Çin ve Fransa'dan nükleer enerji anlaşması

  2017-02-22 10:28:36  cri
Çin ve Fransa nükleer enerji ve bilim alanında işbirliği anlaşmaları imzaladı.

Çin Başbakanı Li Keqiang ile Fransa Başbakanı Bernard Cazeneuve arasında dün başkent Beijing'de gerçekleşen görüşmede, çeşitli alanlarda işbirliği vurgusu vardı.

Li Keqiang, küresel siyasi ve ekonomik durumunun karmaşık olduğu bir dönemde, Çin ve Fransa'nın işbirliğini yoğunlaştırmaları, böylece ortak risklere karşılık vermeleri gerektiğini söyledi.

Li, belirsizliklerin ortadan kaldırılması ve dünyada barış, istikrar ve gelişmenin ilerletilmesinin elzem olduğuna dikkati çekti.

Günümüzde küreselleşme karşıtı sesler yükseliyor, İngiltere AB'den ayrılıyor.

Bu şartlar altında dünyanın iki önemli ülkesi Çin ve Fransa arasındaki işbirliğinin yoğunlaştırılması büyük önem taşıyor.

Korumacılığa hayır, serbest ticarete evet!

Çin Başbakanı Li Keqiang ve Fransa Başbakanı Cazeneuve arasındaki görüşmede stratejik koordinasyonu güçlendirmenin önemine değinildi.

İki lider, gerçekçi işbirliğini güçlendireceklerini, ticari korumacılığa engel olmak için serbest ticareti destekleyeceklerini açıkladı.

Başbakan Li Keqiang bu konuda şunları kaydetti:

"Çin ve Fransa, stratejik koordinasyon ve diyalogu güçlendirmeli, böylece ikili ilişkilerin istikrarıyla olası belirsizliklere karşılık vermeliyiz ve tüm dünyaya, piyasaya ve topluma olumlu sinyaller vermeliyiz. İki ülke, tüm dünya ülkelerine hoşgörü, işbirliği ve çifte kazanç ilkeleri doğrultusunda, her türlü ticari korumacılığa karşı çıkılması çağrısında bulunuyor. Tüm ülkeler, çok yönlülüğün, ekonomik küreselleşmenin, dışa açık küresel ticari sistemin korunması için etkin çaba harcamalı."

Çin-Fransa nükleer işbirliği gelişecek

Çin Başbakanı Li Keqiang, Fransa'yla nükleer enerji işbirliğini geliştirmek istediklerini kaydederek, özellikle İngiltere'de Hinkley Point nükleer santral projesini ilerletmek ve üçüncü taraflarda nükleer işbirliğini artırmak istediklerini açıkladı.

Li, iki ülkenin sivil havacılık ve uzaycılık, iklim değişikliğiyle mücadele, yeşil gelişme sektörleri, Wuhan eko-kent projesi, tarım, sağlık gibi konularda işbirliğini yoğunlaştıracaklarını söyledi.

Cazeneuve: Korumacılığa karşı ortak çaba harcayacağız

Fransa Başbakanı Cazeneuve görüşmede yaptığı konuşmada, Çin ve Fransa'nın nükleer enerji alanındaki işbirliğinde verimli sonuçlar kaydedildiğine işaret ederek, Fransa'nın siyaset, ticaret, yatırım, tarım, eğitim ve nükleer enerji dâhil çeşitli alanlarda Çin'le işbirliğini pekiştireceğini söyledi.

Cazeneuve, ticaret serbestliğini artırmak ve ticari korumacılıkla mücadele etmek için Çin'le ortak çaba harcayacaklarını açıkladı ve şunları ekledi:

"Çin ve Fransa, üçüncü taraf nükleer enerji piyasalarının gelişmesine katılma konusunda büyük potansiyele sahipler. Çin ve Fransa, Afrika ve Asya kıtalarında işbirliği projeleri yürütüyor. Kamboçya'da atık yakma fabrikası ve Namibya'daki hidroelektrik santral önemli örnekler. Bu iki proje, ilgili ülkelerin hükümetlerinden destek alıyor. Bu projelerde en yüksek çevre koruma standartlarına uyuluyor ve yeşil gelişme ilkesine sadık kalınıyor."

Görüşmenin ardından, iki başbakan huzurunda nükleer enerji, bilim ve teknoloji, personel değişimi, karşılıklı sürücü ehliyeti tanınması gibi alanlarda çok sayıda işbirliği anlaşması imzalandı.

Çin'den Avrupa bütünleşmesine destek

İki lider daha sonra ortak basın toplantısına katıldı. Li Keqiang basın toplantısında yaptığı açıklamada, Çin'in öteden beri Avrupa'nın bütünleşmesine destek verdiğine işaret ederek, birleşik, müreffeh ve istikrarlı bir Avrupa Birliği görmek istediklerini söyledi.

Li ayrıca AB'nin, Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne katılımıyla ilgili protokolün 15. maddesinde yer alan sorumluluğu yerine getirmesini istedi. Li, Çin ile AB arasındaki gerçekçi işbirliğinin gelişmesine istikrarlı ve sağlıklı bir zemin hazırlanması için bu adımın önemli olduğunu savundu.

Dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesi olduklarına işaret eden Li, küreselleşmeye aktif katkı sağlayan Çin'in, bunun faydasını gördüğünü söyledi:

"Geçen yıl Çin'in küresel ekonomik büyümeye yaptığı katkı yüzde 30'a çıktı. Çin, dışa açılma ve reform politikasının uygulanmasından bu yana geçen 30 yıl içinde gözle görülür başarılar elde etti. Çin, dışa açılma kapısını, kapatmayacak, aksine, bu kapıyı daha da açacak. Bu, Çin'e yarar getireceği gibi, küresel ekonomik canlanma sürecine de katkı sağlayacaktır."