Haber Analiz: Çin-ABD ticaret savaşının zararını ABD görecek

  2018-07-13 12:20:10  cri

(CRI Haber Merkezi, Sheng Yuhong)

Geçtiğimiz aylarda Washington, Çin ile ticaret savaşına "gerekli bahaneyi" bulmak için hazırladığı "301. Madde" adlı ticari soruşturma raporlarına dair açıklamalarını sürdürüyor. 10 Temmuz'da ABD Ticaret Temsilciliği (USTR) " 301. Madde " ticari soruşturmasına dair yaptığı açıklamada, Çin'in ABD ile ticari ilişkilerinde adaletsiz davranarak, ABD'nin çıkarlarına zarar verdiğini bildirdi.

Buna karşılık 12 Temmuz'da Çin Ticaret Bakanlığı; Washington'un ortaya koyduğu "Çin ile ticaret açığı", "fikri mülkiyet haklarına ihlal", "zorunlu teknoloji transferi", "Made in China 2025" gibi iddiaların yer aldığı "301. Madde " adlı ticari soruşturma raporundaki asılsız eleştirilere, gerçek rakamlarla yanıt verdi. ABD'nin matematik oyunlarına tepki veren Çin Ticaret Bakanlığı, ABD'nin Çin ile yaşadığı ticaret açığının esas nedenleri açıkladı.

Amerikan kültüründe avans, borç ve çok düşük mevduat oranı yaygın olduğu bilinen bir gerçek. 2017 yılının ilk üç çeyreğinde; ABD'de net mevduat oranları sırasıyla yüzde 1,9, 1,7 ve 2,2 oldu. Bu oranlar, dünya genelinde en düşük sıralamada olmak demekti. Bir yandan ABD hükümeti mevduat oranını artırmak isterken, diğer yandan ABD'liler ise tüketim istiyor. Bu durumda ABD hükümeti yurtdışından ucuz malları ithal etmek zorunda ve büyük miktarda bütçe açığı ve çok taraflı ticaret açıklarıyla yabancı sermayeyi çekmek zorunda kalıyor. Çin, ABD'nin bu iki talebini tümüyle karşılayabiliyor. ABD'nin Çin ile ticaretindeki açığı da doğal olarak ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, ABD'nin Çin'le ticaret açığının kaynağı, iki ülke arasındaki ticaret dengesizliği değil, ABD'nin yurt içi ekonomik yapısının dengesizliği olmalı.

ABD Yale Universitesi Profesörü Stephen Roach, ABD hükümetinin düşük mevduat oranını çözmeyip, Çin'i "günah keçisi" yapması halinde; ABD'nin diğer yüksek üretim maliyetine sahip ülkelerle ticaret yapmak zorunda kalacağını ve Amerikalı tüketicilerin zorunlu olarak daha yüksek vergilerle karşılaşacaklarını ifade etti.

Öte yandan, doların uluslararası konumunu da ABD'ye dış ticarette "süper finansal güç" olma hakkı verdi. Küresel döviz rezervinin yüzde 65'ini kapsayan dolar, 80'den fazla para biriminin değerini etkiledi. ABD, sınırsız olarak dolar basmak ya da tahviller aracılığıyla başka ülkelerin kaynaklarını elde edebilir. Bu da kesinlikle dış ticarette çok büyük açığa yol açtı. Diğer yandan, büyük dış ticaret açığı, doların uluslararası para birimi konumunu bir kere daha sağlamlaştırdı.

ABD'nin Çin ile dış ticaret açığının yüzde 40'ını ileri teknoloji ürünleri oluşturuyor. ABD hükümeti, eğer ileri teknoloji ürünlerine yönelik ihracat kısıtlamasını gevşetirse, Çin ile dış ticaret açığı sorununu büyük oranda çözecek. Fakat Soğuk Savaş düşüncesinde ısrar eden ABD, bunu yapacak mı?

Özetle ABD'nin Çin ile büyük dış ticaret açığına; ABD'de mevduat oranının çok düşük olması, doların uluslararası ana rezerv para birimi olması ve Soğuk Savaş zihniyetine dayalı ABD'nin kendi avantajlı ileri teknoloji ürünlerinin ihracatını kısıtlaması gibi nedenlerin yol açtığı açıklandı.

Son olarak, ABD Çin'in uzun zamandır öne sürdüğü "Made in China 2025" planını da eleştirmeye başlamıştı. ABD'nin esas amacı aslında, "301. Madde" adlı ticari soruşturma aracılığıyla, Çin'deki ileri teknoloji ve bahsi geçen mal üretimini kısıtlayarak, Çin'in kalkınmasını engellemek.

2015-2024 yılları arasında, ABD hükümeti her sene yurt içi inovasyon merkezlerine 5 milyon dolarlık sermayeli destek sağlamayı planlıyor. Bunun yanı sıra, ABD'de vergi muafiyeti, kredi verme, endüstriyel tesisleri iyileştirme ve Ar-Ge destekleme gibi bazı tedbirler de alındı. Hükümetin bu destekleri olmazsa, bugün müreffeh ve inovatif bir Silkon Vadisi'ni görmemiz mümkün değil.

ABD'nin çifte standartla Çin'in imalat sektörünün kalkınmasını engellemek istediği açık. Görünen o ki, yurt içi yapısal sorunları çözemediği için suçu Çin'e atmaya çalışan Beyaz Saray, aynı zamanda Çin'in bu konuda kendisine rakip olma tehdidini de en başında yok etmek istedi.