Çin'den ABD'nin iddialarına tepki

  2018-01-26 11:53:16  cri

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Gao Feng, ABD'nin "Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne katılmasını sağlamanın bir hata olduğu" yönündeki iddialarına karşı çıktıklarını, ticari korumacılık girişimleri karşısında uygun tedbirleri alarak kendi yasal haklarını koruyacaklarını belirtti.

ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi (USTR) tarafından kısa süre önce yayımlanan raporda, "Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne katılmasını sağlamak bir hataydı" ve "Çin, piyasa ekonomisinden uzaklaşıyor" şeklinde iddialar yer aldı. Konuyla ilgili olarak, Çinli sözcü Gao Feng, rapordaki iddiaların gerçeklerle uyuşmadığını, raporun ticari korumacılık ve tek taraflılıkla dolu olduğunu söyledi.

Gao Feng, bu konuda şunları ifade etti:

"USTR'nin raporunu ciddiyetle inceledik. Birçok fikrin gerçekleri hiçe saydığının, siyahı beyaz, beyazı da siyah olarak gösterdiğinin, hatta daha evvel yayımlanan rapora dahi aykırı olduğunun farkındayız. Raporun içeriğinde ticari korumacılık ve tek taraflılık hâkim. Çin, bu rapora karşı çıkıyor. Gerçek ve mantıklı piyasa ekonomilerinde, piyasa kaynak dağıtımında karar verici rolü oynamalı, ülkenin durumuna uygun ekonomik sistem uygulanmalıdır. Bir ülkenin standartları başka bir ülkeye dayatılamaz."

"Çin'in DTÖ'ye üyeliğinden ABD de fayda gördü"

Sözcü Gao Feng, Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne katılmasının dünya ekonomisine fırsat ve güç kattığını vurguladı.

Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Para Fonu gibi uluslararası kuruluşların açıkladığı verilerde, 2017 yılında Çin'in küresel ekonomiye katkısının yüzde 30 olduğuna ve Çin'in DTÖ üyeliğini kazanmasından bu yana, genel vergi seviyesini yüzde 15,3'ten yüzde 9,8'e indirdiğine dikkat çekildi.

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Gao Feng, son yıllarda her geçen gün daha da dışa açılan Çin'de imalat sektörüne girişteki kısıtlama koşullarının, ülkenin DTÖ'ye yeni girdiği döneme kıyasla 50 madde azaldığını; hizmet sektöründe faaliyet gösteren 160 kurumdan 120'sinin farklı derecelerde dışa açıldığını ve bu rakamın Çin'in üyelik için söz verdiği 100'ün üzerinde olduğunu hatırlattı.

Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne katılmasından bu yana geçen 16 yılda, ABD'nin de bu durumdan çok faydalandığına dikkat çeken Gao Feng, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geride bırakılan 16 yılda, ABD'nin Çin'e ihracatı yüzde 500 arttı. Bu artış oranı, ABD'nin dünyaya gerçekleştirdiği ihracatta görülen yüzde 90'lık artışın çok üstünde. Çin, ABD'nin 8. ihraç piyasasıyken, 3. büyük ihraç piyasası konumuna yükseldi. Bu rakamlara bakıldığında, ABD dâhil olmak üzere Dünya Ticaret Örgütü üyelerinin Çin'in katılımı sayesinde büyük fırsatlar yakaladıkları ve ortak kalkınma gerçekleştirdikleri görülebiliyor."

"Çin, yasal haklarını koruyacak"

ABD, 2018 yılının başından bu yana ticari korumacılık eğilimini yükseltirken, ithal fotovoltaik ürünler ve büyük çamaşır makineleri üzerinde dünya çapında korumacılık soruşturmaları başlattı.

ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, fikri mülkiyet ihlalleri hakkında Çin'e soruşturma açılması ihtimali bulunduğunu söyledi. ABD'nin bir dizi girişimi, basında Çin ile ABD arasında bir "ticaret savaşı" başlamak üzere olduğu yorumlarının çıkmasına yol açtı.

Konuyu değerlendiren Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Gao Feng, Çin ile ABD arasında ilişki kurulmasından bu yana geçen 40 yılda, ticari ilişkilerin de birbiriyle kaynaştığını ve farklı açılardan bağlantılı hâle geldiğini söyledi.

İşbirliğinin iki tarafa da yarar getirdiğini, bunun tersi bir durumdan her iki tarafın da zarar göreceğini vurgulayan Çinli sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

"İşbirliği, Çin ve ABD için tek ve doğru seçenektir. Çin'in işbirliği ve diyalog kapısı her zaman açıktır. Çin ile ABD arasındaki ticari anlaşmazlıkların tırmanmamasını, sorunların yapıcı yöntemlerle çözülmesini ve gerçeğe dayalı işbirliğinin güçlendirilmesini arzu ediyoruz. Aynı zamanda, Dünya Ticaret Örgütü kurallarına uymayan tek taraflılık ve ticari korumacılık girişimlerine karşı da Çin tüm uygun tedbirleri alacak ve kendi yasal haklarını koruyacaktır."

Çin, soruşturmaların hedefi olmayı sürdürdü

Veriler, 2017 yılında Çin mallarının 21 ülke ve bölgede 75 ticari soruşturmaya uğradığını, soruşturmaların maliyetinin 11 milyar ABD Doları'nı bulduğunu gösteriyor.

Geçen yıla göre dava sayısı ve maliyetinde düşüş görülmesine rağmen, Çin küresel ticari soruşturmaların en büyük hedef ülkesi olmaya devam ediyor.

Çin'in karşılaşacağı ticari anlaşmazlık durumunun 2018'de de ciddiyetini koruyacağını kaydeden Gao Feng, yatırım politikalarında yaşanan bazı belirsizliklerin, çeşitli ekonomik toplulukların küresel ticaret ve yatırım ortamına dair kaygılarını artıracağını, hatta ticari destek tedbirlerinin zincirleme bir tepkiye yol açabileceğini söyledi.

Ticari destek tedbirlerinin kötüye kullanılmasına ve daha fazla korumacı tedbirlerin alınmasına karşı çıktıklarını ifade eden Gao, ticari anlaşmazlıkların kaçınılmaz olduğunun, önemli noktanın ise anlaşmazlıkların diyalog ve işbirliği yoluyla çözülmesi ve açık bir dünya ekonomisi oluşturulması olduğunun altını çizdi.