"Reform ve dışa açılmayla, Çin'de yeni bir sayfa açıldı"

  2018-08-23 11:36:53  cri

Almanya Eski Beijing Büyükelçisi ve Almanya BMW Fonu Başkanı Michael Schaefer, Çin'de gerçekleştirilen reform ve dışa açılmayla ülkenin kalkınmasında yeni bir sayfa açıldığını söyledi.

Michael Schaefer, 2007-2013 yılları arasında Almanya'nın Beijing Büyükelçiliği görevinde bulunduğu için, Çin ile Almanya ilişkilerini yeni düzeye taşıyan tarihi anlara birçok defa tanıklık etmişti.

Ağustos 2007'de 58 yaşındaki Schaefer, Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından Çin'e atandı. Onun büyükelçilik döneminde, iki ülke hükümeti arasında istişare mekanizması resmen kuruldu. Çin'e özel duygular besleyen Schaefer, boş zamanlarda Çin'in hemen hemen bütün eyaletlerini gezdi.

Schaefer, Çin'de reform ve dışa açılma politikasının uygulandığı 40 yıllık süreci özellikle Çin-Almanya ilişkileri açısından şöyle değerlendirdi: "Geçen 40-50 yılda, tıpkı dünyada büyük değişiklikler meydana geldiği gibi, Çin ile Almanya arasındaki ilişkilerde de hızlı değişiklikler oluyor. Deng Xiaoping'in reform ve dışa açılma politikasını ortaya koymasıyla birlikte, Çin tarihinde yeni bir sayfa açıldı. 1990'lı yılların başında ikili ilişkiler, olumlu ve sürdürülebilir gelişme dönemine girdi. Bugüne kadar Almanya ve Çin artık, birbirinin Avrupa ve Asya'daki en önemli işbirliği ortağı haline geldi."

Bu yılın Temmuz ayında Almanya Başbakanı Angela Merkel'in yaptığı Çin ziyaretinden iki ay sonra, Çin Başbakanı Li Keqiang de Almanya ziyareti gerçekleştirdi. Ayrıca Li, ziyaret esnasında Merkel'le birlikte hükümetler arası istişarenin 5. turuna başkanlık yaptı.

Görüşmenin ardından iki başbakan; tarım, eğitim, gençlik, sağlık, kimyasal sanayi, telekomünikasyon ve otomobil gibi çeşitli alanları kapsayan 20'den fazla ikili işbirliği belgesinin imzalanmasına tanıklık etti. Bu belgelerin kapsadığı toplam tutar, 30 milyar doları aştı.

Schaefer, 40 yıllık gelişmenin sonucunda Çin ile Almanya arasındaki işbirliğinde siyaset, ekonomi, bilim ve teknoloji ile kültür alanlarını kapsayan çok yönlü ve çok düzeyli gelişme eğilimi görüldüğünü kaydetti.

Schaefer ayrıca, "Kuşak ve Yol" inisiyatifiyle, Almanya-Çin, Avrupa-Çin işbirliğinin derinleşmesinde yeni fırsatlar yaratıldığına dikkat çekti.

Schaefer bu konuda, "21. yüzyılda Çin'in Orta Asya ve Avrupa'yla bağlanması, çekici bir düşünce. Ekonomi, bilimsel araştırma ve kültür alanlarında bu bağları güçlendirebiliriz. Bu girişim, sadece Çin'e, Almanya'ya ve Avrupa'ya değil, Çin ile Avrupa arasında bulunan geniş Orta Asya ülkelerinin de istikrarlı kalkınmasına katkı yapacak. " yorumunda bulundu.

Schaefer, son dönemde ABD'nin Çin, AB, Kanada ve Meksika gibi ticaret ortaklarının ürünlerine ek gümrük vergisi getirmesinin Dünya Ticaret Örgütü'nün kurallarına ciddi şekilde aykırı düştüğüne de işaret etti.

Almanya ve Çin hükümetlerinin öteden beri serbest ticareti korumaya çalıştığını söyleyen Schaefer, ekonomik küreselleşme sürecinin geri döndürülemez olduğunu kaydederek, serbest ticareti korumanın bütün ülkelerin sorumluluğu olduğunun altını çizdi.