Çin-ABD ilişkilerinde olumlu hava sürüyor

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lu Kang, dün yaptığı konuşmada, diyalogun inovasyona dayalı, somut ve yapıcı bir diyalog olduğuna işaret ederek, iki tarafın vardığı fikir birlikleri ve edinilen sonuçların, gelecek dönemdeki Çin-ABD işbirliğine sağlam zemin hazırladığını kaydetti.

Uzmanlar, diyalogun ilk turunun iki ülkenin fikir ayrılıklarını yönetmesine fayda sağlamakla kalmayıp, global ekonomik gelişmelere olumlu etki yaratacağı görüşünde.

Çin-ABD Kapsamlı Ekonomik Diyalogu'nun oluşturulması, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve ABD Başbakanı Donald Trump'ın Nisan ayındaki görüşmesinde kararlaştırılmıştı, bu aynı zamanda iki liderin Çin-ABD ilişkilerinin gidişatına göre verdiği önemli bir karar olarak değerlendiriliyor.

Diyalog toplantısına Çin Başbakan Yardımcısı Wang Yang, ABD Maliye Bakanı Steven Temer Mnuchin ve Ticaret Bakanı Wilbur Ross başkanlık etti.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lu Kang, dün Beijing'de yaptığı konuşmada, diyalog sırasında, iki tarafın ticaret, yatırım ve ekonomi işbirliği için 100 Gün Eylem Programı, küresel ekonomi ve yönetişimi, makroekonomik politikalar, finans ve tarım gibi konular üzerinde fikir alışverişinde bulunduklarını söyledi:

"İki taraf, bu toplantının inovasyona dayalı, somut ve yapıcı bir diyalog olarak Çin-ABD ekonomik işbirliğine doğru bir istikamet verdiği görüşünde. İşbirliği ve ortak kazancın ikili ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için temel ilke olarak belirlenmesi, diyalog ve müzakerenin fikir ayrılıklarının çözülmesi için temel yöntem olarak görülmesi, önemli ekonomik politikalarla ilgili temasın diyalog ve işbirliğinin temel yolu olarak görülmesi, Çin ve ABD'nin gelecekteki işbirliğine sağlam zemin oluşturdu."

Diyalog toplantısında iki taraf, ticaret açığının azaltılması için yapıcı işbirliği yapmayı kararlaştırdı. Buna göre hizmet sektöründe işbirliği alanlarının genişletilmesi; iki taraf arasındaki karşılıklı yatırımın artırılması, daha dışa açık, adil, şeffaf ve kolay yatırım ortamının yaratılması; yüksek teknolojiye dayalı ürün ticaretinde daha büyük çaba gösterilmesi; endüstriyel işbirliği seviyesinin yükseltilerek, imalat sektöründe karşılıklı yarara dayalı işbirliğinin hızlandırılması çalışmalarına hız verilecek.

Diyaloga katılan Çin Maliye Bakan Yardımcısı Zhu Guangyao, şu bilgileri verdi:

"Çin ve ABD arasında ticaret dengesizliğinin çözülmesi, ABD'nin Çin'den ithalatı durdurması veya azaltması anlamına gelmiyor. Aksine, ABD, Çin'e ihracatı artırmak yoluyla ticareti daha dengeli hale getirmeli. Çin ise ABD'nin Çin'e yönelik sivil amaçlı yüksek teknoloji ürünler ihracatını artırması isteğinde bulundu."

Peking Üniversitesi ulusal kalkınma araştırma enstitüsünden Profesör Lu Feng, diyalogun Çin ve ABD'nin diyalog ve müzakere yoluyla ikili ilişkilerde mevcut sorunları çözerek ilişkileri geliştirmesi arzusunu yansıttığını kaydetti:

"Çin-ABD Kapsamlı Ekonomik Diyalogu'nun ilk turu, Xi-Trump görüşmesinden sonra Çin-ABD ilişkilerinin olumlu gidişatını sürdürdü. 2009-2016 yılları arasında, Çin ile ABD arasında 8 tur stratejik ve ekonomik diyalog yapılmıştı. Bu diyaloglar, kriz sonrası Çin-ABD ilişkilerinin karşılaştığı sorunların çözülmesinde aktif rol oynadı."

Çin Sosyal Bilimler Akademisi'ne bağlı dünya ekonomi ve siyaset araştırmaları enstitüsü başkanı Zhang Yuyan, yaptığı konuşmada, küresel ekonominin çeşitli belirsiz unsurlarla karşılaştığı ve ticari korumacılığın yeniden kendini gösterdiği bir durumda, Çin-ABD Kapsamlı Ekonomik Diyalogu'nun ilk turunun sadece Çin ve ABD'nin gelecekteki işbirliği için büyük anlam taşımakla kalmayıp, global ekonomik gelişmelere de olumlu etkiler bırakacağını vurguladı: "Diyalog, uluslararası toplumun belirsiz unsurlara gösterdiği endişelerin azaltılmasına yardımcı olacak. Çin'in sorun çözme niyetinde olması ve ABD'nin müzakere masasına oturması, tüm bunlar son derece memnuniyet verici unsurlar olarak piyasaların veya çeşitli ülkelerin geleceğe dair endişelerini hafifletecek."

Alınan bilgilere göre, diyalogda Çin ve ABD makroekonomik politikalar üzerinde temas ve koordinasyonu güçlendirerek, finansal denetim ve yönetimi, finans piyasalarında öze ilişkin işbirliğini derinleştirmeye karar verdi.

İki taraf ayrıca G20 dâhil ulusal ekonomik yönetişim platformları kapsamındaki işbirliğini güçlendirerek, uluslararası ekonomik ve finansal sistemdeki reformu hızlandırarak, dünya ekonomisinin güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı gelişmesini hızlandıracaklarını açıkladı.