İki yıl önce 5-14 yaşlarındaki 20 Uygur öğrenci, eğitim almak amacıyla başkent Beijing'e gelerek, Beijing'deki yaşamlarına başladı. İki yıl içinde bu öğrencilerin yaşamlarında ne gibi değişiklikler meydana geldi? Öğrenciler Beijing'deki yaşamlarından ne gibi dersler çıkardı? Muhabirimiz bu soruların yanıtlarını almak üzere, bu öğrencilerin okuduğu Beijing Ulusal Kültür Sanat Meslek Okulu'nu ziyaret etti. Bugünkü programda bu konudan söz edeceğiz.

    Kapısında "Ulusal Dayanışma Sınıfı" yazılı tabelanın asılı olduğu sınıftan, öğrencilerin kitap okuma sesleri yükseliyor. Öğrencilerin standart Çince okuma seslerini duyan muhabirimiz, bu öğrencilerin öğrenme merakını hemen sezdi. Bu öğrencilerin okuduğu Beijing Ulusal Kültür ve Sanat Meslek Okulu, azınlık milliyetlerden orta düzeyli meslek teknik elemanı ve sanat elemanı yetiştirme amacıyla, Beijing Belediyesi'nin kurduğu bir meslek okuludur. Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin ekonomik gelişmesine yardım etmek için, Beijing Ulusal Kültür ve Sanat Meslek Okulu, Xinjiang'daki azınlık milliyet bölgeleri için kalifiye eleman yetiştirme görevini üstlendi. 2005 yılında okul, Xinjiang'ın Hotan şehrindeki yoksul bölgelerden, sanatsal açıdan yetenekli 20 Uygur öğrenci seçti. Okul, bu öğrencilere Beijing'de ücretsiz eğitim sağlayarak, sanat kabiliyetlerini yükseltmeye çalışıyor.

    Beijing Ulusal Kültür ve Sanat Meslek Okulu Müdürü Xue Baoxiang, öğrencilerin diğer öğrenciler gibi genel kültürün yanı sıra, şarkı ve dans eğitimi alması gerektiğine işaret ederek şunları söyledi:

    "Uygurlar, dans etmeye ve şarkı söylemeye yatkın olduğu için, öğrencilerin bu avantajlarından yararlanmalarını istiyoruz. Bu öğrencilerin sanatsal yeteneklerini yükseltmeye önem veriyoruz. Böylece, gelecekte Beijing'de istihdam olanağı elde etmeleri için çalışıyoruz."

    Bu öğrencilerin çoğunun, yaşamları boyunca memleketleri Xinjiang'dan hiç ayrılmadığına dikkat çeken Xue Baoxiang, hatta bazılarının Hotan bölgesinden bile ayrılmadığını dile getirdi. Memleketlerinden ayrılıp uzak bir kente, yani Beijing'e gelen öğrenciler, ilk geldiklerinde buradaki yaşama alışamamış. Bazıları evini çok özlemiş. Dolayısıyla okul çocuklara ücretsiz telefon kartı dağıtarak, istedikleri zaman aileleriyle bağlantı kurmalarını sağlamış. Okul ayrıca, Uygurların alışkanlıklarına uygun yemekler pişirerek, öğrencilere yuva sıcaklığını hissettirmiş.

    Öğrenciler, Beijing'de yaşadıkları iki yıl içerisinde, çocukluktan yetişkinliğe ve yabancılıktan alışkanlığa doğru bir süreç geçirmiş. Bu öğrencilerin her biri, bu deneyimden farklı dersler çıkarmış. Uygur öğrenci Rustem muhabirimize şunları söyledi:

    "Buradaki yaşam sürecinde birçok şey öğrendim. Memleketimden ayrılıp buraya geldikten sonra, bağımsız yaşayabilmeye başladım. Artık yaşamımda karşılaştığım zorlukları kendim çözebilirim."

    Öğrencileri en sevindiren şey ise, çeşitli şarkı ve dans yarışmalarına katılmak... Okula her yabancı misafir geldiğinde, dans ve şarkı gösterileri yaptıklarını söyleyen Rustem, geçen ay Beijing'de düzenlenen sanat festivalinde, dans ve şarkı gösterileriyle birinciliği kazandıklarını söylüyor.

    Günümüzde bu 20 öğrenci Beijing'e ilk geldikleri dönemlerdeki sade çocuklar değil; hepsinin artık yaşamdan beklentileri ve hedefleri var...

    Bir gün bu öğrencilerin rüyası gerçekleştiği zaman ise, onlar için alın teri döken öğretmenler çok mutlu oluyor ve gurur duyuyor.