ABD ticari hegemonyaya doymuyor

  2018-07-14 16:27:16  cri

(Hu Zhijian, Chen Baomin,

Çin Bilim ve Teknolojik Kalkınma Stratejisi Akademisi)

ABD, dünyada kabul gören bir bilim ve teknoloji devi. 'Rekabet tehdidiyle' karşı karşıya bulunduğunu iddia ettiği bilişim, telekomünikasyon, yapay zekâ ve biyoilaç gibi alanlarda kısa sürede kimse ABD'yi yakalayamaz. Ancak son dönemde ABD, Çin'le arasındaki bilimsel ve teknolojik alışverişi sınırlamak için, ticaret açığı bahanesiyle tek taraflı bazı önlemler aldı, yabancı şirketlerin ABD'deki yatırımlarına belli kısıtlamalar getirildi. Bütün bunlar, ABD'nin ticari hegemonya hevesinden başka bir şey değildir.

Ticari hegemonya, küresel değer zincirine zarar veriyor

ABD, sahip olduğu çekirdek teknolojiler sayesinde, potansiyel rakiplerine darbe indirmeye ve yüksek kâr elde etmeye çalışıyor. Örneğin ABD'li şirketler sektörden büyük miktarda patent masrafı alıyor, piyasa ekonomisi kılıfına sokulan bu uygulamayla tekel oluşturuluyor. Ayrıca teknolojik avantajıyla cihaz ve ham maddelerin fiyatını ve kâr oranını yükseltiyor, hatta çekirdek teknolojiler bahanesiyle yabancı şirketlere yaptırım uyguluyor. Çinli ZTE şirketine çip tedarikini sınırlama tehdidinde bulunulmasının asıl sebebi de buydu.

ABD, ulusal güvenlik bahanesiyle piyasanın normal rekabet şartlarına müdahale ediyor. Yabancı şirketlerin Amerikan teknoloji şirketlerini satın almasını engelleyen Trump yönetimi, aynı zamanda ileri teknoloji ürünlerinin ihracatına sıkı denetim koyuyor. Bu girişim, piyasanın adil düzenini ve yatırım ortamını zedeliyor.

ABD gümrük tarifelerine başvurarak diğer ülkelerden teknolojik ürünlerin ABD'ye ihracatını sınırlamakla, bu ülkelerde teknolojik endüstrilerin gelişmesini engellemeye çalışıyor. Çin'in teknolojik ürünlerine ek vergi uygulanması Çin'in ihracatını sınırlayabilir, ancak bu, küresel iş bölümüne katılan Amerikan şirketlerine de zarar getirecektir. Diğer ülkelere teknoloji tedarikini sınırlaması, kısa sürede yabancı şirketleri etkileyebilir. Ancak ticaret kurallarına aykırı olan bu girişim, endüstri zincirindeki diğer şirketlere zarar verir, küresel değer zincirini riske atar.

Uzun zamandır ABD küresel iş bölümünde avantajlı konumda, küresel değer zincirinin tepesinde bulunuyor. Çok sayıda Amerikalı çok uluslu şirket yurt dışında ortak şirket kuruyor ve ar-ge yapıyor, hatta yabancı şirketleri satın alıyor, ancak yine de kendi avantajını koruyabiliyor. Bu durumda ABD'nin bir alanda avantajını kaybetmesi, ulusal güvenliğinin tehlike altında kaldığı anlamına gelmiyor. Sorunlara ABD'nin mantığıyla bakılacak olursa, diğer ülkelerin hiçbir güvenliği yok demektir!

ABD yönetiminin tek taraflı şekilde teknoloji transferini sınırlama, diğer ülkelerin teknolojik ilerlemesini engelleme girişimi, aslında teknolojik hegemonyanın yansımasıdır. Ancak Amerikan yönetiminin yanlış "reçete" seçmesi, ciddi sonuçlara yol açacaktır.

Yanlış "reçete" derde deva bulmaz

Tek taraflı hegemonyanın yol açtığı teknolojik ve ticari çelişkiler, dünyada teknolojik ilerlemeler ve dünya ekonomisini olumsuz etkiler, dünya ekonomisinin gerilemesine neden olur, finans krizi sonrasında dünya ekonomisinin canlanmasına gölge düşürür.

Küresel iş bölümü sistemi ve uluslararası kuralları hiçe sayan tek taraflı girişim, küresel iş bölümü düzenini zedeledi, uluslararası kuralları çiğnedi. Dünya ekonomisi, makul iş bölümüyle verimli gelişebilir. ABD'nin girişimi, başka ülkelere zarar getirirken kendisine herhangi bir fayda getirmez.

ABD, diğer ülkelerin teknolojik ilerleme ihtiyacına saygı göstermiyor, bunun sonucu olarak kendisini tecrit ediyor. Küresel iş bölümünde tüm ülkeler eş güdüm içinde hareket edip birlikte teknoloji seviyesini yükseltebilirler ve ortak kalkınma gerçekleştirebilirler.

Sözde çekirdek teknolojinin, "ulusal güvenliği" koruma bahanesiyle piyasa değerinden uzaklaştırılması, bu teknolojinin rekabet gücünü düşürür. Piyasa ekonomisinin temel ilkesine aykırı olan bu girişim, kendi şirketlerinin bile tepki göstermesine yol açar.

Günümüz dünyasında teknoloji devrimi ve endüstriyel evrim hızlanıyor, ileri teknolojilerin transferi ve yayılması engellenmez. İşletme düzeyindeki rekabet yöntemini ulusal düzeye çıkaran ve organize girişimlerle teknolojik değişimi engellemeye çalışan, eninde sonunda zarar görür.

Çin'in kaliteli kalkınmaya olan büyük ihtiyacı, Çinli işletmeleri teknolojik ilerleme gerçekleştirme hususunda motive ediyor, toplumun yenilikçilik gücü uyandırılıyor. Ekonomik ve teknolojik küreselleşmenin derinlemesine gelişmesiyle dünya ülkeleri daha sıkı bir bütün haline geldi. Durmaksızın değişen uluslararası rekabet ortamında ABD'nin tek taraflı sınırlama ve ambargo uygulama girişimi, sorunların çözümü için doğru bir reçete değildir, diğer ülkeleri sınırlama hedefine de ulaşılamaz. Çin'in yenilikçiliğe dayalı teknolojik ilerleme hamlesi engellenmez.

Ekonomik küreselleşme geri dönüşü olmayan bir süreçtir. Tek taraflı hegemonya girişimi, gerek bu yola başvuranın gerekse de küreselleşmenin ihtiyaçlarına aykırıdır ve istenen etkiyi asla yaratamaz. Ekonomik ve teknolojik ilerleme kurallarına aykırı teknolojik hegemonya girişimi, mutlaka başarısızlığa uğrayacaktır.