Yorum: "Teknoloji zorbalığı" ile Çin'e zarar verme girişimi boşa çıkacak

  2019-05-22 20:32:42  cri

Sheng Yuhong-CRI Haber Merkezi

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çinli Huawei'ye yönelik ihracatı sınırlama kararnamesinin ardından, Shenzhen merkezli DJ-Innovations'un ürettiği drone'ların potansiyel bilişim riskleri taşıdığı iftirasını ileri sürdü. ABD bu nedenle, CCTV ve video izleme ekipmanı üreticisi Hikvision'un kara listeye alınıp alınmayacağına önümüzdeki birkaç hafta içinde karar verme tehdidinde bulundu.

Bundan önce de bazı Amerikan siyasetçiler, CRRC'nin New York'un yeni metrosunun tasarım yarışmasını kazanmasının "ABD'nin ulusal güvenliğine tehdit getirdiğini" ileri sürerek, CRRC hakkında soruşturma başlatılması talebinde bulunmuştu.

ABD'li kimi siyasetçilerin son günlerde Çin'in bilim ve teknoloji işletmelerine bu derece sataşması beklenmedik gibi görünürse, aslında kaçınılmazdı. ABD, dünyanın tek süper gücü olarak, bilim-teknoloji, ordu ve ekonomi alanlarında olağanüstü bir güce sahip olmasına rağmen, kimi siyasetçileri son derece haset bir şekilde, başka ülkelerin kalkınma isteğine sahip olmasına ve bu ülkelerin bazı alanlarda ABD'yi geride bırakmasına tahammül edemiyor.

Reform ve dışa açılma uygulamalarının hayata geçirildiği 40 yıl içinde harcanan çaba ve yapılan inovasyonlar sayesinde Çin, bazı teknoloji alanlarında atılım niteliğinde gelişmeler kaydetti. Örneğin, Huawei'nin 5G alanında sahip olduğu patent sayısı dünyanın ilk sırasında yer alıyor. DJ-Innovations şirketinin ürettiği drone'lar da, dünyada sivil amaçlı kullanılan drone'ların piyasa payının yüzde 70'ine tekabül ediyor. CRRC ise dünyanın en büyük yolcu tren üreticisi haline gelirken, Hikvision'un ürünleri de 150'den fazla ülke ve bölgede geniş bir şekilde kullanılıyor.

Çin'in imalat sektörünün ileri temsilcileri olan Huawei, DJ-Innovations, CRRC ve Hikvision gibi işletmeler kaliteli ürün ve teknolojilerinin yanı sıra, rasyonel fiyatlarıyla da küresel piyasada kabul gördüler. Bu şirketlerin güvenliği de çok uzun süre önce ABD'nin de içinde bulunduğu birçok ülkenin sıkı kontrolünden geçmişti.

"America First" (Önce Amerika) düşüncesiyle hareket eden politikacılar, artık o hep gurur duydukları adil rekabet gibi piyasa ekonomisi kurallarından vazgeçtiler. Devlet gücünü kötüye kullanarak, asılsız suçlamalarla Çin'e "teknolojik zorbalık" uygulamalarının amacı, Çin'in bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemesini engellemek. Ayrıca, ABD'nin "dünyanın hükümdarı" konumunu korumak ve aynı zamanda ticaret savaşını tırmandırarak, Çin'e aşırı baskı yapmak. ABD'nin girişimi, küresel endüstri zinciri ile değer zincirinin yukarı ve aşağı kesimleri arasındaki bağlantıyı koparıp, küresel ekonomik büyüme ile insanlığın bilimsel ve teknolojik ilerlemesine büyük zarar getirecek.

Örneğin, ABD'nin Huawei'ye yönelik sınırlama uygulamasının temelinde Huawei'nin 5G teknolojisini engellemek yatıyor. Bu teknoloji, şeylerin interneti, büyük veri, yapay zeka ve reel ekonomi alanlarında büyük önem taşıyor. Bu zeminde, dünyadaki bütün ülkeler, işbirliğini güçlendirerek insanlığa birlikte fayda yaratmalı. Ne var ki, ABD sadece kendi çıkarlarını düşünerek, Huawei'ye darbe indirmek için her türlü yönteme başvuruyor.

Aslında, ABD'deki bazı politikacıların Huawei veya DJ-Innovations için iddia ettikleri "ulusal güvenlik riski" suçlamalarının henüz bir kanıtı yok. Tamamen asılsız. DJ-Innovations'un ürettiği drone'lar, küresel çapta tarım ve arama-kurtarma çalışmaları ile nesli tükenmekte olan hayvanları koruma projelerinde geniş bir şekilde kullanılıyor. Hatta ABD ordusu da şirketin kullanıcıları arasında. Washington'daki politikacıların bu gerçekleri ihmal ederek, şirkete karşı asılsız suçlamada bulunması, bir sonraki engelleme girişimi için hazırlık anlamına geliyor.

ABD'nin Çinli şirketler için başlattığı "teknik zorbalık" hiç şüphesiz yeni bir meydan okuma niteliği taşıyor. Bu şirketler, söz konusu meydan okumalardan kısa vadede etkilenebilir, fakat gelecekte kesinlikle ABD ablukasını teknolojik bağımsızlık fırsatına ve kalkınma gücüne dönüştürecekler. Bütün bu zorbalıklara verilen en büyük karşılık, fırtınada büyümeye ve ilerlemeye devam eden bir Çin olacak!