Taciklerin Halk Kültürü (II)

  2017-08-02 16:49:37  cri

Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin Kaşgar İli'ne bağlı Taşkurgan Tacik Özerk İlçesi'nde toplu olarak yaşayan Taciklere, Güney Xinjiang'ın Poskam, Yarkent, Akto ve Guma ilçelerindeki Tacik köylerinde de rastlamak mümkün. 47 bin 300 kişilik nüfusa sahip olan Taciklerin yüzde 60'ı Taşkurgan Tacik Özerk İlçesi'nde, geri kalanı ise Xinjiang'ın çeşitli bölgelerinde yaşıyor.

Tacik toplumunda tek eşlilik uygulanır. Yaşlı erkekler genellikle ailenin reisi olarak, ailenin üretim çalışmalarını ve günlük işlerini düzenler. Büyüklere saygı göstermek, Taciklerin geleneksel ahlaki ve sosyal değeridir. Mirasın aktarılması da Tacik etnik grubunun geleneklerinden biridir. Eski zamanlarda, ailenin mirasını genellikle oğullar alırdı ve kızlar ise bu haktan mahrumdu.

Taciklerin selamlaşması çok özel ve ilginçtir. Aynı yaşlardaki erkekler selamlaşırken, el sıkışarak birbirinin elini öper veya kucaklaşır. Farklı yaşlardaki erkekler bir araya geldiklerinde, yaşlılar gençlerin alınlarından ,, gençler ise yaşlıların avuçlarından öper. Kadınlar selamlaşırken, yaşlılar gençlerin göz veya alınlarından öper, gençler de yaşlıların avuçlarını öper; aynı yaşlardaki kadınlar yanaklarından öpüşür, ilişkileri yakın olanlar ise dudaklarından öpüşür. Erkek ve kadınlar, genellikle el sıkışarak selamlaşır. Eğer erkek, yakın yaşlı akraba ise, kadınlar yaşlının avucunu öper. Uzun zamandır görüşmeyen yakın akrabalar karşılaştıklarında, kucaklaşmanın yanı sıra çok hal hatır sorarlar.

Elden öpüşme, Taciklerin selamlaşma geleneklerinden biridir. İki kişi bir araya geldiklerinde önce el sıkışır, sonra birbirinin ellerini öper. Çocuklar her sabah anne babalarının ellerinden öper. Eşler bir araya geldiklerinde, kadın erkeğin avucundan öper, erkek ise saygı göstermek için elle kadının başına hafifçe bastırır.

Tacik kültüründe kadınlara çok saygı gösterilir. Ev ziyaretinde veya düğün, cenaze ve bayramlarda, ev sahipleri konuklardan en yaşlı kadına en büyük saygıyı gösterir.

Taciklerin gözünde, un mutluluğun sembolüdür. Taciklerin iyi dileklerini un serperek gösterme geleneği vardır. Örneğin, Taciklerin geleneksel bayramı olan "Nevruz Bayramı" arifesinde, bütün aileler mobilyaları dışarıya taşırlar; evlerin bütün köşelerini iyice temizledikten sonra, unla duvara "Y" şeklindeki desenleri düzenli olarak çizeler. Köylerde yaşayanlar yeni yılı kutlamak için birbirinin evlerini ziyaret ederken, ziyaret edilen ailenin kadını konukların omuzlarına uğurun sembolü olarak un serper.

Evliliğin ilk gününde, damat ve gelin kendi evlerinde yemekler hazırlayarak, kutlamaya gelen akrabalarına ikram eder. Konuklar genellikle dört nan ile nan üzerine koydukları giysi, günlük eşyalar veya süsler hediye eder. En yakın akrabalar ise genellikle koyun verir. Damat ve gelinin annesi veya büyük ağabeyinin eşi genellikle kutlu olsun diye hediyelerin üzerine un serper. Damat, gelin ailesine gelirken kapı önünde çok sıcak karşılanır. Gelinin iki nedimesi damada tereyağlı süt sunar ve damat at üzerinde sütü içtikten sonra attan iner. Gelinin ailesinden bir yaşlı, kutlamak amacıyla damat ve şahitlerin omuzlarına un serper.

Bir ailede, erkek bebek doğarsa, büyük törenle kutlanır. Ailedeki yaşlı çocuğun büyüdükten sonra kahraman, güçlü, cesur ve mutlu olması için havaya ateş eder.

Bebek, erkek olsun, kız olsun ilk gün emzirilmez. Bebeklere emzirmeden önce, "Uahtaoudad" töreni yapılır. Bu tören, genellikle bebeğin doğumundan sonraki ikinci gün yapılır. Bebek sabaha karşı doğarsa, tören akşam yıldızın çıkmasından sonra yapılabilir. Törene, ailedeki bir yaşlı başkanlık eder. Yaşlı, kartal veya güvercin tüylerini, tahta biberondaki kaynamış suya veya süte bandırır. Bebeğin büyüdükten sonra cesur ve şanslı olmasını dilemek için kaynamış suya veya süte şeker ve şahinin safra kesesi konur. Suya veya süte bandırılan tüyler, bebeğin dudaklarına defalarca sürülür. Bu törenden sonra anne bebeğini emzirebilir.

Tacikler, düğünlere büyük önem verirler ve düğünleri genellikle havanın temiz olduğu, hayvanların iyi beslendiği ve bol hasat yapılan sonbahar günlerinde yaparlar. Düğünler genellikle üç gün sürer. Düğünün ilk gününde, damat ve gelin kendi evlerinde ayrı ayrı yemekler hazırlayarak, kutlamaya gelen akrabalarına ikram eder. Konukların hediyeleri arasında genel olarak dört veya altı nan bulunur, Nan'ın üzerine giysi, günlük eşyalar veya süsler konur. En yakın akrabalar ise koyun verir. Damat ve gelinin anne veya büyük ağabeyinin eşi kutlu olsun diye hediyelerin üzerine un serper. Damat düğün kıyafetini giyer, gelin ise kendi odasında kalır ve konuklarla görüşmez. Düğünün ikinci gününde, köyde büyük çaplı eğlenceli faaliyetleri düzenlenir. Düğüne katılan akraba ve komşular en güzel giysilerini giyer. Düğünde damat ve gelin, üzerine kırmızı ve beyaz şeritler bağlanmış yüzükleri birbirine takar.

Tacikler cenaze törenine özen gösterir ve cenaze törenleri genellikle kalabalık olur. Cenaze töreni defin günü ölünün evinde yapılır. Törenden önce, ölü için giysi hazırlanır. Ölülerin erkek ve kadın modellerine ayrılan giysilerini dikmek için kullanılan ipler giysiden alınır. Giysi hazırlandıktan sonra, ceset kapı önüne çıkarılır ve ilahi söylenir. Tören sırasında erkekler bir arada namaz kılarken, kadınlar ise yanlarında oturur. Namaz sırasında ağlamak yasaktır. Definden sonra, İmam tekrar dua eder, sonra insanlar sırayla ölenin yakınlarının ellerini öper ve "Bu, Allah'ın emridir. Üzülmeyin" diyerek teselli eder Daha sonra cenazeye katılanlar ellerini yıkar, dua eder ve cenaze yemeğini yer. Cenaze yemeklerinde genellikle yak veya dana eti hazırlanır, ancak bunları ölenin yakınları yemez. Cenaze yemekğine, Tacik dilinde "Patifaer" denir

Uzun tarihi gelişme sürecinde, Taciklerin ataları birçok dine inandı. Taciklerin dini inançları esas olarak tabiata tapma, Zerdüştlük, Budizm ve İsmaililik olmak üzere dört aşamaya ayrılır. Tabiata tapma kartallara, Muztağ Ata Dağı'na, tuza, süte tapmanın yanı sıra su, ateş, toprak ve hava olmak üzere "dört unsur" ile renkle ilgili düşünceleri de kapsar.

Taciklerin inandığı İsmaililik, Şii'liğin bir türevidir.

Bütün Tacik köylerinde ibadet amacıyla Jama'at Khana (Cemaat Hane) kurulur. Camiden farklı olan Jama'at Khana'da, İmamın duracağı oyuk yoktur, batıdaki duvara İmamın resmi asılır ve oyuk yapılır. Bazı Jama'at Khanalarda, bayan İsmaililer için özel odalar bulunur.

Jama'at Khana sadece cemaatin namaz kıldığı yer değil, aynı zamanda yolcu İsmaililerin oturma yeridir. Bazı büyük Jama'at Khanalarda ziyaretçi İsmaililere kolaylık sağlamak için konuk odaları vardır. Eski zamanlarda, Jama'at Khana gençlerin okuma-yazma ve kutsal kitapları okumayı öğrendiği yerdi.

Bayramlar Tacik kültürünün çok önemli bir parçasıdır. Taciklerin kutladığı Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı ile diğer Müslümanlarınki arasında hem benzerlik, hem fark vardır. Taciklerin önemli bayramları arasında Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı, Nevruz Bayramı, Fener Bayramı, Üst Kanal Bayramı ve Ekim Bayramı bulunuyor. Bunlardan en önemlisi Nevruz Bayramı'dır.

Bayram arifesinde, bütün aileler evlerini iyice temizleyerek, kışın biriktirilen bütün kirlilikleri yok ettikten sonra, evin içindeki duvarlara resimler yapar ve kutlu olsun diye resimlerin üzerine un serperler. Ayrıca bayramlar için yemekler hazırlar ve muhakkak büyük bir nan yaparlar.

Bayramda aileler diğer aileleri ziyaret eder ve eve girince "yeni yılınız kutlu olsun" derler; ev sahibi de "inşallah" diye cevap verir. Sonra ev sahibi konukların omuzlarına un serper ve onları ağırlar. Örflere göre, ziyaret edenlerin başındaki kişi önce nanı parçalar, "Bismillah" der ve bir parça yer, daha sonra diğer kişiler nan parçalarını beraberce yer. Kadınlar bayram sırasında evde konukları ağırlarken, çocuklar erkeklerle beraber ziyarete gider. Kızlar ve gelinler ise bayram için yapılan nanlarla anne babaları ile arkadaş ve akrabalarına gider. Bayram genel de üç gün sürer.

Tacik halk edebiyatı, genel olarak "soug" (öykü) ve "beyt" (şiir) olmak üzere iki kategoriden oluşur. "Soug", yani öykülerin zengin içeriği ve geniş alt bölümleri vardır. "Soug", üslup bakımından "efsane","rivayet", "soug" (öykü), "masal", "masxara" (fıkra) ve "vigak" (bulmaca) dahil olmak üzere bütün modern düzyazı üsluplarını kapsar.

Zengin ve geniş içeriğre sahip "beyt" (şiir) de çağdaş halk edebiyatı kapsamındaki bütün şiir üsluplarını içerir. "Beyt"in üslupları arasında "gazel" (lirik şiir), "rubayi" (dört mısralık şiir), "qasuyid" (dini şiir), "mesnevi "(çift mısralık şiir veya serbest şiir) ve "talxin" (mersiye) bulunuyor.

"Beyt", içeriği ve işlevine göre, çalışma beytleri, örf beytleri, aşk beytleri, mersiye beytleri, övgü beytleri ve dini tören beytleri gibi kategorilere ayrılır.

Taciklerin halk çalgıları arasında "nay" (kartal flütü, kartalların kanat kemiklerinden yapılan flüt), "dap"(davul) ve "rawap" yer alıyor.

Halk dansları arasında tek kişilik dans, çift kişilik dans, erkek dansı, kadın dansı ve grup dansı vardır. Tacikler arasında ayrıca kartal flütü ve kartal dansı hakkındaki rivayetler de yaygındır.