ABD'nin çelik kararına Çin'den tepki

  2017-02-06 11:56:09  cri
ABD Ticaret Bakanlığı'nın Çin menşeli paslanmaz çelik ürünleri hakkında verdiği son karara Çin tepki gösterdi.

Çin Ticaret Bakanlığı'na bağlı Ticari Yardım Araştırma Genel Müdürü Wang Hejun kısa süre önce yaptığı konuşmada, ABD'nin son zamanlarda art ardına Çin'de üretilen çelik ürünlerine yönelik yüksek vergi kararları almasının hayal kırıklığı yarattığını, ABD'nin adaletsiz araştırma metodlarından şüphelenildiğini belirtti. Wang ayrıca, Çin işletmelerinin adil haklarını korumak üzere gerekli önlemler alacaklarını ifade etti.

2017 yılı başında, Çin işletmeleri "anti-damping ve anti-sübvansiyon" uygulamalarıyla karşılaştı. Geçtiğimiz bir ay boyunca Çin Ticaret Bakanlığı, ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Arjantin tarafından Çin ürünlerine yönelik uygulanan korumacılık önlemlerini altı defa protesto etti. Ticaret anlaşmazlığının gittikçe tırmandığı Şubat ayı başında, ABD Ticaret Bakanlığı Çin'de üretilen paslanmaz çelik levha ve şerit ürünlerine yönelik yüzde 63,86-76,64 oranında anti-damping vergisi ve yüzde 75,6-190,71 oranında anti-sübvansiyon vergisi uygulama kararı verdi.

Günümüzde demir-çelik sektörünün karşı karşıya bulunduğu zorlukların temel sebebinin küresel ekonomik canlanmanın güçsüzlüğü ve talebin azalması olduğuna işaret eden Wang, bu zorlukların üstesinden gelebilmek için çeşitli ülkelerin el ele vererek işbirliği yapması gerektiğini vurguladı. Wang, korumacılık uygulamalarından sadece diğer ülkelerin haklı ihracat çıkarlarının değil, ABD'deki tüketici ve alt endüstrilerin çıkarlarının da zarar göreceğini kaydetti. Çin'in ABD'den Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına uyarak hatalarını düzeltmesini istediğine, ayrıca Çin işletmelerinin adil haklarını korumak üzere gerekli önlemleri alacağına dikkat çeken Wang sözlerine şunları ekledi:

"Bizce ABD'nin kararı tam anlamda ticaret korumacılığıdır. Çin hükümeti ABD'nin eylemlerine kararlılıkla karşı çıkacak. Gerekli tedbirlerle yasal hak ve çıkarlarımızı savunacağız. En önemlisi, her iki ülkenin DTÖ'ye üye olması ve ABD'nin eylemlerinin DTÖ kurallarına aykırı olmasıdır. DTÖ anti-damping ve anti-sübvansiyon konusunda belli hukuki kurallara sahip. ABD nezdinde yanlış kararları için DTÖ'ye başvuracağız."

Art ardına 21 yıldır dünyada "anti-damping" davalarına ve 10 yıldır "anti-sübvansiyon" davalarına en çok uğrayan ülke olan Çin, muhtemelen 2017 yılında yine ticari yardım soruşturmalarının en önemli hedef ülkesi olmaya devam edecek. Çin Ticaret Bakanlığı Araştırma Enstitüsü Uluslararası Piyasa Araştırma Bürosu Başkan Yardımcısı Bai Ming, Çin'in yeni yıl başlar başlamaz yoğun ticaret anlaşmazlıklarına uğramasını şöyle değerlendirdi:

"Uluslararası finans krizinin devam etmesiyle birlikte, ticaret korumacılığı da yaygınlaşmaya başladı. Aynı zamanda Çin de büyük ticaret ülkesi haline geldi. Dolayısıyla son yıllarda ticaret anlaşmazlıkları da çoğalıyor. Geçen yılın sonundan bu yılın başına kadar iki önemli kilometre taşı geçildi. Bunların ilki, Çin'in DTÖ'ye katılımının 15. yıldönümü olmasıydı. Bu çerçevede, Çin'in temsili üçüncü ülke kıstasıyla değerlendirilmemesi gerekiyor. Ancak ABD ve bazı Avrupa ülkeleri bunu tamamen göz ardı ediyor. İkincisi ise Trump'ın ABD liderlerinin her zaman yaptığı gibi Çin'i öne çıkartmaya çalışması. Trump, Çin'e yüzde 45'lik cezai vergi uygulayacağı ve Çin'i kur manipülatörü olarak nitelendirip baskı yapacağı gibi sözleri sürekli dile getirdi. Bu durumda, Çin uluslararası piyasada çok büyük baskıyla karşı karşıya."

ABD'nin küreselleşme konusundaki tutumunun değişmesi ve küreselleşmeye aykırı eğilimin yayılmasıyla birlikte, ticaret korumacılığının 2017 yılında küresel ekonomideki en büyük risk olabileceği görüşü geniş şekilde kabul ediliyor.