Analiz: Çin, finans piyasasını daha çok açmayı planlıyor

  2019-05-03 16:40:55  cri

Sheng Yuhong-CRI Haber Merkezi

Çin Bankacılık ve Sigortacılık Düzenleme Komisyonu (CBRC) Başkanı Guo Shuqing, Çin'in bankacılık ve sigortacılık sektörlerinin dışa açılmasını genişletmek amacıyla yakın gelecekte 12 yeni önlem alınacağını açıkladı.

Bu önlemler arasında, Çin'de yabancı sermayeli bankalar kurulması, tröst şirketlerine yatırım yapılması, sigorta aracılarının işleyişi gibi yabancı sermayeli finans kuruluşlarının toplam varlıklarına yönelik giriş koşullarının kaldırılması, Çinli ve yabancı sermayeyle tüketici finansman şirketleri kurulmasına ilişkin politikaların gevşetilmesi ve yabancı sermayeli bankaların RMB işlemleri görmesi için izin alma zorunluluğunun kaldırılması gibi adımlar yer alıyor.

Söz konusu gelişme, geçen Nisan ayında bankacılık ve sigortacılık sektörlerinin dışa açılmasıyla ilgili 15 yeni önlemin uygulanmasından sonra Çin'in finans sektöründe başlatılan yeni bir önlem turu olarak nitelendiriliyor.

Kuşkusuz ki bu tedbirler, Çin'in bankacılık ve sigortacılık sektörlerinin dışa açılma boyutunu ve piyasalaşma seviyesini yükseltebilecek. Önlemler, Çin'in finans sektöründe iş ortamını iyileştirecek ve Çin'in finans sektörünün gelişimine yabancı sermaye katılımını teşvik edecek. Bu sayede ayrıca, Çin'in finans hizmetleri sektörünün rekabet, pazar, inovasyon ve hizmet bilinçleri kökten arttırılabilecek.

Finans endüstrisi, bir ülkenin ekonomik kalkınması için dengeleyici ve itici bir güçtür. Çin Komünist Partisi 19. Ulusal Kongresi'nde sunulan raporda, kapsamlı dışa açılma yapısı oluşturulmasının hızlandırılması gerektiğinin ileri sürülmesinin ardından, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping de 2018 Boao Asya Forumu'nda, finans sektörü de dahil olmak üzere dışa açılmaya ilişkin dört önemli tedbir açıkladı.

Çin hükümetinin bu yılki çalışma raporunda, finans ve diğer sektörlerde reform ve dışa açılma önlemlerinin yerine getirilmesi de önerildi. Çin'in finans alanındaki dışa açılma, reel ekonomiye hizmet etme yeteneğini arttırmak amacıyla, öngörülen plana göre kendi hızıyla ve sağlıklı adımlarla ilerliyor.

Söz konusu 12 yeni önlem, gerek Çin'in finans sektörünün genel düzeninin daha da ayrıntılı şekilde hayata geçirilmesi, gerekse kendi ekonomik ve finansal kalkınmasından doğan ihtiyaçların karşılanması doğrultusunda hazırlanan yeni bir girişim. İçerik açısından bakıldığında, bu 12 önlem şu üç belirgin özelliğe sahip:

-Yerli ve yabancı yatırımcılara eşit muamele uygulanması. Örneğin, Çin sermayeli bir banka ile yabancı sermayeli bir bankanın başka bir Çinli bankanın hisse senedine sahip olması durumunda uygulanan sınırlama ortadan kaldırıldı. Böylece, Çinli ve yabancı finansal kuruluşlara eşit ve adil rekabet piyasa ortamı sağlandığı gibi, Çin'de yeni onaylanan "Yabancı Yatırım Yasası"nın taleplerine uygun temel de hazırlanmış oldu.

-Yabancı sermayeli finans kuruluşlarının Çin piyasasına giriş eşiğinin düşürülmesi. Yani Çin'in ilgili finans sektörlerine girmeye hazırlanan yabancı kuruluşlar için varlıklarının boyutuna ilişkin nicel kısıtlamalar ortadan kaldırıldı. Bu tedbir, sadece daha fazla küçük ve nitelikli yabancı kuruluşları Çin'e çekmekle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda nispeten küçük varlıklara sahip Çinli finans kuruluşlarını da hizmetlerinde yenilik yapmaya ve rekabet gücünü arttırmaya teşvik ediyor. Böylece Çin'deki finans piyasasının reel ekonomiye daha kaliteli hizmet vermesi ve piyasanın dinamiğinin arttırılması amaçlanıyor.

-Yabancı sermayenin Çin'deki çalışma alanlarının genişletilmesi. Mesela yabancı sermayeli bankalar, hizmete girmesinden sonra hemen RMB çalışmaları yürütmeye başlamasının önü açıldı. Bu tedbirin yabancı kuruluşların Çin'deki faaliyet alanını daha da genişletmesi bekleniyor.

Çin'de reform ve dışa açılma politikası uygulanmasından bu yana geçen 40 yılda, özellikle Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olmasıyla finans sektörünün hizmet seviyesi sürekli yükseliyor, rekabet gücü artıyor ve iş ortamı iyileşiyor. Finansal sistemin inşasının hızlanmasıyla birlikte bankacılığın ve sigortacılığın kamu, özel ve yabancı sermaye gibi çok yönlü mülkiyet yapısı da oluşturuluyor. Yabancı bankalar ve sigorta şirketlerinin Çin'deki varlık oranı sırasıyla yüzde 1,64 ve yüzde 6,36 olarak gerçekleşti.

Bütün bu gelişmelere rağmen, Çin'in finans endüstrisinin gelişme ve açıklık seviyesi hâlâ Çin'in dünyanın ikinci büyük ekonomisi statüsüyle eşleşemiyor. Finans endüstrisinin dışa açıklığı daha da arttırılması bekleniyor.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping kısa süre önce Beijing'de sona eren 2. Kuşak ve Yol Uluslararası İşbirliği Forumu'nda, dışa açıklığı arttıran beş maddelik önlem planını açıkladı. Bu önlemlerden biri de yabancı sermayenin Çin piyasasına girişini arttırmaktır. Dışa açıklığın arttırılması ve uluslararası piyasa rekabetine dahil olunmasıyla finans endüstrisinin reel ekonomiye daha nitelikli hizmet vermesi bekleniyor. Bu, sadece Çinli finans kuruluşlarına değil, ülke piyasasına girmeye hazırlanan yabancı kuruluşlara da tarihi bir fırsat yaratıyor.

Yabancı sermayeye Çinli kuruluşlarla eşit muamele gösterilmesi, negatif liste uygulanması, finans endüstrisinin açılmasına ve finansal risklerin önlenmesine eşit derecede önem verilmesi gibi önlemler, Çin'in finans sektörlerinin dışa açılmasının temel ilkeleri olarak belirlendi. Bu ilkelerin gerçekleştirilmesi durumunda, Çin'in finans sektörünün dışa açılması istikrarlı şekilde ilerleyecek ve hem yerli hem de yabancı finans kuruluşlarına daha fazla yarar sağlanabilecek.