraki işbirliği gündeminin ortaklaşa saptanacağı belirtildi.

AB liderlerinin değişmesi, Çin ile AB arasındaki işbirliğinin genel yönünü etkilemeyecektir. Bu değişimin, ikili işbirliğine yeni bir motivasyon katması bekleniyor.

Barış koruma alanında Çin ve Avrupa benzer kaygılara sahip. Tek taraflılık ve hegemonyanın yükselmesi riskiyle karşı karşıya bulunan dünyada, çok kutuplu düzenin iki önemli gücü Çin ve Avrupa, çekirdeğinde Birleşmiş Milletler'in (BM) bulunduğu uluslararası sistemi savunmaya devam ediyor.

İran nükleer sorunu sürüyor. Çin bu konuda İngiltere, Fransa ve Almanya gibi anlaşmanın Avrupalı taraflarıyla yakın teması sürdürerek krizi gidermek için çabalıyor.

Büyüme ve reform konusunda Çin ve AB'nin çıkarları kesişiyor. AB, 15 yıldır Çin'in en büyük ticaret ortağı konumunda. Çin ise AB'nin ikinci büyük ticaret ortağı. İki taraf bir yandan Kuşak ve Yol girişimi kapsamında işbirliğini geliştirirken, diğer yandan AB'nin Avrasya bölgesiyle bağlantısının artırılması için yatırım anlaşması müzakereleri sürdürülüyor. Bu konuda 2020 yılına kadar bir anlaşmaya varılması hedefleniyor.

Cumhurbaşkanı Xi'nin G20 Osaka Zirvesinde ortaya koyduğu yabancı yatırıma dair önerilerin, Avrupa şirketlerine büyük fırsatlar sunması bekleniyor. Avrupa da Çin işletmelerine ayrımcı olmayan bir ticaret ortamı sunmak istiyor.

Dünyanın ciddi değişimler geçirdiği günümüzde, yeni lider kadrosuyla Avrupa Birliği ile Çin arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, küresel barış ve refah için de hayati önem taşıyor.